En’âm Suresi 34. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

En’âm Suresi 34. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. Kuran Meali ve Tefsiri başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.
En’âm Suresi 34. ayeti ne anlatıyor? En’âm Suresi 34. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri…
En’âm Suresi 34. Ayetinin Arapçası:
وَلَقَدْ كُذِّبَتْ رُسُلٌ مِنْ قَبْلِكَ فَصَبَرُوا عَلٰى مَا كُذِّبُوا وَاُو۫ذُوا حَتّٰٓى اَتٰيهُمْ نَصْرُنَاۚ وَلَا مُبَدِّلَ لِكَلِمَاتِ اللّٰهِۚ وَلَقَدْ جَٓاءَكَ مِنْ نَبَا۬ئِ الْمُرْسَل۪ينَ
En’âm Suresi 34. Ayetinin Meali (Anlamı):
Rasûlüm! Hiç kuşkusuz senden önce de nice peygamberler yalanlandılar. Lakin onlar bütün bu yalanlanmalarına ve maruz kaldıkları sözlü, fiilî her türlü eziyete katlandılar. Derken kendilerine yardımımız yetişti de, sonunda kazananlar onlar oldu. Öyle ya, Allah’ın kelimelerini, yardım ve zafer va‘dini değiştirebilecek kimse yoktur. Nitekim o peygamberlerle alakalı ibret verici hâdiselerden bir kısmı zâten sana ulaşmış yer alıyor.
En’âm Suresi 34. Ayetinin Tefsiri:
Resûlüm
ve onun yolundan giden mü’min kulum! Sen yalanlandığın gibi önceki peygamberler
de yalanlandılar. Sana eziyet edildiği gibi önceki peygamberlere de eziyet
edildi. Bütün bunlara rağmen onlar sabrettiler ve Allah’ın yardımına nâil
oldular. Dolayısıyla sen de bunları örnek al ve Allah’ın yardımı gelinceye
kadar sabret. Böyle sabredenlere Allah’ın yardımının geleceğinden şüphen
olmasın. Çünkü Allah’ın vaadini, hak edene yardım ve başarı sözünü değiştirebilecek
hiçbir kuvvet yoktur. Bu ilâhî teminatla alakalı âyet-i kerîmelerde şöyle
buyrulur:
“Doğrusu, peygamber kıldığımız kullarımız ile ilgili bizim geçmişte
verdiğimiz şöyle bir söz mevcuttur: «Onlara Allah’ın yardımı kesinlikle
ulaşacaktır. Neticede üstün gelen, kesinlikle her zaman bizim ordumuz
olacaktır.»” (Saffât 37/171-173)
“Allah: «Ben ve peygamberlerim mutlaka ve mutlaka galip geleceğiz»
diye hükmetmiştir. Şüphesiz Allah, çok kuvvetlidir, karşı konulamaz bir kudrete
sahiptir.” (Mücâdile 58/21)
Dolayısıyla
âyette geçen كَلِمَاتُ اللّٰهِ (kelimâtullâh) “Allah’ın
sözcükleri”, hakla bâtıl, doğruyla yanlış içindeki karşılaşmada neticeyi haber
veren bir ilâhî kanunu ifade etmektedir. Bu yasaya göre, doğru ve takvâ sahibi
bireylerin sabır, metânet, doğruluk, dürüstlük, fedakârlık ve vefakârlıklarını,
imanlarındaki sağlamlığı ve Allah’a olan bağlılıklarını ispatlamaları için uzun
bir süre imtihana tabi tutulmaları gerekmektedir. Bu yolda onlar zorluklara ve
musibetlere uğrayacaklar; fakat bu zor ve engebeli yoldan geçmekle öğrenilen
yüksek ahlâkî vasıfları kazanacaklar ve fakat bu silahlarla küfür karşısındaki
savaşı kazanabileceklerdir. Yine, bu ilâhî yasaya göre, kullar gerekli manevî
donanımları elde edip ilâhî yardımı celbedecek noktaya ulaştıklarında, kendilerine
Allah’ın yardımı tam zamanında gelip ulaşacaktır. Dolayısıyla, Allah’ın insan
ve toplum yaşamını düzenleyen kanunlarını iyi tanımak ve bu kanunlara uygun
hareketetmek lazımdır:
En’âm Suresi tefsiri için tıklayınız…
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
En’âm Suresi 34. ayetinin meal karşı karşıya geldirması ve diğer ayetler için tıklayınız…
Kaynak: https://www.islamveihsan.com/