Yusuf Suresi 95. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Yusuf Suresi 95. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. Kuran Meali ve Tefsiri başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.
Yusuf Suresi 95. ayeti ne anlatıyor? Yusuf Suresi 95. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri…
Yusuf Suresi 95. Ayetinin Arapçası:
قَالُوا تَاللّٰهِ اِنَّكَ لَف۪ي ضَلَالِكَ الْقَد۪يمِ
Yusuf Suresi 95. Ayetinin Meali (Anlamı):
Onlar da: “Allah’a yemin olsun ki, sen hâlâ o eski şaşkınlığında devam etmektesin” dediler.
Yusuf Suresi 95. Ayetinin Tefsiri:
Hz. Yâkub, Yûsuf (a.s.)’ın kokusunu o kadar uzak mesafeden bir anda duyabilmiştir. Bununla alakalıa şu izahlar yapılabilir:
› Allah Teâlâ bu kokuyu, bir mûcize olmak üzere o kadar uzak mesafeden Hz. Yakub’un koku alma duyusuna ulaştırmıştır.
› Allah Teâlâ, o anda o kokuyu Yâkub (a.s.)’ın vicdanında var etmiştir. Veya Cenâb-ı Hak, Yâkub’un hafızasını yeniden harekete geçirmiş, öncedenden bildiği Yûsuf’un kokusunu ona yeniden duyurmuştur.
Buna göre hâdise, bizzat Allah’ın iradesiyle gerçekleşen bir mûcizedir ki, bunun böyle olduğunda şüphe yoktur. Üstelik bunun gerek Mısır’dan gönderilmesi, gerekse böyle bir bi hayli hızlı titreşimin Yâkub aracılığıyla algılanabilmesi ve o kokunun Yûsuf’a ait olduğunu kestirebilmesi doğrudan doğruya ilâhî tasarrufu gösteren harikalardır ve olayın mûcizevi yönü açıktır.
Lakin ayetin ifadesinden açıkça yaşanan mâna, bu kokunun rüzgâr içinde duyulması ve gömleği taşıyan müjde kafilesinin Mısır’dan ayrıldığı sırada iletilmiş olmasıdır. Bu ise ses ve görüntüde olduğu gibi, kokunun da havadan bir telsizle şimşek gibi naklinin ve iletilmesinin olabilecek olabileceğini, yaratılışta bunun da gizli bir kanunu olabileceğini düşündürmektedir.[1]
Yâkub (a.s.)’ın gözleri açılıp Hz. Yûsuf’la alakalı sır perdesi ağır ağır ortadan kalkmaya başlayınca kardeşleri Yûsuf’a karşı işledikleri cürümler güneş gibi aydınlanmaya başladı. Dolayısıyla onlar, babalarının ayaklarına kapanıp özür dileme durumunda kaldılar:
[1] Bugün bu hususta bilimsel ve teknolojik çalışmalar hızla ilerlemektedir. Bununla alakalı özel araştırmalar yapan Paul Keller ve ekibi, Hz. Yâkub’un mûcizesi olan koku naklini hayata geçirecek olan elektronik bir sistemi daha da ilerletmeye çalıştı. Prof. Keller’in tarifiyle bir “Elektronik burun” ve uzaktaki bir “Koku üretici”den müteşekkil olan sistem, bilim dünyasında büyük bir hayret uyandırdı. Geliştirilen bu elektronik araçla, önce girilen koku, kimyevi alıcılara verilir. Kimyevi alıcılar, kokuyu alarak yapay sinir ağına iletir. Yapay sinir ağına gelen koku burada belirli işlemlerden ve döngülerden geçirilir. İşlemler sonunda kokunun, hangi kokuların (bileşenlerin) hangi oranlarda birleşmesiyle oluştuğu tesbit edilir. Sinir ağında sayılaştırılan koku bileşen bilgileri, elektrik akımı vasıtasıyla uzaktaki koku birleştiricisine iletilir. Her koku bileşen kanalına gelen bilgiler değerlendirilerek doğru oranlarda bileşenler üretilir. Bileşenler bir araya getirilerek koku yeniden elde edilmektedir. (Arsay, Zafer, “Koku Nakli Mûcizesi”, Zafer, 1998, sy. 257, s. 4-5)
Yusuf Suresi tefsiri için tıklayınız…
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Yusuf Suresi 95. ayetinin meal karşı karşıya geldirması ve diğer ayetler için tıklayınız…
Kaynak: https://www.islamveihsan.com/