Kuran-ı Kerim

Ra’d Suresi 10. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Ra’d Suresi 10. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. Kuran Meali ve Tefsiri başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.

Ra’d Suresi 10. ayeti ne anlatıyor? Ra’d Suresi 10. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri…

Ra’d Suresi 10. Ayetinin Arapçası:

سَوَٓاءٌ مِنْكُمْ مَنْ اَسَرَّ الْقَوْلَ وَمَنْ جَهَرَ بِه۪ وَمَنْ هُوَ مُسْتَخْفٍ بِالَّيْلِ وَسَارِبٌ بِالنَّهَارِ

Ra’d Suresi 10. Ayetinin Meali (Anlamı):

Allah’ın ilmine göre sizden birinin niyet ve kelimelerini gizlemesiyle onu açığa vurması, yine içinizden birinin gecenin karanlıkları içinde saklanmasıyla güpegündüz ortalıkta gezip dolaşması içinde hiçbir fark yoktur.

Ra’d Suresi 10. Ayetinin Tefsiri:

Gerek
insan, gerek hayvan, gerekse bitkilerden olsun, Allah Teâlâ, hangi dişinin neye
hâmile kaldığını, hangi tohumdan döllendiğini, helâlden mi yoksa haramdan mı
olduğunu bilir. Onun erkek mi dişi mi, yaşayacak mı yaşamayacak mı, saîd mi
şakî mi bulunacağını da bilir. O, hâmile kaldıktan sonra rahimlerin tüm
faaliyetlerinden haberdardır. Rahimlerin nasıl çalıştığını, hangi maddeleri
üretip hangi toksinleri attığını, hangilerini salgılayıp ceninin gelişmesine
yardımcı olduğunu bilir. Yine O, dünyaya gelecek çocuğun erken mi, geç mi, yoksa tam
vaktinde mi doğacağını; bir tane mi, ikiz mi yahut daha fazla mı bulunacağını
bilir. Çünkü Allah Teâlâ görüneni ve görünmeyeni, duyular alanına gireni ve
girmeyeni aynı biçimde bilmektedir. O’nun ilmine göre bir şeyi gizlemek yahut
açıklamak, yine bir işi geceleyin gizlice yahut gündüzün açıktan yapmak
içinde hiçbir fark yoktur. Cenâb-ı Hak hepsini aynı düzeyde ve en iyi
biçimde bilir.

9.
âyette Rabbimizin iki güzel isminden bahsedilir. اَلْكَب۪يرُ
(Kebîr); her şey kendisinden daha ufak olan, hiçbir çerçeveye sığdırılamayan,
en büyük olan, azamet ve kibriyâ sahibi Allah demektir. اَلْمُتَعَالِ (Müte‘âl) ise her şeyden üstün, kendi
rütbesinin üzerinde hiçbir rütbe bulunmayan, yaratılmışlara mahsus olan miktar,
sınırlılık gibi eksik sıfatlardan münezzeh, eşsiz ve yüce Allah demektir. Bu
bakımdan O’nun ilim ve kudreti dışında kalacak ve huzuruna çıkıp hesap
vermeyecek hiçbir şey yoktur.

Üstelik:

Ra’d Suresi tefsiri için tıklayınız…

Ayrıca Bakınız.  Hûd Suresi 85. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Ra’d Suresi 10. ayetinin meal karşı karşıya geldirması ve diğer ayetler için tıklayınız…

Kaynak: https://www.islamveihsan.com/

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın