Bakara Suresi 261. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Bakara Suresi 261. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. Kuran Meali ve Tefsiri başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.
Bakara Suresi 261. ayeti ne anlatıyor? Bakara Suresi 261. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri…
Bakara Suresi 261. Ayetinin Arapçası:
مَثَلُ الَّذ۪ينَ يُنْفِقُونَ اَمْوَالَهُمْ ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِ كَمَثَلِ حَبَّةٍ اَنْبَتَتْ سَبْعَ سَنَابِلَ ف۪ي كُلِّ سُنْبُلَةٍ مِائَةُ حَبَّةٍۜ وَاللّٰهُ يُضَاعِفُ لِمَنْ يَشَٓاءُۜ وَاللّٰهُ وَاسِعٌ عَل۪يمٌ
Bakara Suresi 261. Ayetinin Meali (Anlamı):
Mallarını Allah yolunda harcayanların misâli, yedi başak bitiren ve her başakta yüz dâne bulunan bir tek tohumun hâli gibidir. Allah, dilediğine kat kat fazlasını da verir. Çünkü Allah, lutfu pek geniş olan ve her şeyi hakkıyla bilendir.
Bakara Suresi 261. Ayetinin Tefsiri:
Âyet-i
kerîme, mü’minin Allah yolunda yaptığı harcamaların durumunu anlatmak üzere,
duyguları coşturan ve hassas bir vicdanı derinden etkileyen şöyle canlı bir
tabiat tablosu çizmektedir: Ekime hazır tarlasının başında bir adam ve elinde
yalnızca bir buğday dânesi var. Onu toprağa ekiyor. Topraktan bir kök bitiyor. Bu
kökten çatallanarak yedi başak çıkıyor. Her bir başağın içinde gizlenmiş yüz
dâne bulunmaktadır. Hatta bir dânenin Allah’ın izniyle bundan daha fazla
vermesi de olabilecekdür. Çünkü Allah vâsi‘dir; kullarına olan ikram ve ihsanı asla
daralmaz, bitmez, tükenmez. Alîm’dir; kalplerin derinliklerine gizlenen niyet
ve düşünceleri bilir, ona göre kat kat ve daha fazla verir. İşte mü’minin Allah
yolunda verdiği sadakanın durumu da bunun gibidir. Yahut mallarını Allah
yolunda harcayanların durumu, böyle bir dâneyi toprağa eken karşılığında yedi
yüz yahut daha fazla dâne elde eden çiftçinin durumu gibidir.
Allah
yolunda verilen sadakanın kat kat artırılmasını Peygamber Efendimiz de şöyle
bir benzetmeyle izah etmektedir: “Her kim temiz ve helâl olan kazancından
bir tek hurmaya denk olabilecek bir şey bile tasadduk ederse Allah onu kabul
buyurur. Çünkü Allah fakat temiz olanı kabul eder. Sonra onu, sizden birinizin
tayını terbiye edip büyüttüğü gibi, artırıp çoğaltır. Nihayet o sadaka dağ
kadar olur.” (Buhârî, Zekât 8; Müslim, Zekât 63)
Bu
örneklerle Allah yolunda koşacak ve O’nun yolunda infakta bulunacak kimselerin,
Allah için sarfedilen ve ekilen dânelerin ne kadar feyizli, bereketli ve
sevaplı bulunacağını anlamaları istenmektedir. Dolayısıyla mü’minler bir dâneyi
bile ufak görmemeli, zayi etmemeli ve Allah’tan hiçbir şey kıskanmamalıdırlar.
Ellerinde ne varsa, bir buğday dânesi bile olsa, Allah yolunda harcamalı ve
bundan çekinmemelidirler. Allah’ın hikmet nizamı ve yeniden diriltiş sırrı ile
toprağa atılan bir dâne, toprakta bitip filizlenerek yedi yüz yahut daha fazla
dâne verdiği gibi; insanlar da öldükten sonra dirilecekler ve dünya çapında Allah
için yaptıkları fiiller böyle son derece bereketli bir biçimde artarak,
temessül ederek terazi kefelerine konacaktır. Ayrıca bu örnekte, zıraat ilminde
terakki edilip gerekli uygulamalar yapıldığı takdirde bir dâneye karşılık en az
yedi yüz dâne alınabileceğine dair bir müjde de mevcuttur. Bugün zıraat alanında
elde edilen teknik ilerlemeler aracılığıyla, bir buğday dânesinden çıkan çimleri
çatallandıktan sonra ayırarak fide hâlinde dikmek sûretiyle bir dâneden 2000
dâneyi aşkın hâsılat alınabildiği tecrübe edilmiştir.
Cenâb-ı
Hak, kendi yolunda ihlasla ve âdâbına uygun yapılan harcamalara büyük
mükafatlar va‘dederek şöyle buyurur.
Bakara Suresi tefsiri için tıklayınız…
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Bakara Suresi 261. ayetinin meal karşı karşıya geldirması ve diğer ayetler için tıklayınız…
Kaynak: https://www.islamveihsan.com/