İslam

Hac İbadetinin Esasları

Hac İbadetinin Esasları

Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için Hac ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. Hac başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın Hac ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.

Hac ne demektir? Hac ne zaman farz kılındı? Haccın farz olmasının şartları, vacipleri ve çeşitleri nelerdir? İslam’da hac ibadetinin esasları.

Hac; belirli yer ve zamanda hac niyetiyle ihrama girip, Arafat’ta vakfe ve Beytullah’ı ziyareti kapsayan bedenî ve mâlî bir ibadettir. Farz oluşu Kitap, sünnet ve icma ile sabittir.

HACCIN TARİHÇESİ

Mekke’deki Ka’be’nin Hz. Âdem dönemine kadar uzanan bir tarihi mevcuttur. Lakin Nuh (a.s.) tufanından sonra Ka’be’nin izi kaybolmuş ve ardından eski temelleri üzerine Hz. İbrahim ve oğlu İsmail aracılığıyla inşa edilmiştir.[1] İlk ev oluşu ibadet, hac menâsiki, tavaf, namaz ve itikâf gibi ibadetlere tahsis edilen en eski mabed oluşunu ifade eder. Nitekim Ebû Zerr (r.a.) Hz. Peygamber’e ilk mescidin hangisi olduğunu sormuş, Allâh’ın Elçisi, “Mescid-i Harâm” diye yanıt vermiştir. Sonra hangisi? sorusuna “Mescid-i Aksâ”, ikisi içinde ne kadar süre geçmiştir? sorusuna “Kırk yıl”, sonra hangi mescid? sorusuna ise; “Namaz vakti nerede gelirse namazını kıl, orası mescid’dir.” buyurmuştur.[2] Mescid-i Aksa ilk kez Hz. Süleyman aracılığıyla yapılmıştır. Daha sonraki inşa, yenileme şeklinde olmalıdır.

Mekke kenti 630 M. senesinde fethedilinceye kadar, Kâbe putlarla dolu olup, müşriklerce kendi usullerine göre ziyaret ediliyordu. Bu hususta ilk kez hicretin 6 ncı senesinde inen ayette hac ve umrenin esasları şöyle belirlenmiştir:

“Haccı ve umreyi Allah için tamamlayın. Eğer hacdan engellenmiş olursanız, size gücünüzün yettiği bir kurban gerekir. Kurban, kesileceği yere varıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin. Sizden kim hasta olur yahut başında bir hastalık bulunursa tıraş olabilir. Ve bunun için oruç tutmak yahut sadaka vermek yahut da kurban kesmek suretiyle fidye versin. Sonra güvene kavuştuğunuzda, hac zamanına kadar umre yapana, gücünün yettiği bir kurban gerekir. Kurban bulamayan kimseye hac sırasında üç gün, döndüğünüzden sonra da yedi gün oruç tutması gerekir. Bu, tam on gündür. Bu, ailesi Mescid-i Haram etrafında oturmayan kimseler içindir. Allah’tan korkun ve bilin ki, Allah cezası çetin olandır.”[3]

Ayrıca Bakınız.  Büyü Yapmak ve Yaptırmak ile İlgili Ayet ve Hadisler

Bu ayette, başlanmış olan hac ve umrenin tamamlanması istenmiştir. Nitekim o yıl, Allâh’ın elçisi, 1400 kadar sahâbe ile birlikte umre için ihrama girip, Hudeybiye’ye kadar gelmiş, fakat Mekke müşriklerinin umreye izin vermemesi üzerine, “Hudeybiye Antlaşması” nı imzalayarak geri dönmüşlerdi. Bu antlaşma gereği ertesi yıl, bu eksik kalan umre kaza edilmiştir.

Umre; uzaktan gelenler için mikat adı verilen yerde ihrama girip Kâbe’yi tavaf ve Safa ile Merve içinde sa’y yaptıktan sonra tıraş olup ihramdan çıkmaktan ibaret, iki saat içinde yapılabilen bir ibadettir. Hanefî ve Mâlikîler’e göre Müslümanın ömründe bir kere umre yapması müekked sünnet, Şâfiî ve Hanbelîler’e göre ise farzdır.

İSLAM’DA HAC NE ZAMAN FARZ KILINDI?

İslâm’da ilk hac, hicretin 9 ncu (631 M.) senesinde farz kılınmıştır. Dayandığı delil şu âyettir:

“Oraya gitmeye gücü yetenlerin, Kâbe’yi haccetmesi Allâh’ın insanlar üzerindeki bir hakkıdır.”[4]

Yukarıdaki ayet inince Hz. Peygamber: “Allah size haccı farz kıldı, haccediniz.” buyurdu. Birisi, “Her yıl mı?” dedi. Allâh’ın Rasûlü sustu. O, sorusunu üç defa tekrarladı. Sonra Allâh’ın Rasûlü şöyle buyurdu: “Eğer evet deseydim, hac her sene üzerinize farz olur, buna da güç yetiremezdiniz.” [5] İbn Abbas’tan gelen rivayette şu ilâve mevcuttur: “Kim birden fazla hac yaparsa, bu nâfile hac olur.” [6]

Hicretin 8. yılı, Ramazan’ın son on gününde Mekke fethedilmiş, Şevval ayında Huneyn ve Taif kuşatması olmuş, Allâh’ın elçisi, harem sınırında bulunan Ci’râne’den birkaç sahâbe ile ihrama girmiş ve bir umre yaparak dönmüştü. O yıl Hz. Peygamber’in görevlendirdiği Mekke vâlisi Attab b. Esîd, insanlara Arap geleneğine göre hac yaptırmıştır.

Hicretin 9. senesinde Hz. Ebû Bekir hac emîri tayin edilmiş ve ilk İslâmî hac yaptırılmıştır. Bu arada inen Tevbe Sûresi’nin baştan 30-40 kadar ayetini Hz. Ali arkadan gelerek, hac sırasında tebliğ etmiştir. Böylelikle çıplak hac yapma ve müşriklerin hac yapması yasaklanmış ve Hicretin onuncu senesinde da Rasûlüllah (s.a.v.) aracılığıyla Veda haccı yapılmıştır.

Ayrıca Bakınız.  Oruç ve Ramazan İle İlgili Ayet ve Hadisler

İhramlı olmak, Arefe günü Arafat’ta vakfe’de bulunmak ve ziyaret tavafı yapmak, gerek farz ve gerekse nâfile haccın farzlarıdır. İhrama girmek haccın şartı; vakfe ve ziyaret tavafı ise rüknüdür.

Mikat sınırları içinde oturanlar hac için ihrama bulundukları yerden, dışarıdan gelen ve âfâkî adı verilen hacılar ise mikat sınırında girerler.

HACCIN FARZ OLMASININ ŞARTLARI

Haccın farz olmasının beş şartı mevcuttur: 

1) Müslüman olmak, 2) Ergen ve akıllı olmak, 3) Hür olmak, 4) Vakit, 5) Haccı ifaya güç yetirmek. Hacca güç yetirmek (istitâa); beden sağlığını, gerekli maddî güce sahip olmayı, yol güvenliğinin bulunmasını ve Hanefîlere göre kadın yolcunun yanında mahremi bir erkeğin bulunması şartlarını kapsar.

HACCIN VACİPLERİ

Haccın vacipleri şunlardan oluşmaktadır:

a) İhrama mikatten yahut bir sakıncası yoksa öncedenden girmek, b) Arafat’ta vakfeyi, güneşin batışına kadar uzatmak, c) Müzdelife’de vakfe yapmak, d) Safa ile Merve içinde yedi şavt sa’y yapmak, e) Sa’ye Safâ’dan başlamak, f) Mina’da, tespit edilen yerlere taş atmak, g) Hac yahut umrenin sonunda ihramdan çıkmak için tıraş olmak yahut saçları kısaltmak, h) Tavafa haceru’l-esved aracılığıyla başlamak, i) Tavafı sağı izleyerek yapmak, j) Tavafı özrü olmayanın yürüyerek yapması, k) Tavaf sırasında avret yerleri örtülü olmak ve abdestli bulunmak, l) Tavafı hatim adı verilen yarım hilalin dışından yapmak, m) Dört şavtı farz olan ziyaret tavafını yediye tamamlamak, n) Her tavaftan sonra iki rekât “tavaf namazı” namaz kılmak, o) Ziyaret tavafını Kurban bayramının ilk üç gününde yapmak, ö) Kıran ve temettu haccı yapanlar için şükür kurbanı kesmek, p) Şeytan taşlama, kurban kesme ve tıraş olma hususunda sırayı gözetmek, r) Mikatlerin dışından gelen hacıların veda tavafı yapması.

Haccın vâciplerinden birini terk etmek kurban cezasını gerektirir. Lakin terk edilen bu vâcip yeniden yapılabilen türden olur ve iâde edilirse ceza düşer. Abdestsiz yapılan tavafın, yeniden abdestli olarak yapılması, tavaf namazının sonradan kılınması, bir özürden dolayı geri kalan şeytan taşlamaları en geç bayramın dördüncü günü kaza etmek yahut vekil aracılığı ile taşları attırmak gibi. Böylelikle telafi edilince kurban cezası düşer. Lakin ihramlı olduğu halde bir gün süreyle dikişli elbise giymek yahut saçlarını tıraş etmek gibi bir ihram ihlâlini telâfi fakat kurban cezası, üç gün oruç tutmak yahut altı yoksula birer günlük yiyecek vermekle telâfi edilebilir. Hacı adayı bu alternatiflerden kendi durumuna uygun olan birisini tercih edebilir.

Ayrıca Bakınız.  İslam'da Evlenme Engelleri

HACCIN ÇEŞİTLERİ

Üç çeşit hac mevcuttur. İfrad, temettu’ ve kıran haccı.

a) İfrad haccı: Mekke’ye dışardan gelen âfakîlerin tek ihramla yaptıkları hac bu adı alır.

b) Temettu haccı: Hac aylarında, önce umre yaparak, ihramdan çıkmak, ardından yeniden ihrama girerek yapılan hac’dır.

c) Kıran haccı: Hac ayları içinde, önce umre yapıp, aynı ihramla arkasından da hac yapılırsa, buna kıran haccı denir. Bu iki çeşit hacla alakalı yukarıdaki ayetin son bölümünde,[7] temettu yahut kıran haccı yapan kimsenin şükür kurbanı kesmesi istenir. Bunun hükmü Hanefîlere göre vâciptir. Ayette kurban kesmeye gücü yetmeyene, üç gün bayramdan önce, yedi gün de ülkesine dönünce olmak üzere toplam on gün oruç tutması bildirilir. Bu iki çeşit hac mikatlerin dışında oturan ve âfâkî adı verilen kimselere aittir. Mekke’nin yerlileri yalnız “ifrad haccı” yapabilir.

Türkiye gibi uzak ülkelerden giden hacılar için en uygun olan temettu haccıdır. Çünkü ifrad ve kıran haclarında mikatte bir defa ihrama girince, kurban bayramının bir yahut ikinci gününden önce haccı bittirip ihramdan çıkılmaz. Bundan dolayı bazan 15-20 gün ve daha fazla süreyle ihramda kalmak gerekli olabilir. Bu da ihram yasaklarına uymayı gerektirir. Erkeklerin yalnızca iki peştamalla bu süreleri geçirmesi çeşitli zorluklar doğurur. Üşüme ve hasta olma bu riskler içindedır.

Dipnotlar:

[1] Bk. Bakara, 2/127. [2] Müslim, Mesâcid, 1; V, 150, 156, 157, 160. [3] Bakara, 2/196. [4] Âl-i İmrân, 3/97. [5] Müslim, Hac, 412; Nesâî, Menâsik, 1. [6] Nesâî, Menâsik, 1. [7] Bakara, 2/196.

Kaynak: Prof. Dr. Hamdi Döndüren, Delilleriyle Aile İlmihali, Erkam Yayınları

HAC NEDİR?

Hac Nedir?

HAC NE DEMEK?

Hac Nedir?

HAC NASIL YAPILIR?

Hac Nedir?

Kaynak: https://www.islamveihsan.com/

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın