Kuran-ı Kerim

En’âm Suresi 33. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

En’âm Suresi 33. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. Kuran Meali ve Tefsiri başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.

En’âm Suresi 33. ayeti ne anlatıyor? En’âm Suresi 33. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri…

En’âm Suresi 33. Ayetinin Arapçası:

قَدْ نَعْلَمُ اِنَّهُ لَيَحْزُنُكَ الَّذ۪ي يَقُولُونَ فَاِنَّهُمْ لَا يُكَذِّبُونَكَ وَلٰكِنَّ الظَّالِم۪ينَ بِاٰيَاتِ اللّٰهِ يَجْحَدُونَ

En’âm Suresi 33. Ayetinin Meali (Anlamı):

Onların dile getirdiklerinin seni üzdüğünü biz tabi ki bilinmekte. Gerçekte onlar seni yalanlamıyorlar, fakat o zâlimler bile bile Allah’ın âyetlerini inkâr ediyorlar.

En’âm Suresi 33. Ayetinin Tefsiri:

Ayetin
nüzûl sebebiyle alakalı şöyle bir rivayet nakledilir: Resûl-i Ekrem (s.a.s.),
Ebu Cehil ve dostlarını yanından geçerken ona:” Ey Muhamed! Allah’a and
olsun ki biz seni yalanlamıyoruz. Bize göre kuşkusuz sen doğru söylüyorsun.
Lakin senin getirdiğini yalanlıyoruz” dediler. Bunun üzerine bu âyet indi. (Tirmizî,
Tefsir 6/1)

Şâirin
şu beyti Ebû Cehil ve benzerlerinin hâlini ne güzel anlatır:

“Hidâyet senden olmazsa dirâyet neylesin yâ Rab!

Arapça bilse de Ebû Cehl’e Kur’an neylesin yâ Rab!”

Şüphesiz
Allah Resûlü (s.a.s.) bir insan olarak, müşriklerin kendi ile ilgili dile getirdikleri
sihirbaz, mecnun, kahin, şair gibi olumsuz sözlerden, sataşmalardan mahzun
olmaktaydı. Hele onların iman etmemelerine, inkârda direnmelerine son derece
üzülmekteydi. (bk. Kehf 18/6) Zaman zaman nâzil olan âyetler ona sabırlı
olmasını ve üzülmemesini telkin etmekteydi. Nitekim bir âyet-i kerîmede: “Rasûlüm!
Sabret; şunu bil ki sabretmen de fakat Allah’ın yardımıyla olur. Davetini kabul
etmiyorlar diye üzülme;  kurmaya
çalıştıkları tuzaklar sebebiyle de telâş edip sıkıntıya düşme”
(Nahl
16/127) buyrulmaktadır. Burada dini tebliğ edecek bireylerin sahip olmaları
gereken ahlâkî vasıflar içinde doğruluğun, dürüstlüğün ve güvenilirliğin önemi
vurgulanmaktadır. Ayrıca bunlar ve devam eden ayetlerle Efendimiz teselli
edilmekte, gönlüne ferahlık verilmektedir: 

En’âm Suresi tefsiri için tıklayınız…

Ayrıca Bakınız.  İbrahim Suresi 32. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

En’âm Suresi 33. ayetinin meal karşı karşıya geldirması ve diğer ayetler için tıklayınız…

Kaynak: https://www.islamveihsan.com/

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın