Berat Kandili Nedir? Berat Gecesinin Önemi ve Fazileti
Berat Kandili Nedir? Berat Gecesinin Önemi ve Fazileti
Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için Berat Kandili Nedir? Berat Gecesinin Önemi ve Fazileti ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. Berat Kandili Nedir? Berat Gecesinin Önemi ve Fazileti başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın Berat Kandili Nedir? Berat Gecesinin Önemi ve Fazileti ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.
Berat nedir? Berat Kandili nedir? Berat Kandili ne zaman? Berat gecesinin önemi ve fazileti nedir? Berat gecesi yapılacak dua ve ibadetler…
Berat Kandili (gecesi) Şaban ayının onbeşinci gecesidir. Aslı “Berâet”tir. Berat sözlükte; “bir zorluktan kurtulmak ve beri olmak” demektir. Ayrıca bu geceye “Leyle-i Mübâreke” denir, bereketli bir gece. “Leyle-i Berâe” denir. “Leyle-i sâk” vesîka gecesi denir. “Leyle-i rahme” ve rahmet gecesi denir.
BERAT GECESİNİN ÖNEMİ NEDİR?
Bu gecede, bir yıl içinde olacak bütün işler hükme bağlanıp ifası için Cenab-ı Hak aracılığıyla meleklere verilir. Gecesini ibadet ve dua ile gündüzünü oruçlu geçirmek faziletlidir.
Berat gecesine ait beş haslet mevcuttur:
1. Her mühim iş bu gecede ayırdedilir.
2. O gecedeki ibadetin fazileti büyüktür.
3. İlâhi rahmet yayılır.
4. Mağfiret gecesidir.
5. O gece, Resûlullah’a şefaat hakkının tamamı verilmiştir.
Çünkü, Hz. Muhammed (s.a.v.), Şaban’ın onüçüncü gecesi ümmeti ile ilgili şefaat istemiş, bu şefaatin üçte biri verilmiş, ondördüncü gecesi yine istemiş, üçte biri daha verilmiş, onbeşinci gece yine talep etmiş, bu gece şefaatın tamamı ihsan edilmiştir. Bu şefaatten mahrum olanlar, devenin ürküp kaçtığı gibi Allah’tan kaçanlardır. (bk. er-Râzî ve Ebussuud Efendi Tefsirleri, ed-Duhân Sûresi 3. ve 4. âyetlerin tefsiri; Hasan Basri Çantay, Kur’ân-ı Hakim ve Meâl-i Kerim, İstanbul 1959, III, 904, 905)
BERAT GECESİ NELER YAPILMALIDIR?
Berat gecesi ile ilgili Allah Resulü (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Şaban ayının onbeşinci gecesi olduğu zaman, gecesinde ibadete kalkın. Ve o gecenin gündüzünü oruç tutun. Çünkü o gece güneş batınca Allah Teâlâ (Keyfiyeti bizce meçhul bir halde) dünyaya en yakın göğe inerek (o andan) fecir oluncaya kadar: “Benden mağfiret dileyen yok mu, onu mağfiret edeyim. Benden rızık isteyen yok mu, onu rızıklandırayım. (Bir bela ile) mübtela olan yok mu, ona kurtuluş vereyim. Şöyle olan yok mu? Böyle olan yok mu?” buyurur.” (İbn Mâce, H. no: 1388)
Diğer bir hadiste de şöyle buyruluyor:
“Bu gece Şaban’ın onbeşinci gecesidir. Allah Teâlâ bu gecede Beni Kelb kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısınca insanları Cehennem’den kurtarır. Lakin kendisine şirk koşanların, Müslümanlara karşı kin ve düşmanlık besleyenlerin, akrabaları ile münasebeti kesenlerin, gururlu ve kibirlilerin, ana-babasına asî olanların ve içki içmeye devam edenlerin yüzüne bakmaz.” (Buhârî, et-Tergîb ve’t-Terhib, II, 118)
KUR’AN’IN İNDİRİLDİĞİ GECE
Cenab-ı Hak, rivayete göre Kur’an’ın Levh-i Mahfuz’dan dünyaya indirildiği Berat gecesi için Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor;
“Apaçık Kitaba yemin olsun ki, Biz Kur’an-ı mübarek bir gecede indirdik. Biz, gerçekten ikazcıyız. O mübarek gecede, her hikmetli iş katımızdan bir emirle ayırt edilir.” (Duhan, 44/1-4) Böyle bir geceyi ganimet bilip dua, zikir ve ibadete yönelerek amel defterini zenginleştirmek, Allah’ın kulları için bulunmaz bir fırsattır.
BERAT GECESİ YAPILACAK DUA VE İBADETLER
1. Oruç Tutmak
Peygamber (s.a.v) Efendimizin, Ramazan dışında en fazla oruç tuttuğu ay, Şâban ayı idi.
Hz. Ayşe (r.a.) şöyle dedi:
“Resulullah hiçbir ayda, Şâban ayında tuttuğu oruçtan daha fazla oruç tutmazdı. Şâban ayının tamamını oruçlu geçirirdi.” (Müslim, Sıyâm 176; İbni Mâce, Sıyâm 30) Başka bir rivayette,
“Pek az bir kısmı hariç, Şâban ayını baştan sona oruçlu geçirirdi.” denilmektedir. (Buhârî, Savm 52; Müslim, Sıyâm 177. Ayrıca bk. İbni Mâce, Sıyâm 30)
2. Berat Duası
Mahmud Sami Ramazanoğlu Hazretleri, Dualar ve Zikirler isimli kitabında Berat gecesi yapılacak duayı şöyle tarif etmişlerdir:
“Şa’ban-ı şerîfin onbeşinci, Berât gecesi akşam namazından sonra üç kere Yasin sûresi ve her birinin sonunda bu Berât duâsı okunacaktır. Birinci Yâsin-i Şerîften sonra bu duâ okunurken Allah’ın saîd kullarından olmak niyyetiyle okunacaktır. İkinci defa okunurken hayırlı ömür uzunluğu niyyetiyle okunacaktır. Üçüncü defa okunurken kaza ve belâlardan emîn olup hayırlı rızık için okunacaktır.”
BERAT GECESİ OKUNACAK DUA
Berat Duası Arapça:
Berat Duasının Türkçe Okunuşu:
“Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.
Allah’ım, ey ihsân ve ikram sahibi olan ve kendisine ihsan edilemeyen, ey Celâl ve İkrâm Sahibi, ey lutfu ve ihsânı bol olan, Sen’den başka ilâh yok, sen kendisine ilticâ edenlerin yardımcısı, kendisine sığınanlara emân veren, korkanların kendisinde emniyyete kavuştuğu yüce zât’sın.
Allah’ım! Beni katında, Ümmü’l-Kittâb’da şakî/kötü yahut mahrûm yahut kovulmmuş yahut rızkı dar olarak yazdıysan, Alllah’ım fazl u ihsânınla kötülüğümü, mahrrûmiyetimi, kovulmamı ve rızkımın az olmamasını sil, beni katında, Ümmü’l-Kitâb’dda saîd/iyi, rızkı bol ve hayırlara muvafffak olan bir kulun olarak yaz. Şüphesiz Sen Rasûl’ünün lisânı üzere indirilen Kittâb’ında bir söz buyurdun ve Sen’in sözün haktır:
«Allah dilediğini siler, (dilediğini de) sâbit bırakır. Ümmü’l-Kitâb (Ana Kitâb) O’nun yanındadır.» (er-Ra’d, 39)
BERAT GECESİ NAMAZI
3. Kaza Namazı Ve Nafile Namaz Kılmak
En mühim hususlardan biri, namazdır. Hak dostları bu gecede namaz kılmanın özenine dikkat çekmişler ve namaz borcu olanların kaza namazı kılmalarını tavsiye etmişlerdir.
Mahmud Sami Ramazanoğlu Hazretleri, Dualar ve Zikirler isimli kitabında Berat gecesi namazını şöyle tarif etmişlerdir:
“Berât gecesinde yatsıdan sonra ikide bir selâm vermek üzere yüz rekât namaz kılınır. Her rekâtta Fâtiha’dan sonra on kere İhlâs-ı şerîf okunur. On defa İhlâs-ı şerîf okumaya kudreti olmayan beş yahut üç kere okur. Bu namaz tamam oldukdan sonra okuyabildiği kadar salavât-ı şerîfe ve huzur-ı kalble tevbe ve istiğfar edip Allah Teâlâ Hazretleri’nden dünyevî ve uhrevî hâcetlerini taleb ve niyaz edecektir.”
4. Kuran-ı Kerim Okumak
Kurʼânʼın nüzulüyle alakalı mübârek iki gece mevcuttur, Beraat gecesi ve Kadir gecesi. Beraat gecesi, ilm-i ilâhîden topluca zâhir olup meleklere yazdırıldığı gecedir. Kadir gecesi, fiilen indirildiği gecedir. Yani Kurʼân-ı Kerîmʼin dünya semâsına icmâlen nüzûlü/inişi Beraat gecesinde, tafsîlen nüzûlü de Kadir gecesindedir.
Allah dostları mübarek gecelerde çokça Kur’ân-ı Kerîm okunmasını tavsiye buyurmuşlardır.
İbni Mesut’tan (r.a.) rivayet edildiğine göre, Resûlullah (s.a.v), şöyle buyurdu:
“Kim Kur’ân-ı Kerîm’den bir harf okursa, onun için bir iyilik sevabı mevcuttur. Her bir iyiliğin karşılığı da on sevaptır. Ben, elif lâm mîm bir harftir demiyorum; bilâkis elif bir harftir, lâm bir harftir, mîm de bir harftir.” (Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’ân 16)
İbni Abbâs’dan (r.a.) rivayet edildiğine göre, Resûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu:
“Kalbinde Kur’an’dan bir miktar bulunmayan kimse harap ev gibidir.” (Tirmizî, Fazâilü’l-Kur’ân 18)
5. Tevbe İstiğfar Etmek
Allah Teâla şirke düşmeyenlerin büyük günahlarını affedeceğini bu gecede müjdelemiştir. (bk. Müslim, Îman, 279) Hazret-i Peygamber Efendimiz:
“Ben, günde yüz kere istiğfâr ederim…” (Müslim, Zikir, 42) buyurmuşlardır. Müslim’den rivâyet edilen bir hadîs-i şerîfte şöyle buyrulur:
“Resûlullâh’a (Miraç’ta) üç şey verildi: Beş vakit namaz, Bakara Sûresi’nin sonu ve ümmetinden şirke düşmeyenlere büyük günahlarının affedildiği haberi…” (Müslim, Îman, 279)
6. Salavat Getirmek
Resûlullah’a (s.a.v) salavat getirmeyi Allah Teâla emretmiştir. Ayrıca hadis-i şeriflerde salavat getirenin bütün sıkıntılarının giderileceği bildirilmiştir. Ayet-i kerîmede buyrulur:
“Şüphesiz ki Allâh ve melekleri, Peygamber’e çokça salât ederler. Ey müminler! Siz de O’na salavât getirin ve tam bir teslimiyetle selâm verin!” (el-Ahzâb, 56) Übey bin Kâb (r.a.) diyor ki:
“Hazret-i Peygamber (s.a.v) Efendimiz’e:
«– Yâ Resûlallâh! Ben sana çok salavât-ı şerîfe getiriyorum. Acaba bunu ne kadar yapmam gerekir?» diye sordum.
«– Dilediğin kadar yap.» buyurdu.
«– Duâlarımın dörtte birini salavât-ı şerîfeye ayırsam uygun olur mu?» diye sordum.
