Tebbet Suresi Okunuşu Ve Anlamı: Türkçe Tefsiri, Arapça Yazılışı, Fazileti, Diyanet Meali
Tebbet Suresi Okunuşu Ve Anlamı: Türkçe Tefsiri, Arapça Yazılışı, Fazileti, Diyanet Meali, Sureler ve ayetler bölümümüzde bu kez Tebbet Suresi Okunuşu Ve Anlamı: Türkçe Tefsiri, Arapça Yazılışı, Fazileti, Diyanet Meali başlığı altında bilgiler vermeye çalıştık, Tebbet Suresi Okunuşu Ve Anlamı: Türkçe Tefsiri, Arapça Yazılışı, Fazileti, Diyanet Meali ile alakalı tüm detaylar yazımızda..
Tebbet Suresi Okunuşu Ve Anlamı: Türkçe Tefsiri, Arapça Yazılışı, Fazileti, Diyanet Meali
Tebbet, yalnızca 5 ayetten bir araya gelen ve kısa sayılabilecek bir suredir. Bu nedenle de çoğu Müslümanın ezberinde yer almakta ve namaz içinde de sürekli olarak okunmaktadır. Tebbet Suresi’nin son ayetlerinde Ebu Leheb’in dünya çapındaki servetinin onu cehennemden korumayacağı ve karısının da cehenneme gideceği açıkça söylenmektedir. Tebbet Suresi, diğer surelere nazaran kısa sayılabilecek bir uzunluktadır. Bu nedenle de özellikle bu sureyi ezberlemek isteyenler Tebbet Suresi’nin Türkçe okunuşunu çok fazla araştırmaktadır. Aşağıdaki başlıklarda Türkçe okunuş da dahil olmak üzere, bu sure ile ilgili araştırılan tüm detaylara yer verilmektedir. Diyanet meali de bu özellikler içinde bulunmaktadır.
Tebbet Suresi Türkçe okunuşu
Bismillahirrahmânirrahîm.
1- Tebbet yedâ ebî lehebin ve tebb
2- Mâ eğnâ anhü mâlühû ve mâ keseb
3- Seyeslâ nâren zâte leheb
4- Vemraetühû hammâletelhatab
5- Fî cî dihâ hablün min mesed
Tebbet Suresi Türkçe Anlamı (Diyanet Meali)
[wpcc-iframe class=”ratio-4-3″ src=”https://www.youtube.com/embed/v5tqwC6axic?enablejsapi=1″ width=”560″ height=”315″ frameborder=”0″ allowfullscreen=”allowfullscreen” inline-video=”true”]
Rahmân ve Rahîm (olan) Allah’ın adıyla.
1. Ebu Leheb’in iki eli kurusun! Kurudu da.
2. Malı ve kazandıkları ona fayda vermedi.
3. O, alevli bir ateşte yanacak.
4. Odun taşıyıcı olarak karısı da (ateşe girecek).
5. Ve boynunda hurma lifinden bükülmüş bir ip olduğu halde.
Tebbet Suresi Arapça Okunuşu
Tebbet Suresi Tefsiri
Tebbet Suresi Konusu
Sûrede Hz. Peygamber’in amcası olup ona karşı düşmanca davranışlar sergileyen Ebû Leheb ve karısı eleştirilmekte, onlar gibi servet ve gücüne güvenenlerin acı sonu bildirilmektedir.
Ebû Leheb, Abdülmuttalib’in oğlu ve Hz. Peygamber’in baba bir amcasıdır. Asıl adı Abdülüzzâ olup göz alıcı yüzlü olduğundan yahut öfkelendiğinde yanakları kızardığı için babası aracılığıyla kendisine “alev gibi, çok göz alıcı” manasına gelmek üzere Ebû Leheb lakabı verilmiştir. Daha önce Hz. Muhammed’i çok sevdiği, hatta iki oğlunu onun kızlarıyla evlendirdiği halde peygamber olduktan sonra onun azılı düşmanı oldu. Hz. Peygamber, bireylerin Allah katında eşit olduğunu, onların dinî ve ahlâkî erdemlerine göre değerlendirileceklerini dile getiriyordu. Ebû Leheb ise kibirli, gururlu ve zengin biri olup yoksul ve zayıf bireylerin kendisine eşit tutulmasını kabullenemiyordu. Rivayete göre Resûlullah panayırda dolaşarak insanları İslâm’a davet ederken Ebû Leheb de arkasından gider ve etrafındakilere onun yalancı olduğunu söylerdi (Kurtubî, XX, 236). Hz. Peygamber’e karşı daima onun düşmanlarıyla birlikte hareket etmiş, hem kendisi hem de karısı ona eziyet etmişlerdir. Hicretin 2. senesinde çiçek hastalığına yakayı ele verdiğı için Bedir Savaşı’na katılamamış, fakat yerine adam göndermiş, bunun bunun yanında müşriklere malî destekte bulunmuştur. Kureyş’in Bedir’deki yenilgisini ve ağır kayıplarını haber aldıktan yedi gün sonra kahrından öldüğü söylenmektedir. Çiçek hastalığı kendilerine de bulaşır endişesiyle ailesinden hiç kimsenin ona yaklaşmadığı, öldüğünde ücretle tuttukları Sudanlılar’a defnettirdikleri rivayet edilir. Ebû Leheb’in kızı müslüman olarak Medine’ye hicret etmiş, oğulları Utbe ile Muttalib de Mekke’nin fethinden sonra İslâm’a girmişlerdir (fazla bilgi için bk. Mehmet Ali Kapar, “Ebû Leheb”, DİA, X, 178-179).
“Ebû Leheb’in elleri kurusun!” meâlindeki 1. âyet mecazi bir ifade olup onun helâk olması yönünde bir bedduadır. Devamındaki “tebbe” fiili, bedduanın yaşanacağını ifade eder; nitekim öyle de olmuştur. Müfessirler 2. âyette Ebû Leheb’in kazandığı bildirilen şeyden maksadın onun çocukları, malı, mevki ve saygınlığı olduğunu söylemişlerdir. Buna göre âyet, bunların hiçbirinin kendisini kötü sondan kurtaramadığını ifade eder. “Ona ne malı fayda verdi ne de kazandığı” diye çevirdiğimiz 2. âyete, “Malı ona ne fayda sağladı, o ne kazandı?” diye soru şeklinde de mâna verilmiştir (Şevkânî, V, 606-607).
Ebû Leheb, Hz. Peygamber’in amcası olduğu için onu desteklemesi ve düşmanlarına karşı koruması gerekirken tam tersine karısıyla birlikte ona eziyet ve sıkıntı verdiklerinden dolayı 3. âyette ateşi son derece şiddetli olan cehenneme gireceği haber verilmiştir.
Ebû Leheb’in karısı, Harb’ın kızı ve Ebû Süfyân’ın kız kardeşi Ümmü Cemîl Avrâ’dır. “Dedikodu yapıp söz taşıyan…” diye çevirdiğimiz 4. âyeti, Hz. Peygamber’e eziyet etmek maksadıyla diken, çalı çırpı toplayıp geceleyin peygamberin yoluna serdiği için “odun taşıyan” diye çevirenler de mevcuttur. Biz meâlde, bireylerin arasını bozmak maksadıyla laf götürüp getirdiği ve Hz. Peygamber’i maddî sıkıntısı sebebiyle aşağıladığı için mecazi anlamda böyle (hammâlete’l-hatab) nitelendirildiği şeklindeki yorumu tercih ettik. Taberî, her iki yorumu destekleyici rivayetler aktardıktan sonra kendisi birinci mânayı tercih etmiştir (bk. XXX, 338-339). Ayrıca hata ve günahlarını yüklenip taşıdığından dolayı mecazi anlamda “yanacağı cehennem için odun taşıyan” olarak nitelendirildiği kanaatinde olanlar da mevcuttur (bk. Şevkânî, V, 607-608). Aynı kadın, Lât ve Uzzâ isimli putlara yemin ederek mücevherden yapılmış kıymetli gerdanlığını Hz. Peygamber’e düşmanlık uğrunda harcayacağını büyük bir gururla dile getirdiğinden dolayı da 5. âyet, “Dünyadaki gerdanlık yerine âhirette boynuna ateşten bir ip takılacaktır” şeklinde yorumlanmıştır (bk. Kurtubî, XX, 242).
Ayetel Kürsi duasını okumak için Ayetel Kürsi linkine tıklayabilirsiniz.