Yusuf Suresi 110. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Yusuf Suresi 110. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. Kuran Meali ve Tefsiri başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.
Yusuf Suresi 110. ayeti ne anlatıyor? Yusuf Suresi 110. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri…
Yusuf Suresi 110. Ayetinin Arapçası:
حَتّٰٓى اِذَا اسْتَيْـَٔسَ الرُّسُلُ وَظَنُّٓوا اَنَّهُمْ قَدْ كُذِبُوا جَٓاءَهُمْ نَصْرُنَاۙ فَنُجِّيَ مَنْ نَشَٓاءُۜ وَلَا يُرَدُّ بَأْسُنَا عَنِ الْقَوْمِ الْمُجْرِم۪ينَ
Yusuf Suresi 110. Ayetinin Meali (Anlamı):
O müşrikler kendilerine mühlet verilmesine aldanmasınlar. Daha öncekilere de böyle fırsat verilmişti. Lakin, ne zaman ki peygamberler, toplumlarının imana gelmelerinden ümitlerini kesecek raddeye geldi ve kendilerinin yalana çıkarıldığını yani kâfirlere karşı kendilerine yapılacağı sözü verilen ilâhî yardımın yapılmayacağını zannettiler, işte o zaman onlara yardımımız geldi ve dilediğimiz kimseler kurtarıldı. Çünkü uzun vâdede cezamız, günaha dalmış inkârcı suçlulardan hiçbir surette geri çevrilmez.
Yusuf Suresi 110. Ayetinin Tefsiri:
Hz.
Aişe (r.a.) validemiz bu âyet-i kerîmenin tefsirini şöyle yapar:
“Sıkıntılar
uzayıp da ilâhî yardım gecikince peygamberler, kavimlerinden kendilerini
yalancılıkla itham edenlerin artık iman edeceklerinden ümitlerini kesmişler,
inanmış olanların da kendilerini yalanlayacaklarını zannetmişlerdir. İşte o
zaman Allah’ın yardımı gelmiştir.” (Buhârî, Tefsir 12/6)
Burada,
tebliğ mücadelesi müddetince insan olmaları hasebiyle önceki peygamberlerin de
çok sıkıntılar çektikleri, darlandıkları, zorlandıkları, Allah’ın yardımını
bekledikleri ve nihâyetinde ilâhî yardımın geldiği, mü’minlerin kurtulup
günahkârların helak edildiği dikkatlere sunulmaktadır. Ayrıca, Allah’ın
yardımına nâil olmanın hemen gerçekleşmediği; bunun için kul planında lazım
gelen tüm gayretlerin son sınırına kadar sarfedilmesi gerektiği
anlaşılmaktadır. Böylelikle, müşriklerin inkâr ve eziyetleri karşısında
Peygamberimiz ve ona inananlar teselli edilmektedir.
Nitekim
bir diğer âyet-i kerîmede şöyle buyrulur:
“Yoksa ey mü’minler! Sizden önceki mü’minlerin başına
gelenler sizin de başınıza gelmeden, onların yaşadıkları sıkıntıları çekmeden
cennete girebileceğinizi mi sandınız? Onlara öyle ezici yoksullikler, öyle
kımıldatmayan sıkıntılar dokundu ve öylesine sarsıldılar ki, sonunda peygamber
ve yanındaki mü’minler: «Allah’ın yardımı ne zaman?» diyecek duruma geldiler.
Şunu bilin ki, Allah’ın yardımı pek yakındır. (Bakara 2/214)
Netice
itibariyle:
Yusuf Suresi tefsiri için tıklayınız…
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Yusuf Suresi 110. ayetinin meal karşı karşıya geldirması ve diğer ayetler için tıklayınız…
Kaynak: https://www.islamveihsan.com/