Kuran-ı Kerim

Nisâ Suresi 141. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Nisâ Suresi 141. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. Kuran Meali ve Tefsiri başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.

Nisâ Suresi 141. ayeti ne anlatıyor? Nisâ Suresi 141. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri…

Nisâ Suresi 141. Ayetinin Arapçası:

اَلَّذ۪ينَ يَتَرَبَّصُونَ بِكُمْۚ فَاِنْ كَانَ لَكُمْ فَتْحٌ مِنَ اللّٰهِ قَالُٓوا اَلَمْ نَكُنْ مَعَكُمْۘ وَاِنْ كَانَ لِلْكَافِر۪ينَ نَص۪يبٌۙ قَالُٓوا اَلَمْ نَسْتَحْوِذْ عَلَيْكُمْ وَنَمْنَعْكُمْ مِنَ الْمُؤْمِن۪ينَۜ فَاللّٰهُ يَحْكُمُ بَيْنَكُمْ يَوْمَ الْقِيٰمَةِۜ وَلَنْ يَجْعَلَ اللّٰهُ لِلْكَافِر۪ينَ عَلَى الْمُؤْمِن۪ينَ سَب۪يلًا۟

Nisâ Suresi 141. Ayetinin Meali (Anlamı):

Münafıklar, sizinle alakalı olup bitenleri çok yakında zamandan izler ve devamlı olarak havayı yoklarlar: Şayet Allah size bir zafer lutfederse: “Biz de sizinle birlikte değil miydik?” derler. Eğer kâfirlerin zaferden bir payı olursa, o zaman da onlara yaklaşmak için: “Biz size yardım ederek gâlibiyetinizi elde etmedik mi? Mü’minlerden gelecek felaketlere karşı sizi korumadık mı?” derler. Allah, kıyâmet günü aranızda hükmünü verecektir. Allah, mü’minler aleyhinde kâfirlere, kalıcı bir gâlibiyet için kesinlikle fırsat tanımayacaktır.

Nisâ Suresi 141. Ayetinin Tefsiri:

Münafıklar,
her zamanda yalnızca dilleriyle müslüman olduklarını söyleyerek ve sözde İslâm
toplumuna katılarak İslâm’ın sağladığı rahatlıklardan yararlanmaya
çalışmışlardır. Bir taraftan böyle yaparken diğer taraftan da kâfirlerin
arasına karışıp: “Biz menfaatimiz icabı onlarla birlikte görünsek de gerçekte müslüman
değiliz. Düşünce, inanç ve hayat tarzı yönünden size daha yakınız. Bu nedenle
müslümanlarla olan mücadelenizde sizin yanınızda bulunduğunuzdan emin olun”
diyerek onlardan da istifadeye çalışırlar.

Âyetin,
“Allah, mü’minler aleyhinde kâfirlere kalıcı bir gâlibiyet için kesinlikle
fırsat tanımayacaktır”
(Nisâ 4/141) kısmının hem dünya hem de âhiret
yaşamını ilgilendiren yönü mevcuttur. Allah, kıyâmet günü mü’minler ve münafıklar
içinde hükmünü verecek, orada mü’minlerin üstünlükleri ve elde ettikleri en
büyük başarı ortaya çıkacaktır. Nitekim şu âyet-i kerîme bu hakîkati beyân
etmektedir:
Dünya yaşamı kâfirlere süslü ve tatlı
gösterildi. Bu nedenle iman edenlerle alay edip dururlar. Halbuki Allah’a karşı
gelmekten sakınanlar, kıyâmet günü onlardan üstün olacaklardır.
(Bakara
2/212) Dünya yaşamına gelince, “Biz, bu gâlibiyet ve mağlubiyet günlerini
insanlar içinde döndürür dururuz”
(Âl-i İmrân  3/140) şeklindeki ilâhî kanun gereğince
gâlibiyet farklı zamanlarda müslümanların, farklı zamanlarda da kâfirlerin olsa da Allah,
mü’minlerin devletini bittirme ve izlerini silme fırsatını kâfirlere asla
vermeyecektir. Bunun yanında kâfirlerin eline fırsat geçmemesi için
mü’minlerin kendi aralarında tefrikaya düşüp savaşmamaları, iyiliği emir ve
kötülükten sakındırma vazifelerini ihmal etmemeleri ve günah girdabına
gömülmemeleri gerekir. Nitekim bu hususa ışık tutacak biçimde Allah Resûlü (s.a.s.)
şöyle buyurmaktadır:

“Allah bana doğusuyla batısıyla bütün dünyayı toplu olarak
gösterdi. Doğuda ve batıda, ondan bana gösterilen tüm yerlere ümmetimin sahip
ve hâkim bulunacağını gördüm. Bana biri kırmızı, diğeri beyaz iki hazine verildi. Altın
ve gümüş, Roma ve İran, Suriye ve Irak hazineleri önüme serildi. Rabbimden
«Ümmetimi genel bir kıtlıkla he­lak etmemesini, kendilerinden başka bir düşmanı
üzerlerine salıp köklerini kazı­mamalarını ve istiklâllerine son vermemelerini»
istedim. Rabbim de şöyle buyur­du: «Rasûlüm! Ben bir hüküm verdiğimde bu geri
çevrilmez. Ben sana ümmetinle alakalı olarak onları bir genel kıtlıkla yok
etmemeyi, kendileri bölünüp bir grubu diğerini öldürmedikçe ve esir almadıkça
dünya üzerlerine gelse -kendi­lerinden başka- onların varlıklarına ve
istiklâllerine son verecek bir düşmanı onla­ra musallat kılmayacağımı va‘dediyorum.»”
(Müslim,
Fiten 19-20)

Münafıkların diğer ayrıntı kısmına gelince:

Nisâ Suresi tefsiri için tıklayınız…

Ayrıca Bakınız.  Mâide Suresi 48. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Nisâ Suresi 141. ayetinin meal karşı karşıya geldirması ve diğer ayetler için tıklayınız…

Kaynak: https://www.islamveihsan.com/

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın