En’âm Suresi 132. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
En’âm Suresi 132. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. Kuran Meali ve Tefsiri başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.
En’âm Suresi 132. ayeti ne anlatıyor? En’âm Suresi 132. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri…
En’âm Suresi 132. Ayetinin Arapçası:
وَلِكُلٍّ دَرَجَاتٌ مِمَّا عَمِلُواۜ وَمَا رَبُّكَ بِغَافِلٍ عَمَّا يَعْمَلُونَ
En’âm Suresi 132. Ayetinin Meali (Anlamı):
Herkesin iyi yahut kötü yaptığı işlere göre derecesi farklı olacaktır. Çünkü Rabbin, onların yaptıklarından habersiz değildir.
En’âm Suresi 132. Ayetinin Tefsiri:
Allah
Teâlâ, her bir topluma peygamber göndermiş, onlara emir ve yasaklarını
bildirmiştir. Mesuliyetin, hesap ve cezanın adâletle olabilmesi için bu bir
ilâhî kanun olarak uygulanmaktadır. Âyet-i kerîmede şöyle buyrulur:
“Ey Peygamber! Elbette biz seni hem insanları müjdelemen hem de
uyarman için hak din ile gönderdik. Zaten içlerinden kendilerini uyaran bir
peygamber gelmiş olmayan hiçbir toplum yoktur.” (Fâtır
35/24)
Bir
diğer âyette ise peygamber gönderilmeyen toplumları Allah’ın cezalandırmayacağı
şöyle haber verilir:
“Artık kim doğru yolu seçerse fakat kendi iyiliği için seçmiş
olur. Kim doğru yoldan saparsa, o da fakat kendi zararına sapmış olur. Hiç
kimse bir başkasının günah yükünü çekmez ve onunla yargılanmaz. Ayrıca biz,
peygamber göndermedikçe kimseye azap etmeyiz.” (İsrâ 17/15)
Dolayısıyla
Cenâb-ı Hak, peygamber gönderip uyarmadan hiç kimseyi emirlerini yapıp
yapmadığından sorumlu tutmaz ve cezalandırmaz. Önce peygamberler gönderir,
insanları ikazr, doğru yolu bulmaları için onlara mühlet verir, ıslah olup
olmayacaklarına bakar. Buna rağmen gerçekleri kabule yanaşmazlarsa o zaman
cezayı hak ederler. Çünkü Allah eziyetden pak ve uzaktır. O, herkese iyi yahut kötü
yaptığı amellerine göre bir derece takdir eder. İyileri sâlih amellerine karşılık
cennette derecelerle yükseltirken, kötüleri de günahlarına karşılık cehennemde
derece derece aşağı indirir. Çünkü O, hiç kimsenin yaptığından habersiz
değildir.
Sadi
Şirâzî’nin anlattığı şu hikâye, insanın fakat amellerine göre bir netice elde
edeceğini ne güzel ortaya koyar:
Arap
hükümdarlardan biri yakınlarından birine şöyle der:
“-
Falan adamın aylığını iki kat artırın. Çünkü saraya düzenli geliyor ve emirlere
son derece dikkat ediyor. Öteki hizmet görenler ise eğlenceyle meşgul olup
hizmette kusur ediyorlar; tembel davranıp işlerini gevşek tutuyorlar.”
Bir
ârif zât bunu işitince vecde gelerek şöyle der:
“-
Bir kimse iki sabah padişaha hizmete devam ederse, üçüncü gün hükümdar ona lutufkâr
gözle bakar. O halde ihlasla ibâdet edenler, hiç Hak Teâlâ’nın dergahından
ümitlerini kaybetmiş olarak dönerler mi?” (Sadi Şirâzî, Gülistan, s.
57-58)
O
Allah ki:
En’âm Suresi tefsiri için tıklayınız…
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
En’âm Suresi 132. ayetinin meal karşı karşıya geldirması ve diğer ayetler için tıklayınız…
Kaynak: https://www.islamveihsan.com/