Yunus Suresi 40. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Yunus Suresi 40. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. Kuran Meali ve Tefsiri başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.
Yunus Suresi 40. ayeti ne anlatıyor? Yunus Suresi 40. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri…
Yunus Suresi 40. Ayetinin Arapçası:
وَمِنْهُمْ مَنْ يُؤْمِنُ بِه۪ وَمِنْهُمْ مَنْ لَا يُؤْمِنُ بِه۪ۜ وَرَبُّكَ اَعْلَمُ بِالْمُفْسِد۪ينَ۟
Yunus Suresi 40. Ayetinin Meali (Anlamı):
Onların içinde Kur’an’a inanacak olanlar bulunduğu gibi, ona inanmayacak olanlar da mevcuttur. Senin Rabbin, o bozguncuları çok iyi bilmektedir.
Yunus Suresi 40. Ayetinin Tefsiri:
İster
müşrik, ister Ehl-i kitap olsun kıyâmete kadar gelecek insanlar içinde
Kur’an’a iman eden de olacak, iman etmeyen de olacaktır. Allah dileseydi herkes
iman üzere, hidâyet üzere bir araya gelirdi; fakat Allah böyle bir şey
dilemediğini haber vermektedir. (bk. En‘âm 6/35; Yûnus 10/99-100) Durum böyle olunca, imanın gereği olarak
yeryüzünde ıslah ediciler bulunacağı gibi, şirkin ve inkârın tabii bir sonucu
olarak da bozguncular bulunacaktır. Bunların kimler olduğunu ve nasıl bir
âkıbetle karşılaşacaklarını da en iyi bilen kuşkusuz Allah’tır. Buna göre
Peygamber ve onun yolundan gidenlere düşen vazife, dini tebliğ etmek ve ilâhî
hakikatleri duyurmaktır. Bunu yaptıktan sonra, yalanlayan, inkâr eden, kötülük
ve günahlara düşen insanlara üzülmelerine gerek yoktur. Çünkü herkes kendi
yaptığının hesabını verecek, iyi yahut kötü karşılığını da yine kendisi
alacaktır.
Nitekim:
Yunus Suresi tefsiri için tıklayınız…
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Yunus Suresi 40. ayetinin meal karşı karşıya geldirması ve diğer ayetler için tıklayınız…
Kaynak: https://www.islamveihsan.com/