İbrahim Suresi 18. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
İbrahim Suresi 18. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. Kuran Meali ve Tefsiri başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.
İbrahim Suresi 18. ayeti ne anlatıyor? İbrahim Suresi 18. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri…
İbrahim Suresi 18. Ayetinin Arapçası:
مَثَلُ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا بِرَبِّهِمْ اَعْمَالُهُمْ كَرَمَادٍۨ اشْتَدَّتْ بِهِ الرّ۪يحُ ف۪ي يَوْمٍ عَاصِفٍۜ لَا يَقْدِرُونَ مِمَّا كَسَبُوا عَلٰى شَيْءٍۜ ذٰلِكَ هُوَ الضَّلَالُ الْبَع۪يدُ
İbrahim Suresi 18. Ayetinin Meali (Anlamı):
Rablerini inkâr edenlerin durumu şuna benzer: Onların bütün yaptıkları, fırtınalı bir günde rüzgârın şiddetle savurduğu bir kül yığını gibidir. Böylelikle onlar, kazandıkları hiçbir şeyin faydasını göremezler. İşte bu, doğru yoldan tamâmen uzak ve derin sapıklığın ta kendisidir.
İbrahim Suresi 18. Ayetinin Tefsiri:
Kıyamet
günü kâfirler, dünya çapında işledikleri ana-babaya iyilik, yoksullere yardım,
misafire ikram gibi hayırlı amellerinden hiçbir fayda göremeyeceklerdir. Zira
küfürleri, amellerini boşa çıkarmış, o amellerden onların yanında herhangi bir
iz, herhangi bir eser kalmayacak biçimde yakıp yok etmiştir. Kâfirlerin bu fecî
hâli âyet-i kerîmede şöyle canlı ve hareketli bir manzara ile izah edilir:
Meydana
konmuş bir kül yığını bulunmaktadır. Fırtınalı bir gün geliyor. Son derece
amansız esen rüzgâr, küle dokunduğu gibi onu savuruyor, her bir zerresini bir
yana atıyor, oracıkta o külden hiçbir eser kalmıyor. Burada kâfirlerin amelleri
küle, kıyamet günü fırtınalı güne, kâfirlerin inkârları da o külü savuran
rüzgara benzetilmiştir.
Temsil,
sağlam bir imana dayanmayan ve İslâm’ın öğrettiği şartlara uymayan amellerin
Allah katında bir değeri olmadığını beyân eder. Bu ameller boşunadır ve külün
rüzgâr önünde savrulması gibi savrulup yok olacaktır. Âyetin sonunda bulunan
“derin sapıklık” ifadesi de, fırtınalı bir günde ta uzaklara, sonsuzlara doğru
uçuşan kül manzarasıyla bi hayli uyum arzeder.
Aklını
kullanabilen bir insan, böyle bir sapıklığın içinde bir an bile kalamaz. Çünkü
gözünü şöyle bir çevirip baktığında göklerde ve yerde kendisine doğru yolu
gösteren nice deliller görecektir:
İbrahim Suresi tefsiri için tıklayınız…
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
İbrahim Suresi 18. ayetinin meal karşı karşıya geldirması ve diğer ayetler için tıklayınız…
Kaynak: https://www.islamveihsan.com/