Kuran-ı Kerim

Tevbe Suresi 2. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Tevbe Suresi 2. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. Kuran Meali ve Tefsiri başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.

Tevbe Suresi 2. ayeti ne anlatıyor? Tevbe Suresi 2. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri…

Tevbe Suresi 2. Ayetinin Arapçası:

فَس۪يحُوا فِي الْاَرْضِ اَرْبَعَةَ اَشْهُرٍ وَاعْلَمُٓوا اَنَّكُمْ غَيْرُ مُعْجِزِي اللّٰهِۙ وَاَنَّ اللّٰهَ مُخْزِي الْكَافِر۪ينَ

Tevbe Suresi 2. Ayetinin Meali (Anlamı):

Ey müşrikler! Bu günden ibu yana yeryüzünde dört ay daha istediğiniz gibi dolaşın, sığınacak yer arayın. Lakin bilin ki siz hiçbir biçimde Allah’a karşı koyamaz ve O’nun kudretinden kaçıp kurtulamazsınız. Allah kâfirleri tabi ki rezil rüsvâ edecektir.

Tevbe Suresi 2. Ayetinin Tefsiri:

Kendilerine
ültimatom verilen müşriklere, başlarının çaresine bakmaları, düşünüp
taşınmaları ve gerekli çalışmaları yapabilmeleri için dört ay emniyet içinde
dolaşma müsaadesi verilmiştir. Çünkü Arapça’da اَلسِّيَاحَةُ
(siyahât), sıradan bir gezintiyi de­ğil, gerekli çalışmalar yapılarak çıkılan
planlı yolculuğu ifade eder. Böylelikle ken­di yanlış tutum ve davranışları
sebebiyle antlaşmaları feshedilen müşriklere, güven içinde dolaşarak
kendilerini korumak için her türlü tedbiri alabilecekleri, diledikleri gibi
hareket edip geleceklerini güvenceye alma yollarını araştırabilecekleri
hatırlatıl­makta, hatta emir kipi kullanılarak kendilerine tanınan bu imkândan
sonra artık so­rumluluğun da kendilerine ait bulunacağı ima edilmektedir. Âyetin
devamındaki, “müşriklerin Allah’ın kudretinden asla kurtulamayacakları ve
Allah’ın inkârcıları rüsvâ edeceği” ikazı, müşriklerin bu arayışlarında
başarılı olamayacaklarını ve neticede perişan olacaklarını açıkça haber
vermekte, onları gittikleri yanlış yoldan dönmeye çağırmaktadır.

Onlara
şu hususlar hatırlatılmaktadır:

 
Verilen süreden sonra artık antlaşma güvencesinden
yararlanamayacaklardır.

 
Eski tavırlarında ısrar eder ve Kabe’nin etrafında varlıklarını
ve hâkimiyetlerini sürdürme­ye çalışırlarsa müslümanlara karşı savaş açmış
sayılacaklar ve bunun sonuçlarına katlanacaklardır.

 
Kendilerine bu biçimde süre verilmesinin sebebi acizlik değil,
onlara düşünüp taşınma ve tevbe etme imkânı sağlamaktır. Değilse onların
Allah’ın ira­desini aşmaları, O’nu âciz bırakmaları olabilecek değildir. Böyle
yaparlarsa kesinlikle rezil rüsvâ olacaklardır.

Bu
nedenle müşrikler, kurtuluş için tevbe ve imana çağrılmaktadır:

Tevbe Suresi tefsiri için tıklayınız…

Ayrıca Bakınız.  Âl-i İmrân Suresi 97. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Tevbe Suresi 2. ayetinin meal karşı karşıya geldirması ve diğer ayetler için tıklayınız…

Kaynak: https://www.islamveihsan.com/

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın