Kuran-ı Kerim

Hûd Suresi 42. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Hûd Suresi 42. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. Kuran Meali ve Tefsiri başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.

Hûd Suresi 42. ayeti ne anlatıyor? Hûd Suresi 42. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri…

Hûd Suresi 42. Ayetinin Arapçası:

وَهِيَ تَجْر۪ي بِهِمْ ف۪ي مَوْجٍ كَالْجِبَالِ وَنَادٰى نُوحٌۨ ابْنَهُ وَكَانَ ف۪ي مَعْزِلٍ يَا بُنَيَّ ارْكَبْۭۗ مَعَنَا وَلَا تَكُنْ مَعَ الْكَافِر۪ينَ

Hûd Suresi 42. Ayetinin Meali (Anlamı):

Sular her tarafı kapladığında, gemi yolcularıyla birlikte dağlar gibi dalgalar içinde süzülmeye başladı. Nûh, geminin dışında bir kenarda bulunan oğluna: “Evlâdım, bizimle birlikte gemiye bin de kâfirlerle birlikte olma!” diye seslendi.

Hûd Suresi 42. Ayetinin Tefsiri:

Hz.
Nûh, gemiye yüklenmesi emredilen yükleri ve canlıları yükledikten sonra
bununla birlikteki mü’minlere  “bismillâh”
diyerek gemiye binmelerini dile getirdi. Geminin akıp gidişinin de, demirleyip
duruşunun da Allah’ın ismiyle olduğunu haber verdi. Yani onun gitmesi de
durması da fakat Allah’ın gücü, kuvveti ve izniyledir. Onu “bismillâh” diyerek
çalıştırmak ve “bismillâh” diyerek durdurmak olabilecek olabilir. Gemi fakat
Allah’ın lutuf ve yardımı ile kurtulabilecektir. Allah’ın yardımı olmadan
hiçbir geminin böylesi dağlar gibi dalgalara dayanması olabilecek değildir. Nitekim
rivayete göre Hz. Nûh geminin hareket etmesini istediği zaman “bismillâh”
demiş, gemi hareket etmiştir. Geminin durmasını istediği zaman da yine
“bismillâh” demiş ve gemi durmuştur. Cenâb-ı Hak Hz. Nûh ve ona iman edenleri,
rahmet ve mağfiret edici sıfatlarının bir tecellisi olarak kurtarmıştır. Burada
Allah Teâlâ’nın bu iki sıfatının zikredilmesi, mü’minlerin kurtulmayı hak
ettiklerinden dolayı değil de, sırf Cenâb-ı Hakk’ın lutfu, bağışlaması ve
rahmeti sebebiyle kurtulduklarına bir delâlet mevcuttur.

Gökten
ve yerden sular coşup taştı ve Allah’ın takdir buyurduğu bir düzeyye ulaştı.
(Kamer 54/12) Gemi hareket etti, dağlar gibi dalgalar içinde, içindekilerle
birlikte akıp gitmeye başladı. Hz. Nûh’un bir oğlu iman etmemiş ve gemiye
binmemişti. Geminin dışında ayrı ve uzak bir yerde duruyordu. Nûh (a.s.)
babalık şefkatiyle ona seslenerek gelip gemiye binmesini ve kurtulmasını
istedi. Kâfirlerden olmamasını öğütledi. Allah’tan başka bugün kimsenin kimseyi
kurtarmaya gücü yetmeyeceğini, fakat Allah’ın merhamet ettiği talihli kulların
helakten kurtulabileceğini dile getirdi. Lakin oğlu bu şefkatli seslenişe
kulaklarını kapadı, olan bitenin sıradan bir hâdise olduğunu, bundan dolayı dağa
tırmanarak tufandan kurtulacağını sandı. Lakin iş sandığı gibi olmadı, bir
dalga gelerek onu suların içine gömdü; boğularak helak olup gitti.

Geminin
ve içindekilerinin akıbetine gelince:

Hûd Suresi tefsiri için tıklayınız…

Ayrıca Bakınız.  Enfâl Suresi 65. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Hûd Suresi 42. ayetinin meal karşı karşıya geldirması ve diğer ayetler için tıklayınız…

Kaynak: https://www.islamveihsan.com/

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın