Yusuf Suresi 46. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Yusuf Suresi 46. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. Kuran Meali ve Tefsiri başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.
Yusuf Suresi 46. ayeti ne anlatıyor? Yusuf Suresi 46. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri…
Yusuf Suresi 46. Ayetinin Arapçası:
يُوسُفُ اَيُّهَا الصِّدّ۪يقُ اَفْتِنَا ف۪ي سَبْعِ بَقَرَاتٍ سِمَانٍ يَأْكُلُهُنَّ سَبْعٌ عِجَافٌ وَسَبْعِ سُنْبُلَاتٍ خُضْرٍ وَاُخَرَ يَابِسَاتٍۙ لَعَلّ۪ٓي اَرْجِعُ اِلَى النَّاسِ لَعَلَّهُمْ يَعْلَمُونَ
Yusuf Suresi 46. Ayetinin Meali (Anlamı):
Hemen Yûsuf’un yanına koşarak: “Yûsuf, ey özü sözü doğru aziz dost! Bize, rüyâda görülen yedi zayıf ineğin yemekte olduğu yedi besili inek ve yedi yeşil başak ile bir o kadar da kuru başak ile ilgili bilgi ver. Ümit ederim ki, verdiğin doğru bilgiyle o insanlara dönerim; böylece onlar da hem gerçeği hem de senin kadr ü kıymetini öğrenmiş olurlar” dedi.
Yusuf Suresi 46. Ayetinin Tefsiri:
Bahsedilen
kişi koşarak zindana geldi ve Hz. Yûsuf’tan kralın gördüğü rüyayı tâbir
etmesini istedi. Burada Hz. Yûsuf’a hitap ederken kullandığı “Ey Sıddîk” hitabı
dikkat çekicidir. “Sıddîk”, doğruluk, dürüstlük ve içtenyetin kendisinde
tecessüm ettiği, hiç yalan söylemeyen kişi demektir. Demek ki o kişi, Hz.
Yûsuf’un saf ve temiz mü’min şahsiyetinden öylesine derin bir biçimde etkilenmişti
ki, aradan geçen uzun seneler, onun izini kalbinden silememişti.
Hz.
Yûsuf besili ineklerle yeşil başakları verimli seneler şeklinde; zayıf
ineklerle kuru başakları kıtlık seneleri şeklinde; zayıf ineklerin besili
inekleri yemesini de bu bolluk senelerinde biriktirilen ürünlerin kıtlık
senelerinde yenilmesi şeklinde tâbir etmiştir. Çünkü hayvan cinsleri içinde
zayıflık vasfı taşıyan, acı-tatlı bütün otlardan yiyebilen, temiz-kirli tüm
sulardan içebilen yegâne hayvan sığırdır. اَلسَّنَةُ
(sene) kelimesi de hem hoşa giden hem de gitmeyen bütün hadiseleri içine alır.
Hz.
Yûsuf, yalnız kralın rüyasını tâbir etmekle kalmamış bunun yanı sıra yedi bolluk
senesi ardından gelecek olan yedi kıtlık senesi için tahıl depolamak
gerektiğini söyleyerek onlara yol da göstermiştir. Çünkü Mısır halkı, o zamana
kadar tahıl depolama işini hiç bilmiyorlardı. Üstelik, rüyada buna bir işaret
olmamakla birlikte, Yûsuf (a.s.) yedi kıtlık senesi ardından yine bolluk
döneminin başlayacağını müjdelemiştir. Bu dönem geldiğinde ülke toprakları
yağmurlarla sulanacak; yağ sıkmak için bol tohumlar, meyve sıkmak için bol bol
meyveler, davarlardan süt sağmak için de bol bol otlar, yemler ve bitkiler
yetişecektir. Bu, Allah Teâlâ’nın Hz. Yûsuf’a vahiyle haber verdiği gaybî
bilgilerdendi.
Yûsuf
(a.s.)’ın yaptığı tâbiri dikkatlice dinleyen kralın hizmetçisi, hemen saraya
döndü. Yûsuf’un dile getirdiklerini olduğu gibi krala aktardı. Bundan son derece
etkilenen kral bakalım ne yaptı:
Yusuf Suresi tefsiri için tıklayınız…
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Yusuf Suresi 46. ayetinin meal karşı karşıya geldirması ve diğer ayetler için tıklayınız…
Kaynak: https://www.islamveihsan.com/