Bilgi Kervanı

Hz. Mevlana’nın 8 Hikmetli Sözü

Hz. Mevlana’nın 8 Hikmetli Sözü

Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için Hz. Mevlana’nın 8 Hikmetli Sözü ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. Hz. Mevlana’nın 8 Hikmetli Sözü başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın Hz. Mevlana’nın 8 Hikmetli Sözü ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.

Mevlana Hazretleri’nin Mesnevi’sinden sekiz hikmetli söz.

Hazret-i Mevlana Mesnevi’de der ki:

Kimin bir ölüye, yâni fânî bir varlığa sevdâsı varsa, o sevdâyı canlı ve diri varlığa kavuşmak için besler. Böylelikle fânî bir varlığı sevmek, aşka bir köprü olur da, onu ilâhî sevgiye ulaştırır.”(c.3, 545)

“Ey Hakk yolcusu, sen öyle bir diriye kavuşmak için, ona kavuşmayı umarak çalış, çabala ki, o gönül verdiğin diri, bir müddet sonra cansız bir hâle gelip toprağa gömülmesin.”

“Hislerine kapılıp da bir saman çöpünü, yâni fânî bir güzeli, kendine yakın bir dost olarak seçme. Çünkü, ondaki sevgi ve yakınlık duygusu iğretidir. Sen kalıcı dostu ara.”

“Eğer Allâh’tan başka senin gönül verdiklerinde vefâ ve bağlılık ol­saydı, senin en vefâlı yakının olan annen ile babanın dostluğu (şimdi) nerede?” (c.3, 547-549)

“Gönül verdiğin şeyin yaldızı, aslına gidip de o şey çirkinleşince, bakırı meydana çıkınca, yâni sevdiğin güzelliğini kaybedince, tabiatın ona do­yar, ondan hoşlanmaz, onu boşlayıverir.”(c.3, 555)

“Fânî varlıklarda görülen güzellik, ilâhî güzelliğin iğreti olarak onlara aksetmesinden ibârettir. Akseden o nûr, günün birinde aslına geri dö­necektir. Bundan dolayı ey sâlik, iğreti/geçici güzelliklere bakma da, sen onun as­lını, yâni o güzelliği vereni ara!”

“Güneşin duvara düşen nûru, yine güneşe gider. Sen duvara düşen nûra değil de, o nûru azaltane, yâni güneşe git; sana lâyık olan odur.”

“Mâdem ki oluktan su akmadı, yâni güzellerden vefâ görmedin; bun­dan sonra suyu, sen göklerden elde et.” (c.3, 558-560)

Ayrıca Bakınız.  Allah Razı Olsun Ne Demek? Allah Razı Olsun Hangi Durumlarda Söylenir?

İnsandaki sevme meyli, aslında paha biçilmez bir hazinedir. Onun, olur olmaz yere sarfedilerek israf edilmesinin neticesi, hüsrandır. Bu âlemde Allâh’dan gayri sevgiye mazhar olacak bütün dostlar, mutlak bir sûrette fânîdir. Bundan dolayı sevginin, aşkın, vefâ ve dostluğun asıl hedefi Cenâb-ı Hak olmalıdır. Allâh -celle celâlühû- bir taraftan aklın kavrayamayacağı derecede uzak ve idrak ötesi (müte’âl); diğer taraftan kuluna şahdamarından daha yakın bir dost ve yardımcıdır. Kul, kalbî yaşamı ile Rabbine yaklaşma gayreti içinde olursa; Cenâb-ı Hak da onun “Gören gözü, işiten kulağı, tutan eli bulunacağını…” (Zübdetü’l-Buhârî, 1107) müjdelemiştir. Bu hâl ile alakalı olarak; “Allâh bize yeter; O ne güzel dost ve ne güzel yardımcıdır.” (Bkz. Âl-i İmrân, 173) denmiştir.

Bununla meşrû beşerî aşk, yani Allâh’tan gayri bir varlıkla kalbî ünsiyet ve bağlılık geçici bir merhale olarak meydana geldiği takdirde, bu hoş görülür. Zîrâ bu takdirde o, muhabbetullâha giden yolda bir merhale olur. Lakin kalb, o fânî varlığa takılıp kalırsa, muhatap putlaşır ve ilâhî vuslata engel olur. Eğer Mecnûn gibi, “Leylâ diye diye Mevlâ’yı buldum.” diyebilir ve fânî bir varlığa teveccühle başlayan meşrû muhabbeti, o fânî varlığa takılıp kalmayarak ilâhî aşka bir basamak olarak kullanabilirse ne mutlu!.. Yani aslolan “mutlak cemâl”dir. Onun tâlibi olmak, dünya yaşamındaki en büyük ve ulvî gâyedir.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Ab-ı Hayat Katreleri, Erkam Yayınları

MEVLANA HAZRETLERİNİN HİKMETLİ SÖZLERİ

Mevlana Hazretlerinin Hikmetli Sözleri

HZ. MEVLANA SÖZLERİ

Mevlana Hazretlerinin Hikmetli Sözleri

Kaynak: https://www.islamveihsan.com/

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın