Mâide Suresi 99. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Mâide Suresi 99. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. Kuran Meali ve Tefsiri başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.
Mâide Suresi 99. ayeti ne anlatıyor? Mâide Suresi 99. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri…
Mâide Suresi 99. Ayetinin Arapçası:
مَا عَلَى الرَّسُولِ اِلَّا الْبَلَاغُۜ وَاللّٰهُ يَعْلَمُ مَا تُبْدُونَ وَمَا تَكْتُمُونَ
Mâide Suresi 99. Ayetinin Meali (Anlamı):
Peygamberin vazîfesi yalnızca tebliğ etmektir. Allah açığa vurduğunuz şeyleri de, gizlediğiniz şeyleri de bilir.
Mâide Suresi 99. Ayetinin Tefsiri:
Allah
Teâlâ Beyt-i Harâm yani son derece muhterem, saygıdeğer ve her türlü hürmete
lâyık olan Kâbe’yi, haram aylarını, harem bölgesine gönderilen kurbanlıkları ve
onlara takılıp kurbanlık olduklarını gösteren gerdanlıkları bireylerin maddî ve
manevî olarak kalkınmalarına, ilerleyip gelişmelerine vesile kılmıştır. Halk
bunlar vesilesiyle hayat bulur, geçimini sağlar, din ve dünyalarını ayağa
kaldırırlar. Korkanlar buraya sığınır, zayıflar burada emniyet bulur. İnsanlar
hac ve umre için buraya gelirler ve namaz kılanlar da buraya dönerler. Hâsılı
göklerde olanları, yerde olanları ve her şeyi en iyi bilen Yüce Allah, kuşkusuz
kullarının faydasına olan şeyleri de en iyi bilmekte, ona göre hükümler
koymakta ve kullarından da bu hükümlere teslimiyet göstermelerini istemektedir.
Bu nedenle insanlar, ilâhî talimatların, helâl ve haramların gizli hikmetlerini
Allah’ın ilmine havâle edip, yalnızca gerekleriyle amele koşmalıdırlar. Bir
taraftan Allah’ın azabının çok şiddetli olduğunu düşünerek yüksek bir korku ve
haşyet içinde, diğer taraftan da O’nun çok bağışlayıcı ve merhamet edici
olduğunu bilerek derin bir bağışlanma ümidi ve rahmete erme şevki ile kulluğa
devam etmelidirler. Peygamberin vazifesi, dinin emirlerini apaçık bir biçimde
tebliğ etmektir. O da bunu hakkiyle yapmıştır. Dolayısıyla bundan böyle
bireylerin Allah’a karşı ileri sürebilecekleri bir mazeretleri yoktur. Zira
Allah’tan hiçbir şeyi gizli tutmak olabilecek değildir. O, gizliği de açığı da aynı
biçimde bilmektedir. O halde içten bir biçimde inanıp ihlas ve ihsan kıvamında
bir kulluk yolunu tutmak gerekmektedir. Kulluk yaparken de değer ölçüsü,
zâhiren maddi şeylerin çokluğu değil, temizlik, güzellik ve takvâ olmalıdır:
Mâide Suresi tefsiri için tıklayınız…
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Mâide Suresi 99. ayetinin meal karşı karşıya geldirması ve diğer ayetler için tıklayınız…
Kaynak: https://www.islamveihsan.com/