Kuran-ı Kerim

Yunus Suresi 83. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Yunus Suresi 83. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. Kuran Meali ve Tefsiri başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.

Yunus Suresi 83. ayeti ne anlatıyor? Yunus Suresi 83. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri…

Yunus Suresi 83. Ayetinin Arapçası:

فَمَٓا اٰمَنَ لِمُوسٰٓى اِلَّا ذُرِّيَّةٌ مِنْ قَوْمِه۪ عَلٰى خَوْفٍ مِنْ فِرْعَوْنَ وَمَلَا۬ئِهِمْ اَنْ يَفْتِنَهُمْۜ وَاِنَّ فِرْعَوْنَ لَعَالٍ فِي الْاَرْضِۚ وَاِنَّهُ لَمِنَ الْمُسْرِف۪ينَ

Yunus Suresi 83. Ayetinin Meali (Anlamı):

Kavmi içinden Mûsâ’ya genç bir nesilden başka iman eden olmadı. Çünkü herkes, Firavun ile yakın çevresinin kendilerine işkence yapmalarından korkuyorlardı. Gerçekten Firavun, o ülkede zorba bir hâkimiyet kurmuştu ve hak-hukuk tanımaz zâlimlerden biriydi.

Yunus Suresi 83. Ayetinin Tefsiri:

Âyette
geçen “zürriyet” kelimesi daha çok “nesil” mânasına gelse de, burada “genç”
anlamında kullanılmış ve Kur’an bu kelimeyle meselenin çok hususi bir yönüne
işaret etmiştir. O da şudur: O korkunç eziyet dönemi esnasında yalnızca az
sayıda genç erkek ve kadın Mûsâ (a.s.)’ı önder kabul etme cesaretini
gösterebilmiş; analar, babalar ve yaşlılar ise Peygambere tabi olarak dünyevi
menfaatlerini ve hatta hayatlarını tehlikeye atma cesaretini gösterememiştir.
Ayrıca o yaşlılar bununla yetinmeyip gençlerin de cesaretini kırmaya
çalışmışlardır. İşte Kur’an meselenin bu ince yönünü vurgulamaktadır. Nitekim
Peygamberimizin risâletinin başlangıcında da aynı durumla karşılaşmak
olabilecekdür. Bu zamanda daha çok gençlerin davaya gönül verdiği görülmektedir.

Âyette
dikkat çekilecek bir diğer nokta şudur: “İman” kelimesi ل (li) harfiyle kullanıldığında Arapça’da umumiyetle “itaat ve
takip” mânası taşır. Buna göre âyet-i kerîmenin mânası: “Kavminden bazı gençler
Hz. Mûsâ’ya itaat edip onu izlediler.” Yani tüm İsrâiloğulları içinden
yalnızca az sayılabilecek belli sayıdaki gençler Hz. Mûsâ’yı rehberleri ve
önderleri olarak kabul ederek, Firavun’a karşı karşılaşmasında onun yanında yer
aldılar. Sonra gelen âyetlerdeki ifadelerden de rahatlıkla anlaşılabileceği
gibi, İsrâiloğulları Hz. Mûsâ’nın peygamberliğine inanmadıkları için değil,
Firavun ve avânesinin zulmüne uğramaktan korktukları için Hz. Mûsâ’ya itaatten
geri durmuşlardır. Bu korku, onların manen bozulmuş olmalarının tabii bir
neticesi idi. Asırlarca süren kölelik onları mânen çökertmiş ve mücâdele
ruhlarını yok etmişti. (Mevdûdî, Tefhîmu’l-Kur’ân, II, 330-331) Bir
sıkıntı söz konusu olunca Hz. Mûsâ’ya: “Sen bize gelmeden önce de, geldikten
sonra da hep işkence gördük, eziyetlere uğradık”
diyorlardı. (A‘râf  7/129)

Firavun
ve hanedanından beklenen tehlike karşısında Hz. Mûsâ’nın kavmine nasihati ve
kavminin ona tepkisi şöyle olmuştur:

Yunus Suresi tefsiri için tıklayınız…

Ayrıca Bakınız.  Mâide Suresi 115. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Yunus Suresi 83. ayetinin meal karşı karşıya geldirması ve diğer ayetler için tıklayınız…

Kaynak: https://www.islamveihsan.com/

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın