Kuran-ı Kerim

Mâide Suresi 56. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Mâide Suresi 56. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. Kuran Meali ve Tefsiri başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.

Mâide Suresi 56. ayeti ne anlatıyor? Mâide Suresi 56. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri…

Mâide Suresi 56. Ayetinin Arapçası:

وَمَنْ يَتَوَلَّ اللّٰهَ وَرَسُولَهُ وَالَّذ۪ينَ اٰمَنُوا فَاِنَّ حِزْبَ اللّٰهِ هُمُ الْغَالِبُونَ۟

Mâide Suresi 56. Ayetinin Meali (Anlamı):

Kim Allah’ı, Peygamberini ve mü’minleri dost edinirse, şüphe yok ki üstün gelecek olanlar, Allah’ın tarafında bulunanlardır.

Mâide Suresi 56. Ayetinin Tefsiri:

Mü’minlerin, umumi olarak kendi dinlerine inanmayanları, bunlar içinde da yahudi ve hıristiyanları velî, dost ve yandaş edinmelerine gerek yoktur. Çünkü onların dostları Allah Teâla, O’nun Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.s.) ve huşû içinde namazını kılan, zekâtını veren ve Allah’ın emir ve yasaklarına ihlasla boyun eğen mü’minlerdir. Bunların dostluğu, başkasını dost edinmeye ihtiyaç bırakmayacak derecede güzel, mühim ve üstündür. Böylelikle muhabbet ve kardeşlik hisleri içinde Allah, Peygamberi ve birbirleriyle dost olan mü’minler, Allah’ın fanatikleridırlar. Bir mânada O’nun şeytana ve din düşmanlarına karşı cihad eden ordusu ve askerleridirler. Allah’ın ordusunun galip geleceğinde ise asla şüphe yoktur.

Burada önerilen ülvî dostlukları tesis edebilmek için bazı ince noktalara dikkat edilmesi gerekir. Şöyle ki:

Allah’ın dostluğu, O’nun düşmanlarına düşman olmak demektir. Nitekim Hz. İbrâhim kavminin taptığı putları kastederek: “O putlar benim düşmanımdır. Lakin Âlemlerin Rabbi olan Allah dostumdur” (Şuarâ 26/77) demiştir.

Resûlullah (s.a.s.)’in dostluğu, nefse düşman olmayı ve onun kötü arzularına karşı çıkmayı gerektirir. Hadis-i şerifte: “Sizden hiç biriniz, tüm arzuları benim getirdiklerime uymadıkça gerçek mânada îman etmiş olmaz” buyrulmuştur. (Kenzü’l-Ummâl, I, 217) Bir diğer hadiste de: “Sizden biriniz, ben ona kendisinden, malından, çocuğundan ve bütün insanlardan daha tatlı olmadıkça gerçekten îman etmiş olmaz” buyrulur. (Buhârî, İman 8; Müslim, İman 70)

Mü’minleri dost edinmek ise onlarla din kardeşi olmaktır. Bu hususta Allah Teâlâ: “Bütün mü’minler kardeştir” (Hucurât 49/10) buyurur. Resûl-i Ekrem (s.a.s.) de: “Sizden biriniz kendisi için istediğini din kardeşi için de istemedikçe gerçekten îman etmiş olmaz” ihtarında bulunur. (Buhârî, İman 7; Müslim, İman 71-72)

54. âyette yalnız yahudi ve hıristiyanları dost edinmek yasaklanmıştı. Gelen âyetle ise yasak, onlarla birlikte bütün kâfirlere teşmil edilmekte ve özel olarak Ehl-i kitabın İslâm dinini alaya alan ve ufak görenlerine tahsis olunmaktadır:

Mâide Suresi tefsiri için tıklayınız…

Ayrıca Bakınız.  A'râf Suresi 24. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Mâide Suresi 56. ayetinin meal karşı karşıya geldirması ve diğer ayetler için tıklayınız…

Kaynak: https://www.islamveihsan.com/

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın