Kuran-ı Kerim

Hûd Suresi 40. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Hûd Suresi 40. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. Kuran Meali ve Tefsiri başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.

Hûd Suresi 40. ayeti ne anlatıyor? Hûd Suresi 40. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri…

Hûd Suresi 40. Ayetinin Arapçası:

حَتّٰٓى اِذَا جَٓاءَ اَمْرُنَا وَفَارَ التَّنُّورُۙ قُلْنَا احْمِلْ ف۪يهَا مِنْ كُلٍّ زَوْجَيْنِ اثْنَيْنِ وَاَهْلَكَ اِلَّا مَنْ سَبَقَ عَلَيْهِ الْقَوْلُ وَمَنْ اٰمَنَۜ وَمَٓا اٰمَنَ مَعَهُٓ اِلَّا قَل۪يلٌ

Hûd Suresi 40. Ayetinin Meali (Anlamı):

Nihâyet emrimiz gelip geminin kazanı kaynamaya başlayınca Nûh’a dedik ki: “Her canlıdan erkekli-dişili birer çifti, haklarında suda boğulacağına karar verilenler dışında aileni ve iman edenleri gemiye bindir.” Zâten onunla birlikte iman eden fazla az kimse vardı.

Hûd Suresi 40. Ayetinin Tefsiri:

Nihâyet
Allah’ın helak emri geldi, sular coşup yükseldi ve yeryüzünün her tarafını
kapladı. Nitekim Kamer sûresinde hâdisenin bu kesitiyle alakalı olarak şöyle
buyrulur: “Biz de nehirler gibi devamlı akan bir su ile göğün kapılarını
açtık. Yeri de coşkun kaynaklar halinde fışkırttık. Nihâyet gökten boşalan ve
yerden fışkıran sular, takdir edilmiş bir işin gerçekleşmesi için
birleşiverdi.”
(Kamer 54/11-12)

Âyette
geçen فَارَ التَّنُّورُ  (fâre’t-tennûr) ifadesine yukarıda
arzettiğimiz gibi “suların coşup taşması” yanında “azabın şiddetlenmesi” ve
azabın sabahleyin geldiğini göstermek üzere “şafak atıp sabahın gelmesi” gibi
mânalar da verilir. Elmalılı, bu ifadeye “geminin kazanının kaynaması” mânasını
vererek, Hz. Nûh’un yaptığı geminin, dağlar gibi dalgalar içinde o kadar yükü
taşıyabilecek büyüklükte ve güçte buharlı bir gemi olduğunu söyler. (Elmalılı, Hak
Dini,
IV, 2780-2783)

Hz.
Nûh gemiye yine Allah Teâlâ’nın emriyle her canlı varlıktan bir erkek ve bir
dişi olmak üzere birer çift bindirir. Ailesinden iman edenleri ve bunların
dışında kavminden iman edenleri de yanına alır. Lakin ailesinden iman
etmeyenlerle kavminden kâfir olanlar gemiye binemez, dışarıda kalırlar. Âyet-i
kerîme zaten iman edenlerin bi hayli azınlık bir grup olduğunu haber
vermektedir.

Hazırlıklar
tamamlanır. Tufanın ilk işaretleri görülmeye başlar. Geminin hareket saati
gelip çatar:

Hûd Suresi tefsiri için tıklayınız…

Ayrıca Bakınız.  İbrahim Suresi 49. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Hûd Suresi 40. ayetinin meal karşı karşıya geldirması ve diğer ayetler için tıklayınız…

Kaynak: https://www.islamveihsan.com/

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın