İbrahim Suresi 45. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
İbrahim Suresi 45. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. Kuran Meali ve Tefsiri başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.
İbrahim Suresi 45. ayeti ne anlatıyor? İbrahim Suresi 45. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri…
İbrahim Suresi 45. Ayetinin Arapçası:
وَسَكَنْتُمْ ف۪ي مَسَاكِنِ الَّذ۪ينَ ظَلَمُٓوا اَنْفُسَهُمْ وَتَبَيَّنَ لَكُمْ كَيْفَ فَعَلْنَا بِهِمْ وَضَرَبْنَا لَكُمُ الْاَمْثَالَ
İbrahim Suresi 45. Ayetinin Meali (Anlamı):
“Ad, Semûd gibi sizden önce yaşayıp kendilerine zulmedenlerin yurtlarında oturmuştunuz; onlara nasıl muâmele ettiğimiz size apaçık belli olmuştu; bunun bunun yanında her türlü misaller ve temsillerle size gerçekleri açıklamıştık.”
İbrahim Suresi 45. Ayetinin Tefsiri:
Âhiretin şiddetli azabını gören inkârcılar ve zâlimler, iman edip sâlih ameller işleyerek kendilerini bu azaptan kurtarabilmek için tekrar dünyaya dönmek isteyeceklerdir. Lakin artık böyle bir şey olabilecek olmayacaktır. O halde hedef, dünya çapında iken peygamberlerin davetine icâbet etmek, olan bitenden ibret alıp gerçeği görmek ve âhirete eli boş gitmemektir. Şu âyet-i kerîmeler de bu husus daha açık bir biçimde beyân buyrulur:
“İnkâra saplanmış olanlara gelince, onlar için cehennem ateşi mevcuttur. Ne haklarında ölüm kararı verilir ki ölüp de azaptan kurtulsunlar. Ne de tattıkları azaptan en ufak bir eksiltme ve hafifletme olur. Biz, Allah’ı ve nimetlerini inkâr eden her nankörü işte böyle cezalandırırız. Orada avazlarının çıktığı kadar yüksek sesle feryat edecekler: «Rabbimiz! Ne olur, bizi buradan çıkar ve dünyaya geri gönder de, önceden yaptıklarımızın yerine sâlih ameller işleyelim!» Allah da onlara: «Size, düşünüp öğüt alacak bir birinin, düşünüp öğüt alabileceği bir ömür vermedik mi? Hem size ikazcı bir peygamber de gelmişti. O halde tadın azabı! Artık zâlimler için hiçbir yardımcı yoktur» buyuracak.»” (Fâtır 35/36-37)
Yine kâfirler:
“Rabbimiz! Biz azgınlığımızın ve taşkınlığımızın kurbanı olduk da doğru yoldan sapmış bir topluluk hâline geldik. Rabbimiz! Bizi bu ateşten çıkar. Eğer tekrar küfre dönersek, o takdirde biz gerçekten kendimize zulmetmiş kimseler oluruz” (Mü’minûn 23/106-107) diyecekler. Yüce Allah da onlara:
“O ateş içinde aşağılık bir biçimde kalın ve sesinizi kesin. Bana bir tek kelime bile olsun söylemeyin!” (Mü’minûn 23/108) buyuracaktır.
Kâfirleri bekleyen korkunç akıbet bu;
İbrahim Suresi tefsiri için tıklayınız…
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
İbrahim Suresi 45. ayetinin meal karşı karşıya geldirması ve diğer ayetler için tıklayınız…
Kaynak: https://www.islamveihsan.com/