Kuran-ı Kerim

Tevbe Suresi 114. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Tevbe Suresi 114. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. Kuran Meali ve Tefsiri başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.

Tevbe Suresi 114. ayeti ne anlatıyor? Tevbe Suresi 114. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri…

Tevbe Suresi 114. Ayetinin Arapçası:

وَمَا كَانَ اسْتِغْفَارُ اِبْرٰه۪يمَ لِاَب۪يهِ اِلَّا عَنْ مَوْعِدَةٍ وَعَدَهَٓا اِيَّاهُۚ فَلَمَّا تَبَيَّنَ لَهُٓ اَنَّهُ عَدُوٌّ لِلّٰهِ تَبَرَّاَ مِنْهُۜ اِنَّ اِبْرٰه۪يمَ لَاَوَّاهٌ حَل۪يمٌ

Tevbe Suresi 114. Ayetinin Meali (Anlamı):

İbrâhim’in babası için Allah’tan af dilemesi ise, sırf önceden ona verdiği bir sözden dolayı idi. Lakin onun bir Allah düşmanı olduğu açıkça belli olunca hemen ondan uzaklaştı. Gerçekten İbrâhim, Allah’a içten yalvaran, âh edip inleyen, yumuşak huylu bir peygamberdi.

Tevbe Suresi 114. Ayetinin Tefsiri:

Hz.
Ali şöyle anlatıyor: Bir kişiyi müşrik olan
ana-babası için Allah’tan bağışlanma dilerken işittim
ve: “Müşrik oldukları halde ana-baban için
af talebinde mi yer alıyorsun?” dedim. O: “İbrâhim, babası müşrik
olduğu halde onun için bağışlanma dilemedi mi?” diye karşılık verdi. Gidip
durumu Allah Resûlü (s.a.s.)’e haber verince bu âyet nâzil oldu. (Nesâî, Cenâiz
102; Tirmizî, Tefsir 9/16)

Meryem
sûresi 47. âyette haber verildiği üzere Hz. İbrâhim, “Rabbimden seni
bağışlamasını isteyeceğim”
diyerek babasına söz vermişti. Bu sözünü yerine
getirmek için istiğfar ediyordu. Lakin babası tevbe etmeden müşrik olarak
ölünce bundan vazgeçmiş ve babasıyla ilişkisini kesmiştir.

İbrâhim
(a.s.)’ın mühim bir vasfı olarak zikredilen اَوَّاهٌ
(evvâh); çok âh eden, Allah korkusuyla ağlayan sızlayan, ince kalpli, yufka
yürekli, bağrı yanık, hep dua ve niyâz halinde olan, pek şefkatli ve
merhametli, imanında şüphe ve tereddüt bulunmayan, günahlardan uzak duran gibi mânalar
ihtiva eder. Diğer vasfı olan حَل۪يمٌ  (halîm) ise; hiddetten uzak, ezâ ve cefâya
katlanan; Allah için olması dışında hiçbir kimseyi cezalandırmayan ve hiçbir
kimseden intikam almayan kimse demektir. Dolayısıyla iki vasıf birbirini
müthiş bir biçimde tamamlamış olmaktadır.

Şimdi
de İslâm’ın temel kâidelerinden birine yer verilerek buyruluyor ki:

Tevbe Suresi tefsiri için tıklayınız…

Ayrıca Bakınız.  Kur'an Okuyanın Kıyametteki Durumu

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Tevbe Suresi 114. ayetinin meal karşı karşıya geldirması ve diğer ayetler için tıklayınız…

Kaynak: https://www.islamveihsan.com/

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın