Kuran-ı Kerim

Nisâ Suresi 150. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Nisâ Suresi 150. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. Kuran Meali ve Tefsiri başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.

Nisâ Suresi 150. ayeti ne anlatıyor? Nisâ Suresi 150. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri…

Nisâ Suresi 150. Ayetinin Arapçası:

اِنَّ الَّذ۪ينَ يَكْفُرُونَ بِاللّٰهِ وَرُسُلِه۪ وَيُر۪يدُونَ اَنْ يُفَرِّقُوا بَيْنَ اللّٰهِ وَرُسُلِه۪ وَيَقُولُونَ نُؤْمِنُ بِبَعْضٍ وَنَكْفُرُ بِبَعْضٍۙ وَيُر۪يدُونَ اَنْ يَتَّخِذُوا بَيْنَ ذٰلِكَ سَب۪يلًاۙ

Nisâ Suresi 150. Ayetinin Meali (Anlamı):

Allah’ı ve peygamberlerini inkâr eden, Allah ile peygamberlerinin arasını ayırmak isteyen ve “peygamberlerin bir kısmına inanırız, bir kısmına inanmayız” deyip, böylece iman ile küfür içinde bir yol tutmaya çalışanlara gelince:

Nisâ Suresi 150. Ayetinin Tefsiri:

Allah
katında yegâne makbul din, iman ve tevhid esası üzerine kurulmuş İslâm dinidir.
Allah’ın gönderdiği bütün peygamberler, Allah adına davette bulunmuşlar ve
temel esaslar itibariyle hep aynı dini tebliğ etmişlerdir. Dolayısıyla iman
yönünden Allah ile peygamberlerinin arasını ayırmak ve aynı biçimde
peygamberler içinde bir ayrıma gitmek doğru değildir; apaçık bir küfürdür.

Burada
üç grup kâfirden bahsedilmektedir:

§ 
Hem Allah’ı hem de peygamberlerini inkâr edenler, hiç birine iman
etmeyenler. Müşrikler, dinsizler ve ateistler bu gruba girer.

§ 
İman etme yönünden Allah ile peygamberi birbirinden ayıranlar,
yani Allah’a iman iddiasında bulunup da peygamberlere inanmayanlar.

§ 
Peygamberlerden bazısına inanıp bazısına inanmayanlar. Yahudi ve hıristiyanlar
bu gruba girmektedir. Özellikle Peygamber Efendimiz’e iman etmemeleri tenkit
edilmektedir.

Bu
davranışların hepsi küfür, bunu sergileyenler de kâfirdir. Çünkü imanla küfür,
hakla bâtıl içinde orta bir mertebe yoktur. Bir peygamberi inkâr bütün peygamberleri
inkâr, peygamberleri inkâr ise Allah’ı inkâr demektir.

Günümüzde
özellikle müsteşriklerin gündeme getirdiği iddialar ve bunların bir kısım
modernistler aracılığıyla yüksek sesle dillendirilmesi sonucu, Peygamberimiz (s.a.s.)
ve onun sünneti ile ilgili Kur’an’ın bu husustaki yaklaşımına kesinlikle uymayan
bir kısım inkârî temayüller baş göstermiştir. Kur’ân-ı Kerîm’den anladığımıza
göre “Peygamber”, yeryüzünde Allah’ın temsilcisidir. O, Allah’tan din vahyini
almakta, Allah adına konuşmakta, Allah adına karar verip iş yapmaktadır. Bizim
Allah ile ilgili, din ile ilgili ve dinin bahsettiği bütün hususlarda sahip
olduğumuz bilgiler, bütünüyle Peygamber (s.a.s.)’in verdiği bilgilere
dayanmaktadır. Çünkü bu mânada Allah ile irtibat halinde bulunup söz söyleme yetkisine
sahip tek kişi odur. Bu nedenledir ki, Allah Teâlâ birden fazla âyette kendisi ile
birlikte Peygamber’e itaati emretmiş ve “Peygamber’e itaatin aynen kendine
itaat”
(bk. Nisâ 4/80) olduğunu haber vermiştir. Kulun Allah’ı sevip O’nun
af ve mağfiretine ulaşabilmesini Peygamberi’ne uymaya bağlamıştır. (bk. Âl-i
İmran 3/31) O halde Peygamber (s.a.s.)’i ve onun sünnetini devre dışı bırakmaya
çalışmak, bununla alakalı kalplere şüphe tohumları atmak gibi hâince ve şeytanca
teşebbüsler, “Allah ile peygamberlerin” arasını ayırmaya yeltenmekten başka bir
şey değildir. Bunu bilinçli planlayanlar ve uygulayanlar kapkaranlık küfür
dehlizlerinde bulundukları gibi, bilerek yahut bilmeyerek buna alet olanlar da
aynı küfür dehlizlerine doğru süratle yol almaktadırlar. Kurtuluş için bu bâtıl
yoldan dönüş gereklidir ki, bir sonraki âyet bunun çaresini öğretmektedir:

Nisâ Suresi tefsiri için tıklayınız…

Ayrıca Bakınız.  Bakara Suresi 249. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Nisâ Suresi 150. ayetinin meal karşı karşıya geldirması ve diğer ayetler için tıklayınız…

Kaynak: https://www.islamveihsan.com/

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın