Enfâl Suresi 43. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Enfâl Suresi 43. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. Kuran Meali ve Tefsiri başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.
Enfâl Suresi 43. ayeti ne anlatıyor? Enfâl Suresi 43. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri…
Enfâl Suresi 43. Ayetinin Arapçası:
اِذْ يُر۪يكَهُمُ اللّٰهُ ف۪ي مَنَامِكَ قَل۪يلًاۜ وَلَوْ اَرٰيكَهُمْ كَث۪يرًا لَفَشِلْتُمْ وَلَتَنَازَعْتُمْ فِي الْاَمْرِ وَلٰكِنَّ اللّٰهَ سَلَّمَۜ اِنَّهُ عَل۪يمٌ بِذَاتِ الصُّدُورِ
Enfâl Suresi 43. Ayetinin Meali (Anlamı):
Rasûlüm! Hani Allah, savaştan önce müşrik ordusunu sana rüyânda olduklarından çok daha az gösteriyordu. Eğer onları sana çok gösterseydi mutlaka korkup çekinecek ve savaşıp şavaşmama hususunda aranızda anlaşmazlığa düşecektiniz. Lakin Allah sizi böyle bir duruma düşmekten korudu ve esenliğe çıkardı. Şüphesiz O, sînelerde saklı tutulan bütün sırları hakkiyle bilir.
Enfâl Suresi 43. Ayetinin Tefsiri:
Yüce
Rabbimiz, Peygamber Efendimiz’e savaştan önce bir rüya gösterdi. O rüyada
Habibi’nin gözüne düşmanları olduklarından çok daha az olarak gösterdi.
Efendimiz de bunu ashâb-ı kirâma haber verip onları savaşa cesaretlendirdi.
Lakin bu bir aldanma ve aldatma değildi; büyük bir hikmete binaendi. Eğer Allah
Teâlâ, onları oldukları gibi çok gösterseydi, müslümanlar mutlaka korkup
çekinecek, yılgınlık gösterecek, savaşıp savaşmama hususunda aralarında anlaşmazlığa
düşecek ve bir türlü anlaşamayacaklardı. Lakin Cenâb-ı Hak, düşmanın zahiri kuvvetinden
ziyade iç yüzlerindeki zaafiyeti göstermek suretiyle onları sükûnet ve selâmete
erdirdi.
Bu
mûcizenin uzantısı savaş esnâsında da devam etti. Lakin bu kez iki yönlü bir az
gösterme vuku buldu. Cenâb-ı Hak, korkmasınlar, gözleri yılmasın, moralleri
bozulmasın diye müslümanların gözüne kâfirleri az gösteriyordu. Hatta İbn Mesud
(r.a.) yanındakine: “Düşmanlar yetmiş kişi varlar mı?” diye sorunca o kişi “yüz
kişi kadar varlar” demişti. (Taberî, Câmi‘u’l-beyân, X, 19)
Kâfir
cephesine gelince Rabbimiz onlar için iki türlü bir plan tatbik etti. Savaşa
başlamadan önce, müslümanları ciddiye almasınlar, gurur ve saygısızlık içinde
düzensiz bir halde savaşa girsinler diye müslümanları onların gözüne az
gösterdi. Bunun bunun yanında Ebu Cehil, “Muhammed ve ashâbı, bir deve yiyimi, bir
lokmacık” demişti. Savaşa başladıktan sonra ise gözlerinde mü’minleri birden
bire büyütüp çoğaltıverdi. Âyetin beyânıyla: “O kâfirler, karşılarındaki
mü’minleri baş gözleriyle kendilerinin iki katı görüyorlardı..” (Âl-i İmran
3/13) Yani 313 kişi olan müslümanları tam 2000 kişi olarak görüyor, kalplerini
korku sarıyor ve ödleri kopuyordu. Bu da yine Allah Teâlâ’nın müslümanların
lehine takdir buyurduğu zaferin gerçekleşmesi için tatbik ettiği hususi bir
tecelli idi.
Şimdi
de Yüce Rabbimiz, müslümanların savaşta başarılı olmaları için mutlaka
tutmaları gereken fazla mühim kaideleri öğretmektedir:
Enfâl Suresi tefsiri için tıklayınız…
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Enfâl Suresi 43. ayetinin meal karşı karşıya geldirması ve diğer ayetler için tıklayınız…
Kaynak: https://www.islamveihsan.com/