İmanın Tadına Varmanın Yolu
İmanın Tadına Varmanın Yolu
Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için İmanın Tadına Varmanın Yolu ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. İmanın Tadına Varmanın Yolu başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın İmanın Tadına Varmanın Yolu ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.
Kul imanın tadına nasıl varabilir?
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillâhirrahmânirrahîm.
“İnsanlardan öyleleri de mevcuttur ki, Allâh’ın rızâsını kazanmak için kendini ve malını fedâ eder. Allâh da kullarına karşı şefkatlidir.” (Bakara, 207)
Rasûlullah (sav) Efendimiz buyurdular:
“Allah’ı rab, İslâm’ı din, Muhammed’i peygamber olarak benimseyip onlardan râzı olan kimse imânın tadını tatmıştır.” (Müslim, İmân 56)
Îmânı aşkla yaşayan kahramanlardan bir diğeride Vehb bin Kebşe (r.a.)’tır. Bu mübârek sahâbînin türbesi Çin’dedir. Peygamber Efendimiz (.s.a.v.) onu, Çin’de tebliğ hizmetinde bulunmak üzere vazîfelendirmişti. Hâlbuki o zamanın şartlarında Çin, Medîne-i Münevvere’den bir senelik mesâfede idi. Bu sahâbî oraya kadar gidip uzun bir müddet tebliğde bulunduktan sonra gönlünü kavuran Rasûlullâh hasretini bir nebze olsun dindirebilmek ümîdiyle Medîne yollarına düştü. Bir yıl süren çileli bir yolculuğun ardından nurlu Medîne’ye vâsıl oldu. Lakin ne yazık ki Hazret-i Peygamber vefât etmiş olduğu için O’nu göremedi. Hasreti bir kat daha artmış olarak, Allâh Resûlü’nün kendisine emrettiği hizmetin kudsiyetinin idrâki içinde tekrar Çin’e döndü ve bu hizmetteyken rûhunu teslîm etti.
Vehb bin Kebşe (r.a.), böylece Allâh Rasûlü’nün Çin’deki ilk temsilcisi olma şerefine nâil oldu. Fânî cesedi Çin’de, rûh-i câvidânîsi ise Medîne-i Münevvere’nin rûhâniyet-i Rasûlullâh ile dolu münevver iklîminde kaldı. (Osman Nûri Topbaş, Faziletler Medeniyeti-1, Erkam Yay.)
Kaynak: https://www.islamveihsan.com/