En’âm Suresi 48. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

En’âm Suresi 48. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. Kuran Meali ve Tefsiri başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.
En’âm Suresi 48. ayeti ne anlatıyor? En’âm Suresi 48. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri…
En’âm Suresi 48. Ayetinin Arapçası:
وَمَا نُرْسِلُ الْمُرْسَل۪ينَ اِلَّا مُبَشِّر۪ينَ وَمُنْذِر۪ينَۚ فَمَنْ اٰمَنَ وَاَصْلَحَ فَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ
En’âm Suresi 48. Ayetinin Meali (Anlamı):
Biz peygamberleri fakat müjdeci ve ikazcı olarak göndeririz. Dolayısıyla kim iman eder, hâlini ve yolunu düzeltirse onlara hiçbir korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardır.
En’âm Suresi 48. Ayetinin Tefsiri:
Peygamberlerin
vazifesi yalnızca tebliğdir. Tebliğin de esası insanları istikamete yönlendirip mutlu
edecek şeyleri haber vererek müjdelemek ve zarar verecek şeyleri haber verip
korkutmak ve sakındırmaktır. Onlar Allah’a ve peygambere itaat edenlerin elde
edecekleri mükâfatları, inkâr ve isyan edenlerin de karşılaşacakları cezaları
haber vermek için gönderilmişlerdir. Dolayısıyla peygamberlerin davetine icâbet
edip, iman ve sâlih amelle durumlarını ıslah edenler cennetlere nâil olacaklar;
orada ne bir korku ne de bir üzüntü duyacaklardır. Lakin peygamberin davetine icâbet
etmeyenler, onların tebliğ ettiği ayetleri yalanlayanlar, hiçe sayanlar ise hak
yoldan çıkmaları ve günahlara dalmaları sebebiyle azaba düçar kalacaklardır.
Şunu
unutmamak gerekir ki, Peygamberden istenen, hârikalar yaratmak değil, kendine gelen
vahye tâbi olmaktır:
En’âm Suresi tefsiri için tıklayınız…
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
En’âm Suresi 48. ayetinin meal karşı karşıya geldirması ve diğer ayetler için tıklayınız…
Kaynak: https://www.islamveihsan.com/