Kuran-ı Kerim

Âl-i İmrân Suresi 93. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Âl-i İmrân Suresi 93. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. Kuran Meali ve Tefsiri başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.

Âl-i İmrân Suresi 93. ayeti ne anlatıyor? Âl-i İmrân Suresi 93. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri…

Âl-i İmrân Suresi 93. Ayetinin Arapçası:

كُلُّ الطَّعَامِ كَانَ حِلًّا لِبَن۪ٓي اِسْرَٓاء۪يلَ اِلَّا مَا حَرَّمَ اِسْرَٓاء۪يلُ عَلٰى نَفْسِه۪ مِنْ قَبْلِ اَنْ تُنَزَّلَ التَّوْرٰيةُۜ قُلْ فَأْتُوا بِالتَّوْرٰيةِ فَاتْلُوهَٓا اِنْ كُنْتُمْ صَادِق۪ينَ

Âl-i İmrân Suresi 93. Ayetinin Meali (Anlamı):

Tevrat indirilmeden önce, İsrâil’in bir nedenle kendine yasakladığı bazı şeyler dışında bütün yiyecekler İsrâiloğulları’na helâldi. Rasûlüm! De ki: “Eğer iddianızda gerçeksenız, o zaman Tevrat’ı getirip okuyun.”

Âl-i İmrân Suresi 93. Ayetinin Tefsiri:

 اِسْرَاۤء۪يلُ  (İsrâil)
ismiyle kastedilen kişi, Yakub (a.s.)’dır. Hz. Yakub’un, sıhhatine zarar
vermesi veya sırf zühd, takvâ ve ibâdet kastıyla nefsini meneylediği
yiyeceklerin ne olduğu hususunda Peygamber Efendimiz şöyle buyurur:

“Yakub (a.s.) çok şiddetli bir hastalığa tutuldu. Bu nedenle
Allah’ın kendisine afiyet vermesi halinde, en sevdiği yiyecek ve içecekleri
nefsine yasaklamayı adadı. Onun en sevdiği yiyecek deve eti, en sevdiği içecek
de deve sütüydü.”
(Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, 273)

Bu
yiyeceklerin “etin damarları”, “hayvanın sırtındaki yağlar hariç iç yağı ve
böbrek yağı” olduğu da rivayet edilir. (bk. Fahreddin er-Râzî, Mefâtîhu’l-gayb,
VIII, 121)

Resûlullah
(s.a.s.) zamanında  yahudiler: “Biz
kendimize deve etini haram kılıyoruz, çünkü onu Yakub haram kılmış, Allah da
onun haramlığını Tevrat’ta bildirmiştir” dediler de bunun üzerine: “Eğer
iddianızda gerçeksenız, o zaman Tevrat’ı getirip okuyun”
(Âl-i İmrân 3/93) âyeti
indi. (Kurtubî, el-Câmi‘, IV, 135)

Diğer
bir rivayete göre Peygamberimiz (s.a.s.) bir gün: “Ben, İbrâhim’in dini
üzereyim”
demişti. Yahudiler: “Sen nasıl İbrâhim’in dini üzere olabilirsin
ki, deve eti yiyor, sütünü içiyorsun?” dediler. Efendimiz: “Bunlar İbrâhim’e
helâldi”
buyurdu. Onlar: “Bizim haram kıldığımız her şey bize ulaşıncaya
kadar Nûh’a, İbrâhim’e… haramdı” dediler de onları yalanlamak üzere bu âyet-i
kerîme nâzil oldu. (Vâhidî, Esbâbu’n-nüzûl, s. 118)

Netice
itibariyle bunlar, Hz. Yakub’un yalnızca kendisine yasak kıldığı yiyecek ve
içeceklerdi; İsrâiloğulları’nın tümüne haram kılınmamıştı. Tevrat’ta da
bunların önceki toplumlara haram kılındığına dair bir kayıt bulunmamaktadır.
Dolayısıyla yahudilerin Peygamberimiz’i yalancılıkla suçlamak için ileri
sürdükleri bu iddianın asılsız ve bizzat kendilerinin yalancı olduğu yaşandı.
Diğer taraftan Tevrat’ta yahudilere haram kılınan bir takım temiz yiyeceklerin,
önceki toplumlara haram kılınmadığı, bilakis bunların, eziyet ve haksızlıkları
sebebiyle yalnızca yahudilerin kendilerine haram kılındığı beyân edilmiştir.
Nitekim Nisâ sûresi 160 ve En‘âm sûresi 146. âyetlerde yahudilere haram kılınan
bu yiyeceklerin neler olduğu haber verilmektedir. Buna göre:

Âl-i İmrân Suresi tefsiri için tıklayınız…

Ayrıca Bakınız.  Hûd Suresi 90. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Âl-i İmrân Suresi 93. ayetinin meal karşı karşıya geldirması ve diğer ayetler için tıklayınız…

Kaynak: https://www.islamveihsan.com/

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın