Yunus Suresi 3. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Yunus Suresi 3. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. Kuran Meali ve Tefsiri başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.
Yunus Suresi 3. ayeti ne anlatıyor? Yunus Suresi 3. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri…
Yunus Suresi 3. Ayetinin Arapçası:
اِنَّ رَبَّكُمُ اللّٰهُ الَّذ۪ي خَلَقَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ ف۪ي سِتَّةِ اَيَّامٍ ثُمَّ اسْتَوٰى عَلَى الْعَرْشِ يُدَبِّرُ الْاَمْرَۜ مَا مِنْ شَف۪يعٍ اِلَّا مِنْ بَعْدِ اِذْنِه۪ۜ ذٰلِكُمُ اللّٰهُ رَبُّكُمْ فَاعْبُدُوهُۜ اَفَلَا تَذَكَّرُونَ
Yunus Suresi 3. Ayetinin Meali (Anlamı):
Şüphesiz Rabbiniz, gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra arşa hükümrân olan, her şeyi ve her işi yerli yerince yöneten Allah’tır. O’nun izni olmadan şefaat edebilecek hiç kimse yoktur. Rabbiniz Allah işte budur. Öyleyse O’na kulluk edin. Hâlâ düşünüp ders almayacak mısınız?
Yunus Suresi 3. Ayetinin Tefsiri:
Allah
Teâlâ gökleri ve yeri altı kozmolojik devirde yarattı. Sonra varlıkları kendi
hâline terk etmedi. Bütün bu kâinat mülkünü hükmü altına alarak, zerreden
küreye, cisimden ruha yaratılmış ne varsa hepsi üzerinde hüküm ve saltanatını
icraya başladı. (bk. A‘râf 7/54) “Allah,
sayısız isim ve sıfatlarıyla her an
sınırsız tecellî ve yaratma halindedir” (Rahmân 55/29) âyet-i kerîmesi
gereğince her an yaratıkları, bütün işleri idare etmekte, yönetmekte ve
yönlendirmektedir. Kâinatta olup biten her türlü işin, hâdisenin birbirine
bağlı olarak gelişip meydana çıkmasını ve bir sonuca ulaşmasını sağlayan,
Cenâb-ı Hakk’ın onlar üzerindeki hükmü, tasarrufu ve takdiridir. O, bütün
işlerini kendisi yaptığına ve yönettiğine göre, kendisine ortak koşulmasına
gerek yoktur. Dolayısıyla âyet, putperestliği reddetmekte ve belli işler için
başka tanrılar edinmenin bir anlamı olmadığını beyân buyurmaktadır. Üstelik
O’nun izni olmadan hiç kimsenin en ufak bir şefaat etme salâhiyeti
bulunmadığına göre, hiçbir fayda ve zarara gücü yetmeyen putları Allah katında
şefaatçi kabul etmenin de bir mesnedi kalmamaktadır. O halde tek çıkar yol,
Rabbimiz olan Allah’ın nasıl eşsiz bir ma’bud olduğunu tanıyıp, bütün ihlâs ve
içtenyetimizle O’na kulluk etmektir. Bu yolu bulabilmek için aklımızı
çalıştırmak, olan bitenden ders ve ibret almak yeterli olacaktır:
Yunus Suresi tefsiri için tıklayınız…
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Yunus Suresi 3. ayetinin meal karşı karşıya geldirması ve diğer ayetler için tıklayınız…
Kaynak: https://www.islamveihsan.com/