Kadına Namazda Sağlanan Kolaylıklar

Kadına Namazda Sağlanan Kolaylıklar
Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için Namaz ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. Namaz başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın Namaz ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.
Dinimizde kadına namazlarda sağlanan rahatlıklar nelerdir? Kadınlar hangi hallerde namaz kılamaz? Kadınlara namazla alakalı olarak getirilen bazı rahatlıklar.
İslâmî emir ve yasakları üstlenmede erkekle kadın içinde mühim bir ayrılık yoktur. Lakin kimi ibadetlerde veya ibadetin yapılış şeklinde kadın lehine bazı rahatlıkların getirildiği görülür.
KADININ MUAF TUTULDUĞU NAMAZLAR
Kadınlar beş vakit namazla yükümlü olmakla birlikte cuma, bayram ve cenaze namazlarından muaf tutulmuşlardır. Beş vakit namazı cemaatle kılmak yerine, evde kılmalarının üstün tutulması başka bir kolaylıktır. Namazlarda, kadınların erkeklerden farklı olarak yaptıkları fiil ve davranışları şu biçimde özetleyebiliriz:
Abdest yahut boy abdesti almada iki cins içinde mühim bir ayrılık yoktur. Lakin saçları uzun kadınların boy abdesti alırken, meliklerini söküp sarkan saçlarını yıkamaları gerekmez. Belki suyun saç diplerine, yani başın deri kısmına ulaşması yeterli gelmektedir.[1]
Kadınların namaz için ezan ve kamet okuma zorunluluğu yoktur. Bundan dolayı kadının okuyacağı bir ezan iade edilmelidir.
Namazda, erkeklerin yalnız göbek ile diz kapak arasını örtmeleri farz iken, kadınların el, yüz ve topuktan aşağı ayakları dışında tüm bedenlerini bolca bir giysi ile örtmeleri gerekir.
Kadınlar, başlangıç tekbirini alırken ellerini, parmak uçları omuz hizasına gelecek kadar kaldırır ve ellerini göğüsleri üstüne bağlarlar. Bu durum, onların daha iyi örtünmelerine yardımcı olmaktadır.
Rukûda, kadınlar ellerini dizleri üzerine koymakla yetinirler. Yine rukûda erkekler bacaklarını dik tutarken, kadınların dizleri biraz bükük bulunur ve buna bağlı olarak, onların arkaları da biraz yukarıya meyilli bulunmuş olur. Secde aralarında yahut birinci veya son oturuşlarda, kadınlar sol ayaklarını sağ yanlarına yatık tutarak yere otururlar. Bu durum, onların daha iyi örtünmesine yardımcı olmaktadır.
KADIN CAMİYE GİDEBİLİR Mİ?
Hz. Peygamber zamanında erkekler gibi kadınlar da beş vakit namazı cemaatle kılmak üzere mescide gidiyordu. Allâh’ın Rasûlü ashabına namaza çıkmak isteyen kadınlara engel olunmamasını bildirmiştir.[2] Lakin bununla birlikte; “kadınların en hayırlısı, mescidi, evlerinin içi olandır.” [3] buyurarak, kadınların ibadetlerini evlerinde yapmalarının daha faziletli olduğuna işaret etmiştir.
Bu duruma göre, kadınlar namaz için mescide gitmekle, evde kılmak içinde serbest bırakılmış, fakat namaz için cemaate katılmak isteyen kadınlara da engel olunmaması istenmiştir.
Bundan dolayı mezhep müctehitleri kadınların cemaate çıkmalarını “fitne korkusu” ile birlikte değerlendirerek, kimileri kadını tam anlamıyla evdeki ibadete yöneltmiş, kimisi ise cemaate şartlı çıkışı caiz görmüştür. Meselâ; İmam Ebû Hanîfe’ye göre yaşlı kadınlar sabah, akşam ve yatsı namazlarına devam edebilir. Öğle ve ikindi namazları ise bazı fâsıkların da katılımı ile kadınlar için fitneye neden olabilir. Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed ise yaşlı kadınların bütün vakit namazlarına katılmasını caiz görmüştür.
