Kuran-ı Kerim

Tevbe Suresi 37. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Tevbe Suresi 37. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. Kuran Meali ve Tefsiri başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.

Tevbe Suresi 37. ayeti ne anlatıyor? Tevbe Suresi 37. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri…

Tevbe Suresi 37. Ayetinin Arapçası:

اِنَّمَا النَّس۪ٓيءُ زِيَادَةٌ فِي الْكُفْرِ يُضَلُّ بِهِ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا يُحِلُّونَهُ عَامًا وَيُحَرِّمُونَهُ عَامًا لِيُوَاطِؤُ۫ا عِدَّةَ مَا حَرَّمَ اللّٰهُ فَيُحِلُّوا مَا حَرَّمَ اللّٰهُۜ زُيِّنَ لَهُمْ سُٓوءُ اَعْمَالِهِمْۜ وَاللّٰهُ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الْكَافِر۪ينَ۟

Tevbe Suresi 37. Ayetinin Meali (Anlamı):

Harâm ayların yerlerini değiştirip ertelemek, kâfirlikte ileri gitmekten başka bir şey değildir. Ayrıca bu, kâfirlerin daha da sapmasına yol açmaktadır. Çünkü onlar, Allah’ın haram kıldığı ayların sayısını denkleştirmek, böylece O’nun haram kıldığını meşrûlaştırmak üzere haram ayı bir yıl helâl, bir yıl da haram kabul ederler. Yaptıkları bu çirkin ameller şeytan aracılığıyla süslenmekte ve bundan dolayı onlara güzel görünmektedir. Oysa Allah, böylesi kâfirler gürûhunu doğru yola erdirmez.

Tevbe Suresi 37. Ayetinin Tefsiri:

  اَلنَّس۪يۤءُ  (nesî), haram ayların zamanlarıyle oynamak,
onları ileri yahut geri almak; ertelemek yahut ilâve etmek demektir. Kamerî hesaba
göre her sene onar gün geri gelmek suretiyle ayların ve mevsimlerin yeri
değiştiğinden, “nesî” uygulamasının gayesi, hac mevsimini devamlı surette aynı
zamana denk getirmekti. Çünkü hac merâsiminin değişik mevsimlere rastlaması
menfaatlerine uygun düşmüyor, haccı havanın mutedil ve ticârî şartların müsait
olduğu zamanlarda yapmak istiyorlardı. Bunu elde etmek için de ay yılı ile
güneş yılını denk getirmek gerekiyordu. Bu nedenle yıla bir ay daha ilâve
ediyorlardı. Böylelikle hac 33 yıl gerçek tarihinin dışında yapılıyor, fakat 34.
yılda gerçek zilhicce’de ifâ edilebiliyordu. Efendimiz’in vedâ haccı gerçek hac
mevsimine denk geldi ve o tarihten ibu yana hac tam aylarında yapılmaya devam
etti.

Diğer
taraftan cahiliye Araplarının bir kısmı maişetlerini soygunculuk, gasp ve talan
ile sağladıkları gibi, kendi aralarında da kan davaları ve iç savaşlar eksik
olmuyordu. Bu nedenle peş peşe gelen haram ayların hürmetine saygı göstermekte,
kendilerini bağlayan bir kısım yasaklara uymakta zorlanıyorlardı. Onun için haram
ayların zamanlarını tayinde canlarının istediği gibi oynuyor; mesela muharrem
ayındaki hürmeti safer ayına çeviriyor, aynı biçimde diğer haram ayları da
ileri geri götürüyorlardı. İşte âyet-i kerîme bütün bu uygulamaların bir küfür
ve sapıklık olduğunu açıkça beyân etmekte ve bunu yasaklamaktadır.

Şimdi
ilâhî hitap müslümanlara çevrilerek, Tebük seferine çağrıldıkları sırada
sergilenen bir kısım tutum ve davranışlardan hareketle Allah’a ve Rasûlü’ne
gerçek iman ve itaatin ölçüleri belirlenmektedir:

Tevbe Suresi tefsiri için tıklayınız…

Ayrıca Bakınız.  Tevbe Suresi 112. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Tevbe Suresi 37. ayetinin meal karşı karşıya geldirması ve diğer ayetler için tıklayınız…

Kaynak: https://www.islamveihsan.com/

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın