Kuran-ı Kerim

Yunus Suresi 25. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Yunus Suresi 25. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. Kuran Meali ve Tefsiri başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.

Yunus Suresi 25. ayeti ne anlatıyor? Yunus Suresi 25. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri…

Yunus Suresi 25. Ayetinin Arapçası:

وَاللّٰهُ يَدْعُٓوا اِلٰى دَارِ السَّلَامِۜ وَيَهْد۪ي مَنْ يَشَٓاءُ اِلٰى صِرَاطٍ مُسْتَق۪يمٍ

Yunus Suresi 25. Ayetinin Meali (Anlamı):

Allah, kullarını her bakımdan emniyet ve esenlik yurduna dâvet eder ve kimi dilerse onu doğru yola eriştirir.

Yunus Suresi 25. Ayetinin Tefsiri:

Cennetin
isimlerinden biri دَارُ السَّلَامِ  (Dâru’s-Selâm)dır. Ona bu ismin verilmesi,
oraya girenlerin, her türlü âfet ve musibetten selâmete ermesinden ötürüdür.
Cennetin başı ihsan, ortası rızâ, sonu da Hakk’a kavuşmaktır. Cennet aynı
zamanda selâmlaşma yurdudur. Çünkü orada Allah kullarına selâm verir, melekler
de selâm verir, kendi aralarında da hep selâmlaşır dururlar. Nitekim âyet-i
kerîmede şöyle buyrulur:

“Cennetlikler
orada ne bir boş, mânasız laflar işitirler, ne de günaha sokacak bir söz.
Sadece, “Selam size ey cennetlikler, selâm!” sözünü duyarlar.”
(Vâkıa
56/25-26)

İnsan,
dünya çapında bile davet eden şahıs ve davet edildiği yere göre bir hazırlık yapar;
ona göre giyinir kuşanır ve ona göre armağansini alır. Davet sahibi Cenâb-ı Hak,
davet edilen yer de cennet olunca, oraya nasıl bir hazırlıkla gitmek lâzım
geldiğini düşünmek gerekir.

Allah’ın
dilediğini eriştirdiği dosdoğru yol, her türlü esaslarını Kur’ân-ı Kerîm ve
Sünnet-i Seniyye’nin tespit ettiği İslâm yoludur. İşte selâmet diyârına
ulaştıracak yol budur. Felâketlerle dolu dünya yaşamında bu yolda yürümeyi
başaranlar, felâketlerden uzak cennet yurduna ulaşabileceklerdir.

Resûl-i
Ekrem (s.a.s.) bu dosdoğru yolu bir temsille şöyle anlatır:

“Bir
yol var; yolun iki kenarında kapıları açık iki duvar var; kapıları üzerinde ise
perdeler var. Yolun başında bir davetçi, onun üzerinde de ikinci bir davetçi: “Allah,
kullarını her bakımdan emniyet ve esenlik yurduna davet eder ve kimi dilerse
onu doğru yola eriştirir”
diye seslenir. Yolun iki kenarındaki kapılar
Allah’ın koyduğu yasaklardır. Bir kimse perdeyi kaldırmadan Allah’ın koyduğu
yasakları çiğnemez. Yolun başındaki davetçinin üzerindeki ikinci davetçi
Rabbinin vâizi olan vicdandır”
Tirmizî, Emsâl 1; Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 183)

İnsan, Allah ve Peygamber’in davetine kulak verip
onların tespit ettiği çerçevede ve temiz vicdanının da gösterdiği istikamette
hareket ederse ebedî selamet diyarına erişir. Orada:

Yunus Suresi tefsiri için tıklayınız…

Ayrıca Bakınız.  Tevbe Suresi 97. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Yunus Suresi 25. ayetinin meal karşı karşıya geldirması ve diğer ayetler için tıklayınız…

Kaynak: https://www.islamveihsan.com/

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın