Tevbe Suresi 42. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Tevbe Suresi 42. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. Kuran Meali ve Tefsiri başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.
Tevbe Suresi 42. ayeti ne anlatıyor? Tevbe Suresi 42. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri…
Tevbe Suresi 42. Ayetinin Arapçası:
لَوْ كَانَ عَرَضًا قَر۪يبًا وَسَفَرًا قَاصِدًا لَاتَّبَعُوكَ وَلٰكِنْ بَعُدَتْ عَلَيْهِمُ الشُّقَّةُۜ وَسَيَحْلِفُونَ بِاللّٰهِ لَوِ اسْتَطَعْنَا لَخَرَجْنَا مَعَكُمْۚ يُهْلِكُونَ اَنْفُسَهُمْۚ وَاللّٰهُ يَعْلَمُ اِنَّهُمْ لَكَاذِبُونَ۟
Tevbe Suresi 42. Ayetinin Meali (Anlamı):
Eğer dâvet edildikleri şey kolay bir ganimet ve çıkılacak sefer de şöyle yakın mesâfeli bir sefer olsaydı, o münafıklar mutlaka senin peşinden gelirlerdi. Lakin o meşakkatli sefer, onlara pek uzak göründü. Sonra da kalkıp Allah adına yemin ederek: “Eğer imkânımız olsa ve gücümüz yetseydi mutlaka sizinle birlikte sefere çıkardık” diyeceklerdir. Böyle yapmakla kendilerini helâke sürükleyeceklerdir. Oysa Allah, onların yalan dile getirdiğini kesinlikle bilmektedir.
Tevbe Suresi 42. Ayetinin Tefsiri:
Resûlullah
(s.a.s.) Tebük seferine katılmayı emrettiği zaman insanlar üç gruba ayrıldılar.
Bir grup acele davranıp emre itaat etti. Bunlar muhâcir ve ensârın ileri
gelenleri idi. Fakir müminlerin bir kısmına Allah’ın emri ve Rasûlü’nün
işaretine uymak ağır geldi ve nefislerinin arzusuna uymayı tercih ettiler. Bir
kısmı da geride kalmayı tercih etti. Bunlar münafıklar idi. İşte bu âyetler, onlar
ile ilgili nâzil oldu.
Âyette
sözü edilen kimselerin sefere katılmamalarının sebebi, güçlerinin yetmeyişi
değildi. Güçleri vardı ve isteselerdi çıkabilirlerdi. Lakin böyleyken
çıkmadılar. Eğer hemen elde edebilecekleri bir menfaat olsaydı kaçırmazlardı. Lakin
sonunu kestirmedikleri uzun bir sefere çıkmak işlerine gelmedi.
Münafıkların,
menfaatleri peşine koşturan kimseler olduğu ile ilgili Efendimiz (s.a.s.)’in şu beyânı
dikkat çekicidir:
“Onlardan herhangi bir kimse yağlı bir kemik yahut da güzel iki
koyun paçası bulacağını bilse, hiç kuşkusuz yatsı namazında hazır bulunurdu.” (Buhârî,
Ezan 29; Müslim, Mesâcid 251)
Sefere
katılmaya gönülleri olmayan bu münafıklar çeşitli bahaneler uydurarak Efendimiz
(s.a.s.)’den izin istiyorlar, bireylerin en temiz kalplisi olan Efendimiz de
onlara olanak sağlıyordu. Ama bu husustakı ilâhî ikaznın gelmesi gecikmedi:
Tevbe Suresi tefsiri için tıklayınız…
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Tevbe Suresi 42. ayetinin meal karşı karşıya geldirması ve diğer ayetler için tıklayınız…
Kaynak: https://www.islamveihsan.com/