Nisâ Suresi 144. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Nisâ Suresi 144. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. Kuran Meali ve Tefsiri başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.
Nisâ Suresi 144. ayeti ne anlatıyor? Nisâ Suresi 144. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri…
Nisâ Suresi 144. Ayetinin Arapçası:
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا لَا تَتَّخِذُوا الْكَافِر۪ينَ اَوْلِيَٓاءَ مِنْ دُونِ الْمُؤْمِن۪ينَۜ اَتُر۪يدُونَ اَنْ تَجْعَلُوا لِلّٰهِ عَلَيْكُمْ سُلْطَانًا مُب۪ينًا
Nisâ Suresi 144. Ayetinin Meali (Anlamı):
Ey iman edenler! Mü’minleri bırakıp kâfirleri dost ve sırdaş edinmeyin. Yoksa, böyle bir akılsızlıkta bulunup da aleyhinizde Allah’a apaçık bir delil vermek ve O’nun azabını üzerinize çekmek mi istiyorsunuz?
Nisâ Suresi 144. Ayetinin Tefsiri:
İslâm’dan
önce Medine’de yaşayan Evs ve Hazreç kabilesinden olan Araplar ile Kurayza
oğulları yahudileri içinde emzirme, yeminle birbirlerine bağlanma gibi
nedenlerle oluşmuş bir takım ilişkiler ve dostluklar vardı. Allah Resûlü (s.a.s.)
Medine-i Münevvere’ye gelip de onlar müslüman olunca, yahudilerle olan
dostluklarının doğru olup olmadığından, veya bu dostluklarını devam
ettirmelerinde bir sakınca bulunup bulunmadığından şüphe ettiler. Durumu gelip Resûlullah’a
anlattılar ve: “Yâ Rasûlallah, biz kimlerle dost olalım?” diye sordular. Efendimiz’in: “Muhacirlerle dost olun”
buyurması üzerine bu âyet-i kerîme nâzil oldu. (Fahreddin er-Râzî, Mefâtîhu’l-gayb,
XI, 69)
Bu
hususa temas eden âyet-i kerîmelerde özellikle “mü’minleri bir tarafa bırakma”
kaydına vurgu yapıldığı görülür. Demek ki, mü’minin ilk kez diğer mü’minleri
dost ve sırdaş edinmesi, onları bir kenara atmaması, dışlamaması gerekir. Bunu
yaptıktan sonra İslâm’ın müsaade ettiği çerçevede müslüman olmayanlarla da, her
iki tarafın da menfaatine olacak ve kötülükleri önleyecek biçimde ilişkiler
kurabilir, anlaşmalar yapabilir. Lakin İslâm’ın tespit ettiği çerçeveyi dikkate
almadan ölçüsüz bir biçimde kâfirleri dost edinenler, onlarla düşüp kalkanlar,
kendi dinleri ve mü’min kardeşleri aleyhinde bile olsa kâfir dostlarının
yaptıklarına ses çıkarmayanlar, hatta onların hâkimiyetlerine razı olup itiraz
etmeyenler, Allah’a bile bile aleyhlerinde kullanacağı ve bundan dolayı
kendilerine azap edeceği bir delil vermiş olurlar. Yani böyle davrananlar,
kâfirlerin dünya ve âhirette maruz kalacakları cezaya müstehak ve ortak olmak
suretiyle gazab-ı ilâhîyeye uğrarlar.
Münafıkların
uğrayacağı cezaya gelince:
Nisâ Suresi tefsiri için tıklayınız…
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Nisâ Suresi 144. ayetinin meal karşı karşıya geldirması ve diğer ayetler için tıklayınız…
Kaynak: https://www.islamveihsan.com/