Tevbe Suresi 102. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Tevbe Suresi 102. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. Kuran Meali ve Tefsiri başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.
Tevbe Suresi 102. ayeti ne anlatıyor? Tevbe Suresi 102. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri…
Tevbe Suresi 102. Ayetinin Arapçası:
وَاٰخَرُونَ اعْتَرَفُوا بِذُنُوبِهِمْ خَلَطُوا عَمَلًا صَالِحًا وَاٰخَرَ سَيِّئًاۜ عَسَى اللّٰهُ اَنْ يَتُوبَ عَلَيْهِمْۜ اِنَّ اللّٰهَ غَفُورٌ رَح۪يمٌ
Tevbe Suresi 102. Ayetinin Meali (Anlamı):
Bir başka grup var ki, günahlarını itiraf ettiler. Bunlar yaptıkları iyi işlerle kötü işleri birbirine karıştırdılar. Umulur ki Allah onların tevbesini kabul buyurur. Çünkü Allah çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir.
Tevbe Suresi 102. Ayetinin Tefsiri:
Allah
Resûlü (s.a.s.) Tebük seferine çıktığında Ebu Lübâbe ve beş arkadaşı sefere
katılmayıp Peygamberimiz’den geride kaldılar. Sonra Ebu Lübâbe ve iki arkadaşı
yaptıklarına pişman oldular. Geride kalmaları sebebiyle helâk olacaklarına
kanaat getirip, “Biz burada kadınlarla birlikte gölgede huzur ve rahat
içindeyiz. Allah’ın Resûlü ise mü’minlerle birlikte cihadda yer alıyor. Allah’a
yemin olsun ki biz, kendimizi mescidin direklerine bağlıyacağız ve Allah’ın
Rasûlü bizi mazur görüp çözmedikçe de kendimizi bu direklerden çözmeyeceğiz”
dediler. Ebu Lübâbe ve iki arkadaşı gidip kendilerini mescidin direklerine
bağladıkları halde üçü kendilerini direklere bağlamadılar.
Allah
Resûlü (s.a.s.) seferden döndü, Mescid-i Nebevî’ye girdi. Mescidde yolu
üzerinde direklere bağlı olanları görünce: “Kim bu kendilerini direklere
bağlamış olanlar?” diye sordu. Ashâbı: “Ebu Lübâbe ve dostlarıdır. Allah
Resûlü (s.a.s.) ile sefere katılmayıp geride kaldılar, günahlarını itiraf
ettiler. Sen kendilerinden razı olup onları çözünceye kadar bağlarını çözmemeğe
ve kendilerini serbest bırakmamaveyair Allah’a söz verdiler” dediler. Bunun
üzerine Peygamberimiz (s.a.s.): “Benden geride kaldılar, benimle cihada
katılmadılar, müslümanların seferinden ve cihaddan yüz çevirdiler. Allah’a
yemin olsun ki, Allah onları mazur görünceye kadar onları mazur görmeyecek,
onları serbest bırakmakla emrolunmadıkça onları serbest bırakmayacak ve
bağlarını çözmeyeceğim” buyurdu. Bunun üzerine Allah Tealâ bu âyet-i kerîmeyi
indirdi. (Taberî, Câmi‘u’l-beyân, XI, 19-22)
Bu
gibilere yapılacak muamele şöyle belirlendi:
Tevbe Suresi tefsiri için tıklayınız…
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Tevbe Suresi 102. ayetinin meal karşı karşıya geldirması ve diğer ayetler için tıklayınız…
Kaynak: https://www.islamveihsan.com/