Nisâ Suresi 82. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Nisâ Suresi 82. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. Kuran Meali ve Tefsiri başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.
Nisâ Suresi 82. ayeti ne anlatıyor? Nisâ Suresi 82. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri…
Nisâ Suresi 82. Ayetinin Arapçası:
اَفَلَا يَتَدَبَّرُونَ الْقُرْاٰنَۜ وَلَوْ كَانَ مِنْ عِنْدِ غَيْرِ اللّٰهِ لَوَجَدُوا ف۪يهِ اخْتِلَافًا كَث۪يرًا
Nisâ Suresi 82. Ayetinin Meali (Anlamı):
Acaba Kur’an üzerinde hiç düşünmüyorlar mı? Şayet o, Allah’tan başkasının sözü olsaydı, tabi ki onda birden fazla tutarsızlık ve çelişki bulurlardı.
Nisâ Suresi 82. Ayetinin Tefsiri:
Âyette geçenاَلتَّدَبُّرُ (tedebbür)
kelimesi, sahibini, istediğimiz mânaları anlayıp kavramaya ulaştıran düşünce,
tefekkür ve teemmül mânasına gelir. Bu tefekkür fakat, lafzı az, fakat bu
lafızlara yerleştirilen yüklü mânaları içeren kelimeleri anlamada söz konusudur.
Böyle bir söz üzerinde düşünceyi yoğunlaştırdıkça hiç de basit olmayan daha
değişik ve orijinal mânalar görülmektedir. (İbn Âşûr, et-Tahrîr ve’t-tenvîr, XXIII, 252) Tefekkür, derinlemesine düşünmektir. Tedebbür ise
okunan ayetin bir ardından, onun bir ardından… bir bütün olarak Kur’an’ın
başından sonuna kadar ne var ve bunların her biri sistem içinde nasıl bir
konumda diye takib ederek okumaktır. Bu olmadan Kur’ân-ı Kerîm’de bir
çelişkinin olup olmadığını kimse fark edemez. Lakin layıkıyla “tedebbür” yapan
kişi, sistemin bütününü anlar ve işin tadına varır. Zaten ayetin devamında da
Kur’an’da hiçbir çelişki bulunmadığı vurgulanmaktadır.
Bu
nedenledir ki, mümin olsun yahut olmasın makul düşünebilen, selim akıl sahibi
herkes, âyet ve surelerinin inişi uzun senelera yayılmış bulunan Kur’an’ın hem
iç tutarlılığında, hem de ifadelerindeki muhkemlik ve güzellik noktasında hemfikirdirler.
Resûlullah devrinde İslâm’a karşı her türlü fırsatı kullanmak isteyen müşrik, Ehl-i
kitap ve münafıklar, Kur’an’ın tutarsızlık yahut insan kelimelerinde bulunan
herhangi bir kusur içerdiğini ileri sürememişlerdir. Gayr-i müslimlerin yalnız
kendilerinin bildiği düşünce ve niyetlerini açıkça ortaya koyan, insanları hak
ve hayra, tevhid ve fazilete sevkeden, ileriye yönelik verdiği haberleri
gerçekleşen ve gerçekleşmekte devam eden; insan, varlık, ahlâk, tarih, dünya ve
evren gibi tek bir insanın herbirinde doğru ve tutarlı şeyler söylemekten aciz
kalacağı çok büyük meseleleri içeren bu ilâhî kitap, kıyamete kadar her türlü
kontrole açıktır ve kaynağının Hak olduğu hakîkatini tekrarlayıp durmaktadır.
İşte bu ilâhî kitap, İslâm toplum düzeninin sağlanması ve onun yıkıcı
taaruzlardan muhafaza edilmesi için şu mühim tâlimatı vermektedir:
Nisâ Suresi tefsiri için tıklayınız…
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Nisâ Suresi 82. ayetinin meal karşı karşıya geldirması ve diğer ayetler için tıklayınız…
Kaynak: https://www.islamveihsan.com/