Kötü İnsanlarla Arkadaşlık Yapmanın Zararı
Kötü İnsanlarla Arkadaşlık Yapmanın Zararı
Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için Kötü İnsanlarla Arkadaşlık Yapmanın Zararı ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. Kötü İnsanlarla Arkadaşlık Yapmanın Zararı başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın Kötü İnsanlarla Arkadaşlık Yapmanın Zararı ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.
Kötü insanlarla arkadaşlık yapmak insanı ne gibi felâketlere sürükler?
Mevlana Hazretleri Mesnevi’de buyurur ki;
“Herkesin, her şeyin Kendisine muhtaç olduğu, lâkin kendisinin hiç bir şeye ihtiyacı bulunmayan Allâh’ın tertemiz Zât’ına yemin ederim ki, kötü yılan, kötü dosttan iyidir!”
“Kötü yılan, insanın canını alır. Lakin kötü dost, insanı ateşe atar, yakar yandırır!”
“İnsan, konuşmasa bile, kötü arkadaşından huy kapar! Gönül gizlice onun ahlâkını alır, benimser; onun kötü ahlâkını kendisine ahlâk edinir!”
“Doğruluktan nasibi olmayan, sermayesi bulunmayan arkadaş; sana gölgesini düşürür, senin sermayeni de alır gider!”(c.5, 2634-2637)
İYİ VE KÖTÜ ARKADAŞIN TESİRİ
Yukarıda da dile getirdiğimiz gibi, “hâl, sârî” yani “insandan insana geçici” olduğundan; iyi insanla birliktelik iyi tesire, kötü insanla birliktelik de kötü tesire mâruz kalmaya neden olmaktadır. Bunu bir misâlle anlatan Peygamber Efendimiz:
“İyi ve kötü arkadaşın hâli güzel koku satanla körük çeken (demirci)nin hâline benzer. Misk satan, ya sana güzel kokusundan bir miktar meccânen verir veya sen satın alırsın. (Yahud onunla bulunduğun sürece) onunla güzel koku koklamış olursun. Körük çeken kimse ise ya elbiseni yakar yahut körüğün kötü kokusundan rahatsız olursun.”(Buhârî, Zebâih, 31) buyurmuştur.
KÖTÜLERLE ARKADAŞLIĞIN ZARARI
İmam-ı Rabbânî hazretleri de kötülerle arkadaşlığın insana ne gibi felâketlere sürükleyeceği husûsunda şöyle bir misal vermiştir:
“Kumarbazlarla oturup kalkan kimse belki kumar oynamaz. Böylelikle kendisini kirlenmemiş hisseder. Ama onlarla bulunduğu müddetçe kumar oynamayı hoş görmeye başlar. Bu ise mânevî yıkımdır.”
Çünkü insanın herhangi bir günahtan korunmak için zarûrî olan böyle bir siper-i sâikayı bilerek yahut bilmeyerek terk etmiş bulunması, her ân o günaha düşme tehlikesini de bununla birlikte getirir. Zîrâ ham ve nâdân bireylerle birliktelik, nihayetinde onlara “zihnî yakınlık” peydâ eder. Bu yakınlık, zaman içinde “kalbî birliktelik”e döner ve insanı sıra sıra helâka doğru sürükler.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Ab-ı Hayat Katreleri, Erkam Yayınları
Kaynak: https://www.islamveihsan.com/