Sonraki hanefî fakihleri zamanın bozulması sebebiyle kadınların cuma ve bayram namazlarına katılmalarını mekruh saymışlardır.[4] Bunun yanında bu namazlara katılırlarsa namazları geçerli olur ve bunun bunun yanında öğle namazı gerekmez.
Günümüzde kadınların toplum içinde yer alması teâmül halini aldıği için onların Hz. Peygamber zamanında olduğu gibi beş vakit namazda mabed ikliminde yer almaları haklarıdır. Cami ve mescidlerin buna göre düzenlenmesi gerekir.
Erkekler bulunmaksızın kadınların yalnız başına cemaat oluşturup namaz kılmaları mekruhtur. Bunun yanında cemaat yapmak isterlerse imam olacak kadın, aralarında durur, ileri geçmez, fakat bu mekruhtur. Kadınların kendi aralarında cemaat oluşturmak yerine evlerinde tek başına kılmaları daha faziletlidir. Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: “Kadının namazını evinde kılması dışarıda kılmasından daha faziletlidir. İç odasında kılması da evin diğer kısımlarında kılmasından daha faziletlidir.” [5] Diğer yandan cenaze namazı tekrarlanmayan bir namaz olduğu için kadınlar cemaatı aracılığıyla da kılınabilir.
Kadın ay halinde yahut loğusalık günlerinde namaz kılmaz. Bu günlere rastlayan namazlar düşmüş olur. Allah elçisi, Fâtıma binti Ebî Hubeyş’e şöyle buyurmuştur: “Hayız gördüğün zaman namazı bırak.” [6] Yine aybaşı yahut loğusa olan kadın ramazan orucunu tutmaz ve ardından kaza eder. Hz. Âişe’den şöyle dediği nakledilmiştir: “Biz Resûlullah devrinde âdet görüyorduk. Namazı kaza etmekle emrolunmadığımız halde tutamadığımız orucu kaza etmekle emrolunuyorduk.” [7] Yine hayızlı kadın hacc’da tavaf yapamaz.[8] Kur’ân-ı Kerîm okuyamaz,[9] eşi ile cinsel ilişkide bulunamaz,[10] ve eşi onu boşayamaz.[11] Bunun yanında çoğunluğa göre boşama tasarrufu geçerli olur.
Dipnotlar:
[1] bk. Müslim, Hayz, 58; Ebû Dâvûd, Tahâre, 120; Döndüren, Delilleriyle İslâm İlmihali, İstanbul 1991, s. 168. [2] bk. Müslim, Salât, 135, 138, 140; Ebû Dâvûd, Salât, 52; İbn Mâce, Mukaddime, 2; A.b. Hanbel, I, 40, II, 43, 90, 140. [3] A.b. Hanbel, VI, 297, 301. [4] bk. İbnü’l-Hümâm, age, I, 529; Meydânî, el-Lübâb, I, 83; İbn Âbidîn, age, I, 529; Döndüren, age, s. 293; 294. [5] Ebû Dâvûd, Salât, 53, 199. [6] Buhârî, Hayz, 19, 24, Vudû, 63; Müslim, Hayz, 62. [7] Buhârî, Hayz, 20; Ebû Dâvûd, Tahâre, 104. [8] Buhârî, Hayz, 1, 7, Hac, 71, Edâhî, 3, 10; Müslim, Hac, 119,120. [9] Vâkıa, 56/79; Tirmizî, Tahâre, 98; İbn Mâce, Tahâre, 105. [10] Bakara, 2/222. [11] bk. Talâk, 65/1; Kâsânî, Bedâyiu’s-Sanâyi’, I, 44; İbnü’l-Hümâm, age, I, 54, 57, 61; İbn Âbidîn, age, I, 158 vd.
Kaynak: Prof. Dr. Hamdi Döndüren, Delilleiryle Aile İlmihali, Erkam Yayınları
Kaynak: https://www.islamveihsan.com/