Bilgi Kervanı

Tasavvufta Aşk, Aşık ve Maşuk

Tasavvufta Aşk, Aşık ve Maşuk

Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için Tasavvufta Aşk, Aşık ve Maşuk ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. Tasavvufta Aşk, Aşık ve Maşuk başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın Tasavvufta Aşk, Aşık ve Maşuk ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.

İslam’da muhabbetin önemi nedir? Mutlak aşk nedir? Tasavvufta aşk, aşık ve maşukun halleri.

Mevlânâ Hazretleri Mesnevî’de der ki:

“De­ni­ze ka­vu­şan bir ne­hir­de ne­hir­lik bi­ter, gir­di­ği de­ni­zin bir par­ça­sı olur.” (c.4, 2619)

“Ye­di­ği­miz bir ek­mek, bün­ye­miz için­de erir ve vü­cû­du­mu­zun bir par­ça­sı hâ­li­ne ge­lir. (Se­ven bir kim­se­nin var­lı­ğı da, duy­du­ğu mu­hab­be­tin şid­de­ti ka­dar, sev­di­ğin­de kaybolur.)” (c.1, 3166)

“Aşk olmasaydı, varlık nerden olurdu? Ekmek nasıl olurdu da kendini sana verirdi; gelir, senin vücuduna katılırdı da, sen olurdu?

Ekmek kendini sana verdi, sen oldu! Neden böyle oldu? Aşktan, istekten! Yoksa, ekmeğin senin bedeninde can olmasına yol verirler miydi?

Aşk, ölü ekmeğe bile can bağışlıyor; fânî olan canını sana katıyor, ebedîleştiriyor!”(c.5, 2012-2014)

DİNDE MUHABBET

Muhabbet, seven ile bi hayli beğeni alani aynîleştirir yahut biri diğerini benliğinde yok eder.

Muhabbet arttıkça, yöneldiği varlıkla alakalı her şeyi içine almaya başlar ve onlara nüfûz ile sirâyet eder. Mesela bir kimseyi şiddetle seven, onun doğduğu şehre, o şehrin bireylerina yahut sevdiği insanın hâllerine benzer hâller taşıyanlara, onun ismini taşıyanlara… ilh. derece derece muhabbet eder. Buna muhabbetin “şuurî derinlik” kazanması da denir. Pakistan’ın ünlü mütefekkiri Muhammed İkbal, Mevlânâ Celâleddin Rûmî’ye o kadar muhabbet hâlinde idi ki, uçağı Türk hava sahanlığına girdiği zaman heyecandan gayr-i ihtiyârî ayağa kalkmış:

“–Şimdi Mevlânâ’nın yurduna girdik!..” demiştir.

Yesrib’i, “Medînetü’n-Nebî” yapıp gönüllerde taht kurmasını temin eden unsur, bağrında şefkatle bastığı âhirzaman Peygamberinin bulunmasıdır. Hazret-i Peygamber ve onun şehri “Medîne” anıldıkça, gönüllere ılık bir meltem eser. Yine Uhud’u yüzbinlerce dağdan ayırıp tatlı kılan da Peygamber Efendimizin ona olan husûsî muhabbetidir.

Ayrıca Bakınız.  En-El Hak Ne Demek, Ne Anlama Gelir? En-El Hak Sözü Kimindir?

MUTLAK AŞK

Böyle bir muhabbet, genişleyip bütün varlıkları içine aldığı zaman, onun adı “mutlak aşk” olur. Bütün varlıkların kendisine bağlanabildiği tek varlık ise Cenâb-ı Hakk’tır. Çünkü onların hepsi, Allâh’ın, hâlık (yaratıcı) sıfatından bir nebze alarak “var” olmuşlardır. Öyleyse aşkın insan anlayışına göre zirvesi demek olan gerçek aşk, muhabbetin fakat Allâh’a yönelmesi ile gerçekleşebilir. O derecede ki, Allâh’la irtibatları bundan dolayı bütün varlıklar o muhabbetin içine girerler. Hakk’ın nazarıyla mahlûkâta bakış tarzı başlar. Yılan ürkütücü olmaktan çıkar. Bu ölçüyle bakıldığı zaman mutlak aşk, fakat ve fakat Allâh’ın güç yetirebileceği bir fiildir.

Biz, Allâh’a ait başka sıfatları da çeşitli varlıklara, özellikle insana izâfe ederiz. Mesela bir kimseye “âlim” yahut “âdil” deriz. Böyle derken insanın Allâh gibi ilim sahibi yahut adâletli olduğunu iddia etmeyiz. Eğer bunu kasdetsek, şirk olurdu. Çünkü biz, bu sıfatları Allâh’tan başkası için kullanırken, Allâh’ın “muhâlefetün li’l-havâdis”, yani yaradılmış olan hiçbir şeye benzememe sıfât-ı ilâhiyyesini hiçbir zaman unutmayız. Bu kelimelerimizle âlim yahut âdil dediğimiz bir kimsenin, beşerî güç ve kapasitesi kadar bu ilâhî sıfatlardan nasib aldığını ifâde etmek istedik. Aşk da aynen böyledir. Bu sebeble, gerçekte “âşık” da “ma’şuk” da Cenab-ı Hakk’tır.

SEN ÇIKINCA ARADAN, KALIR SENİ YARATAN

Fânî olan insan; Allâh’ın rahmet, merhamet ve muhabbetiyle kuşattığı kâinâta, bu rahmet ve bereketin tecellîsi olan bir nasiple yönelebildiği kadar “âşık” sayılır. Bu hâle gelenin makamı, “fenâfillâh”tır. Yani o, kendi benliğini Allâh’ta yok etmiş, her türlü iddiadan arınmış, fânîliğin zirvesine ve lezzetine varmış demektir. Damla, deryânın lezzetini tattığı anda rahmet denizinden bir nasîb almış ve deryaya kavuşmuştur.

Hak dostları bu hâli ne güzel ifade ederler:

Ayrıca Bakınız.  Hakiki Dostu Nasıl Bulurum?

“Sen çıkınca aradan

Kalır seni Yaradan”

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Ab-ı Hayat Katreleri, Erkam Yayınları

İLAHİ AŞKIN LEZZETİNE NASIL VARILIR?

İlahi Aşkın Lezzetine Nasıl Varılır?

Kaynak: https://www.islamveihsan.com/

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın