Mâide Suresi 53. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Mâide Suresi 53. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. Kuran Meali ve Tefsiri başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.
Mâide Suresi 53. ayeti ne anlatıyor? Mâide Suresi 53. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri…
Mâide Suresi 53. Ayetinin Arapçası:
وَيَقُولُ الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اَهٰٓؤُ۬لَٓاءِ الَّذ۪ينَ اَقْسَمُوا بِاللّٰهِ جَهْدَ اَيْمَانِهِمْۙ اِنَّهُمْ لَمَعَكُمْۜ حَبِطَتْ اَعْمَالُهُمْ فَاَصْبَحُوا خَاسِر۪ينَ
Mâide Suresi 53. Ayetinin Meali (Anlamı):
O zaman mü’minler hayretle aralarında şöyle söylenirler: “Var güçleriyle Allah’a yemin edip, biz müslümanlarla birlikte olduklarını söyleyenler bunlar değil miydi?” Onların bütün yaptıkları boşa gitti, böylece kayebedenlerden oldular.
Mâide Suresi 53. Ayetinin Tefsiri:
“Kalplerinde hastalık
bulunanlar”dan (Mâide 5/52) maksat münafıklar olup, burada onların yahudi, Hıristiyan
ve mü’minlerle olan münâsebetlerinden bir kesite yer verilmektedir. Âyetlerin
indiği dönem itibariyle Medine’de yahudiler hem verimli topraklara sahip hem de
ticari hayata da hâkim durumda idiler. Bu nedenle toplumun iktisâdî ve siyasî
yaşamında hissedilen bir ağırlıkları bulunmaktaydı. Hıristiyanlar da
yaşadıkları bölgelerde iktisâdî açıdan diğerlerinden daha iyi durumda idiler. Resûlullah
(s.a.s.)’in önderliğinde Medine’de kurulmuş bulunan İslâm devleti ise,
düşmanlarına karşı verdiği mücadele halen kesin bir sonuca ulaşmadığı için
münafıklar durumlarını tam anlamıyla netleştirmemişlerdi. Bunlar görünürde
müslümanların içinde yer alıyorlar, fakat mücadele müslümanların mağlubiyetiyle
neticelenecek olursa yahudi ve hıristîyanlara sığınabilmek için onlarla olana
dostluk münâsebetlerini de devam ettirmeye gayret gösteriyorlardı. Lakin onlar
Allah’ın, Muazzez Peygamberine yardım edeceğini, ona zaferler, fetihler nasip
edebileceğini yahut düşmanlarının başına bir felâket getirip de onları yok
edebileceğini, bu takdirde sergiledikleri iki yüzlü tavırlarından pişmanlık
duyacaklarını hesaba katmıyorlardı. Gerçekten de netice itibariyle münafıkların
hesabı tutmamış, yüce Allah vaadini yerine getirerek peygamberine fetihler ve
başarılar nasip etmiş, yahudileri bertaraf etmiş, böylece münafıklar, içlerinde
gizledikleri kötü niyet ve planlarından dolayı pişman olarak hayal kırıklığına
uğramışlardır.
Bu
durum karşısında mü’minler haklı olarak, umduklarını bulamayıp şaşkınlık içine
düşen bu münafıklara tasvir ederek ve bunların ümit bağladıkları o mağlup ve
perişan dostlarına hitap ederek, yüzlerine karşı yahut kendi aralarında: “Var
güçleriyle Allah’a yemin edip, biz müslümanlarla birlikte olduklarını
söyleyenler bunlar değil miydi?” (Mâide 5/53)demişlerdir. Çünkü münafıklar
yahudi dostlarına önceden “Eğer siz yurdunuzdan sürülürseniz biz de
mutlaka sizinle birlikte çıkarız. Sizin aleyhinizde hiç kimseye itaat etmez,
sözünü dinlemeyiz. Size savaş açılırsa tabi ki yardımınıza koşarız” (Haşr
59/11) diye söz vermişlerdi. Böylelikle bu vaadlerinde de yalancı oldukları ortaya
çıktı. Neticede onların bütün amelleri, gayretleri ve planları boşa gitti.
Dünya ve âhirette kaybeden, zarara uğrayan ve hiçbir şey elde edemeyen kimseler
oldular. Bu vasıftaki bireylerin din emânetini taşımaları olabilecek değildir. Bu
nedenle Cenâb-ı Hak, İslâm’ı tüm yönleriyle öğrenecek, yaşayıp yaşatacak gerçek
mü’minleri tanıtmak üzere buyuruyor ki:
Mâide Suresi tefsiri için tıklayınız…
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Mâide Suresi 53. ayetinin meal karşı karşıya geldirması ve diğer ayetler için tıklayınız…
Kaynak: https://www.islamveihsan.com/