«– Dilediğin kadarını ayır. Ama daha fazla yaparsan senin için hayırlı olur.» buyurdu.
«– Öyleyse duâmın yarısını salavât-ı şerîfeye ayırayım.» dedim.
«– Dilediğin kadar yap. Ama daha fazla yaparsan senin için hayırlı olur.» buyurdu. Ben yine:
«– Şu hâlde üçte ikisi yeter mi?» diye sordum.
«– İstediğin kadar. Ama artırırsan senin için iyi olur.» buyurdu.
«– Öyleyse duâya ayırdığım zamanın hepsinde sana salavât-ı şerîfe getirsem nasıl olur?» deyince:
«– O takdirde Allâh bütün sıkıntılarını giderir ve günahlarını bağışlar.» buyurdu.” (Tirmizî, Kıyâmet, 23)
7. Hamd Etmek ve Şükür Halinde Bulunmak
Bu mübârek gecelerde Rabbimize çokça hamd etmeli ve şükür halinde bulunmalıyız.
Âyet-i kerîmede “Ölümsüz ve daima diri olan Allah’a güvenip dayan. Onu hamd ile tesbih et!…” (Furkân sûresi, 58) buyrulmaktadır. Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:
“Meşrû işlere Allah’a hamd ile başlanmazsa hayır ve bereketi kesilir.” (İbn-i Mâce, Nikâh, 19; Ebû Dâvud, Edeb, 18)
“Şükür, îmânın yarısıdır…” (Süyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr, I, 107)
“Cenâb-ı Hakk’ın nîmetlerine hamd ü senâ, insanı nîmetin zevâlinden emîn kılar.” (Suyûtî, el-Câmiu’s-Sağir, no: 3836)
“Allah’a hamdetmek şükrün başıdır. Allah’a hamdetmeyen bir kul O’na şükür etmemiştir.” (Suyûtî, el-Câmiu’s-Sağir, no: 3835)
8. Allah’ı Çokça Zikretmek
Mübârek gecelerde Rabbimizi zikretmeye daha çok önem verilmelidir. Âyet-i kerîmede buyrulur:
“Kendi kendine, yalvararak ve ürpererek, yüksek olmayan bir sesle, sabah-akşam Rabbini an. Gâfillerden olma!” (el- A’râf, 205)
“Rabbinin ismini zikret ve bütün varlığınla O’na yönel.” (el-Müzzemmil, 8)
“…Allâh’ı zikretmek, tabi ki en büyük (ibâdet)’tir…” (el-Ankebût, 45) Allâh Resûlü şöyle buyurur:
“Allâh’ı sevmenin alâmeti, Allâh Teâlâ’yı zikretmeyi sevmektir.” (Suyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr, II, 52)
“Yeryüzünde Allâh Allâh diyen biri var bi hayli, kıyâmet kopmayacaktır.” (Müslim, Îmân, 234/148)
9. Sadaka Vermek
Allah yolunda infakta bulunup sadaka vermenin kişiyi birden fazla tehlike ve belâlardan muhâfaza edeceği, buna ilâveten sadaka sahibini Muhabbetullâh’a nâil eyleyeceği unutulmamalıdır. Bu müstesnâ geceler de sadaka vermeye en güzel vesilelerdir. Zira Cenâb-ı Hak şöyle buyurmuştur:
“Allah yolunda infâk edin! Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın. Bir de ihsanda bulunun. Zira Allah, muhsinleri (iyilikte bulunan, işini güzel yapan ve ihsan şuuru ile yaşayanları) sever.” (el-Bakara, 195) Efendimiz, zengin-yoksul her mü’mini infâka teşvik eder; bir hurmadan başka bir şeyi olmayan için:
“Yarım hurmayla da olsa Ccehennem ateşinden korunun, onu da bulamazsanız güzel ve hoş bir söz ile korunun.” buyururdu. (Buhârî, Edeb, 34)
Kaynak: https://www.islamveihsan.com/