Kuran-ı Kerim

Mâide Suresi 89. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Mâide Suresi 89. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. Kuran Meali ve Tefsiri başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.

Mâide Suresi 89. ayeti ne anlatıyor? Mâide Suresi 89. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri…

Mâide Suresi 89. Ayetinin Arapçası:

لَا يُؤَاخِذُكُمُ اللّٰهُ بِاللَّغْوِ ف۪ٓي اَيْمَانِكُمْ وَلٰكِنْ يُؤَاخِذُكُمْ بِمَا عَقَّدْتُمُ الْاَيْمَانَۚ فَكَفَّارَتُهُٓ اِطْعَامُ عَشَرَةِ مَسَاك۪ينَ مِنْ اَوْسَطِ مَا تُطْعِمُونَ اَهْل۪يكُمْ اَوْ كِسْوَتُهُمْ اَوْ تَحْر۪يرُ رَقَبَةٍۜ فَمَنْ لَمْ يَجِدْ فَصِيَامُ ثَلٰثَةِ اَيَّامٍۜ ذٰلِكَ كَفَّارَةُ اَيْمَانِكُمْ اِذَا حَلَفْتُمْۜ وَاحْفَظُٓوا اَيْمَانَكُمْۜ كَذٰلِكَ يُبَيِّنُ اللّٰهُ لَكُمْ اٰيَاتِه۪ لَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ

Mâide Suresi 89. Ayetinin Meali (Anlamı):

Allah kasıtsız olarak yaptığınız yeminlerden dolayı sizi sorumlu tutmaz, fakat bilerek yaptığınız yeminlerden dolayı sorumlu tutar. Bunun kefâreti, ailenize yedirdiğinizin orta hallisiyle on yoksuli bir gün sabah akşam doyurmak yahut giydiğiniz orta hallisiyle onları giydirmek yahut bir köleyi hürriyetine kavuşturmaktır. Buna gücü yetmeyen üç gün oruç tutmalıdır. İşte yemin ettiğinizde onu bozmanın kefâreti budur. Bunun yanında, yeminlerinize bağlı kalıp gereğini yerine getirin. Şükredebilmeniz için Allah size âyetlerini işte böyle açıklamaktadır.

Mâide Suresi 89. Ayetinin Tefsiri:

Ağızdan kasıtsız bir biçimde, düşünmeden ve rastgele çıkan
yeminlerin herhangi bir bağlayıcılığı yoktur. Bunların gereğini yerine getirmek
lazım gelmediği gibi, bozulması da bir kefaret gerektirmez. Çünkü bu bir akit
değildir. Lakin gelecekle alakalı olarak “vAllahi şöyle yapacağım, böyle
yapacağım, şöyle olursa böyle edeceğim” tarzında birinin kendini bağladığı,
sağlam bir irade ve niyetle akdettiği yeminler bağlayıcıdır. Bunların gereğini
yerine getirmek icap eder. Aksi takdirde cezayı gerektirir. Bu tarz yapılan
yemin iki türlüdür. Birincisi günah olmayan bir şeye yemindir ki, bunun
bozulması caiz değildir, büyük günahtır. Diğeri günah olan bir işi yapmaya
yemindir ki, bunda sebat etmek bozmaktan daha günahtır. Bu nedenle daha hafif
olan günah tercih edilerek böyle bir yemin bozulmalı ve kefareti ödenmelidir.

Bozulan yeminin  kefareti,
birinin maddî imkânlarının durumuna göre şu yollardan biriyle ifâ edilir:

Maddî durumu müsait olan:

    Ya ailesine
yedirdiğinin orta derecesinden bir gün sabah akşam on yoksuli doyurur,

    Veya on
yoksuli baştan ayağa giyindirir,

    Yahut bir
köleyi özgürlüğüne kavuşturur.

    Bunlardan
birini yapmaya gücü yetmeyecek kadar yoksul olan birisi ise, bozduğu yeminin
kefareti olarak üç gün oruç tutar.

İslâm, helâl olan nimetleri haram kılmayı yasakladığı gibi, haram
kıldığı şeylerden de şiddetle sakınılması gerektiğini haber verir:

Mâide Suresi tefsiri için tıklayınız…

Ayrıca Bakınız.  Nisâ Suresi 71. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Mâide Suresi 89. ayetinin meal karşı karşıya geldirması ve diğer ayetler için tıklayınız…

Kaynak: https://www.islamveihsan.com/

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın