İslam

Oruç Nedir? Orucun Faydaları Nelerdir?

Oruç Nedir? Orucun Faydaları Nelerdir?

Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için Oruç ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. Oruç başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın Oruç ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.

Oruç riyânın en az karışacağı bir ibadet olduğu için sevabı en fazla olan ibadetlerden sayılmıştır. Peki, oruç ne demektir? Oruç ne zaman başlar, ne zaman biter? Oruç nedir, nasıl tutulur? Oruç tutmanın önemi ve faydaları nelerdir? İşte oruç ile ilgili bilinmesi gerekenler.

Oruç Farsça’daki Rûze kelimesinin Türkçeleşmiş şeklidir. Arapçası savm ve sıyâmdır. Savm kelimesi Arapça’da “bir şeyden uzak durmak, bir şeye karşı kendini tutmak, engellemek” anlamında kullanılır.

Oruç, imsak vaktinden iftar vaktine kadar, bir amaç uğruna ve bilinçli olarak, yeme içme ve cinsel ilişkiden uzak durmak demektir.

İMSAK NEDİR?

İmsak, Arapça’da, “kendini tutmak, engellemek” manasına gelmektedir. Orucun temel unsuru da (rükün) bu anlamdır. İmsak vakti tabiri, dilimizde, oruç yasaklarından (yeme içme ve cinsel ilişki) uzak durma vaktinin başlangıcı anlamında kullanılır. İmsak vakti, tan yerinin ağarması (fecr-i sâdık; bk. Namaz Vakitleri bölümü) vakti olup, bu andan ibu yana yatsı namazının vakti çıkmış, sabah namazının vakti girmiş olur; bu vakit bunun yanı sıra sahurun sona erip orucun başlaması vaktidir.

İFTAR VAKTİ NEDİR?

İftar vakti ise, oruç yasaklarının bittiği vakit anlamında olup, güneşin batma vaktidir. Bu vakitle birlikte akşam namazının vakti de girmiş olur. Gündüz ve gecenin teşekkül etmediği bölgelerde oruç süresi, buralara en yakın normal bölgelere göre belirlenir.

İmsakın, ikinci fecirle başlayacağı hususunda fakihler içinde görüş birliği olmakla birlikte, kimi fakihler bu hususta, daha ihtiyatlı olduğu gerekçesiyle fecr-i sâdıkın ilk doğuş anına, kimileri ise oruç tutanlar lehine olduğu gerekçesiyle ışığın biraz uzayıp dağılmaya başladığı zamana itibar edilmesini önermişlerdir.

Ayrıca Bakınız.  Nafile Namazlar ve Faziletleri

ORUCUN BAŞLAMA VE BİTİŞ VAKTİ

Âyette orucun başlangıç ve bitiş vakti, mecazi bir anlatımla şöyle belirtilir: “…Fecrin beyaz ipliği (aydınlığı) siyah ipliğinden (siyahlığından) ayırt edilecek hale gelinceye kadar yiyip içiniz; sonra, akşama kadar orucu tamamlayın…” (el-Bakara 2/187)

İmsak vaktinden iftar vaktine kadar yeme, içme ve cinsel ilişkiden uzak durmanın bir amacı olmalı ve bu iş bilinçli olarak yapılmalıdır. Bu amaç ve bilinç, orucun Allah rızâsı için tutuluyor olmasıdır ki kısaca “niyet” tabiri ile anlatılır. Bu amaç ve bilinç olmadığı zaman, meselâ imkân bulamadığı için yahut perhiz, rejim, zindelik gibi başka amaçlar için bu üç şeyden (yeme, içme, cinsel ilişki) uzak durmak oruç olarak değer kazanmaz.

ORUÇ NEDEN FARZ KILINDI?

Oruç, Peygamberimizin hicretinden bir buçuk sene sonra şâban ayının onuncu günü farz kılınmış olup, İslâm’ın beş şartından biridir. Peygamberimiz bu hususu “İslâm beş şey üzerine kurulmuştur: Allah’tan başka Tanrı olmadığına ve Muhammed’in O’nun kulu ve elçisi olduğuna tanıklık etmek; namaz kılmak, zekât vermek, ramazan orucunu tutmak ve gücü yetenler için Beytullah’ı ziyaret etmektir (hac)” diyerek bildirmiştir. (Buhârî, “Îmân”, 34, 40; “İlim”, 25; Müslim, “Îmân”, 8)

ORUCUN FARZ KILINDIĞI BİLDİREN AYETLER

Orucun farz kılındığını bildiren âyetler de şunlardan oluşmaktadır:

“Ey iman edenler! Sizden öncekilere olduğu gibi, size de oruç tutma yükümlülüğü getirilmiştir; bu sayede kendinizi koruyacaksınız. Oruç sayılı günlerdedir. İçinizden hasta yahut yolculukta olanlar başka günlerde tutabilirler; hasta yahut yolcu olmadığı halde oruç tutmakta zorlananlar ise bir yoksul doyumluğu fidye vermelidir. Daha fazlasını veren, kendine daha fazla iyilik etmiş olur; fakat yine de, eğer bilirseniz, oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.” (el-Bakara 2/183-184)

Ayrıca Bakınız.  2021 Dini Günler

Oruç tutmak, diğer ibadetlere nazaran biraz daha sıkıntılı olduğu için Allah, orucun farz kılındığını bildirirken, psikolojik rahatlatma sağlayacak ve emre muhatap olan Müslümanların yüksünmesini engelleyecek bir üslûp tercih ederek, oruç tutmanın önceki ümmetlere de farz kılındığını belirtmesi yanında, bunun bunun yanında orucu daha sıkıntılı hale getirmesi olabilecek iki durumu (hastalık ve yolculuk) oruç emrinin hemen peşinden geçerli mazeret olarak zikretmiştir. Bu üslûp, meselâ öteki ümmetlerde de bulunduğu anlaşılan namaz için kullanılmamıştır.

RİYÂNIN EN AZ KARIŞTIĞI İBADET

Oruç riyânın en az karışacağı bir ibadet olduğu için sevabı en fazla olan ibadetlerden sayılmıştır. Peygamberimiz’den nakledildiğine göre, orucun bu yönüne ilişkin olarak Allah, “Oruç benim içindir; onun karşılığını ben vereceğim.” (Buhârî, “Savm”, 2, 9; Müslim, “Sıyâm”, 30) buyurmuştur. Bu bakımdan oruç tutmanın sevap olarak karşılığı bi hayli yüksektir. Cennetin özel olarak oruç tutanların girmesi için ayrılmış bulunan “reyyân” adlı kapısından girme hakkı (Buhârî, “Savm”, 4) bu karşılığın mukaddimesi sayılmıştır.

ORUÇ TUTMANIN FAYDALARI

Oruç, nefsin isteklerinden iradî olarak uzak durma olması yönüyle bir irade eğitimine, açlık ve susuzluğun verdiği sıkıntıveyayanma yönüyle de bir sabır eğitimine dönüşmektedir. İnsanın hayatta başarılı olabilmesi için irade hâkimiyeti ve kuvvetlikler karşısında dayanabilme gücü de mühim bir role sahiptir. Nefsin isteklerinin kontrol altına alınmasında, ruhun arındırılıp yüceltilmesinde oruç etkili bir yoldur. Bu orucun değişik şekillerde de olsa hemen bütün din ve kültürlerde riyâzet ve mücâhede yolu olarak mevcut olmasını da açıklar.

Toplumsal hayatta huzursuzluklara neden olan taşkınlıklar, büyük ölçüde insanın hayvanî yönünü tatmin eden maddî zevklere düşkünlükten kaynaklanır. Maddî zevk deyince de akla, yeme içme ve cinsel ilişki gibi zevkler gelir. İşte oruç, insanı maddî zevk ve şehvetler peşinde koşturan, bundan dolayı da, Allah’ın haklarına riayet edemediği için kendisine zulmetmesine, bireylerin haklarına riayet edemediği için onlara zulmetmesine neden olan nefs-i emmâreyi teskin etmenin de bir ilâcı, aşırılıkları törpülemenin bir çaresidir.

Ayrıca Bakınız.  Yazıklar Olsun Ki O Namaz Kılanlara Ayeti

Oruç, yoksulların durumunu daha iyi anlamaya, bundan dolayı onların sıkıntılarını giderme yönünde çaba sarfetmeye de vesile olur. “Tok, açın halinden anlamaz.” atasözü de bunu ifade eder.

ORUÇ TUTMANIN MÜKAFATI

Orucun, dinimizde mühim bir yeri olan sabır konusuyla irtibatı da burada hatırlanmalıdır. “Namaz ve sabırla yardım isteyin” (el-Bakara 2/153) ve “Sabredenlere ecirleri hesapsız olarak tastamam verilir” (ez-Zümer 39/10) gibi âyetler, “Oruç sabrın yarısıdır” (Tirmizî, “Da‘avât”, 86) diyen ve orucun Allah için olup mükâfatını da kendisinin hesapsız olarak vereceğini bildiren hadislerin ortak anlamı, orucun sabır boyutunu ve bunun fazilet ve sevabının yüksekliğini anlatır.

ORUCUN FAYDALARI

Bütün bunlara ilâveten orucun sağlık yönünden birden fazla yararları bulunduğu da uzman hekimler aracılığıyla ifade edilmektedir. Ramazan orucu zahiren bakıldığında, bir yıl boyunca çalışan vücut makinesinin dinlenmeye ve bakıma alınması gibidir. Oruç, özellikle mide ve sindirim organlarının dinlenmesi için iyi bir moladır.

Oruçla alakalı olarak Peygamberimiz şöyle buyuruyor:

“Her bir iyilik için on mislinden yedi yüz misline kadar karşılık olabilir; fakat oruç başkadır. Çünkü oruç benim içindir ve onun ecrini ben vereceğim.” (Müslim, “Sıyâm”,164; Nesaî, “Sıyâm”, 42)

Kaynak: İslam İlmihali 1, TDV Yayınları

RAMAZAN’DA NELER YAPILIR?

Ramazan’da Neler Yapılır?

ORUÇ VE RAMAZAN İLE İLGİLİ AYET VE HADİSLER

Ramazan’da Neler Yapılır?

Kaynak: https://www.islamveihsan.com/

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın