En’âm Suresi 6. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
En’âm Suresi 6. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. Kuran Meali ve Tefsiri başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.
En’âm Suresi 6. ayeti ne anlatıyor? En’âm Suresi 6. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri…
En’âm Suresi 6. Ayetinin Arapçası:
اَلَمْ يَرَوْا كَمْ اَهْلَكْنَا مِنْ قَبْلِهِمْ مِنْ قَرْنٍ مَكَّنَّاهُمْ فِي الْاَرْضِ مَا لَمْ نُمَكِّنْ لَكُمْ وَاَرْسَلْنَا السَّمَٓاءَ عَلَيْهِمْ مِدْرَارًاۖ وَجَعَلْنَا الْاَنْهَارَ تَجْر۪ي مِنْ تَحْتِهِمْ فَاَهْلَكْنَاهُمْ بِذُنُوبِهِمْ وَاَنْشَأْنَا مِنْ بَعْدِهِمْ قَرْنًا اٰخَر۪ينَ
En’âm Suresi 6. Ayetinin Meali (Anlamı):
Onlardan önce nice nesilleri helâk ettiğimizi görüp üzerinde hiç düşünmezler mi? Üstelik biz onlara yeryüzünde size vermediğimiz imkânları vermiş, üzerlerine bol bol yağmurlar yağdırmış, ev ve bağlarının altlarından ırmaklar akıtmıştık. Evet, günahları sebebiyle onları helâk ettik ve onların ardından başka nesiller meydana getirdik.
En’âm Suresi 6. Ayetinin Tefsiri:
Bu
âyet-i kerîme kuvvet ve kudretlerine, mal ve servetlerine, makam ve
mevkilerine, sahip oldukları maddî ve manevî imkânlara aldanarak şımaran,
Allah’a asi olan, nimetin hakiki sahibi olan Cenâb-ı Hakk’ı unutarak
azgınlaşan, günahlara boğulan fert ve toplumlara büyük bir tehdit ve ikaz
taşımaktadır. Zira Allah Teâlâ önceden de bereketli yerlerde iskan ettiği,
her türlü imkânlar, bol nimetler verdiği, üzerlerine bol yağmurlar yağdırıp,
evlerinin altlarından, bağ ve bahçelerinin içinden ırmaklar akıttığı nice
müreffeh toplumları işledikleri günahlar yüzünden helak etmişti. Dolayısıyla
sonraki zamanlarda yaşayıp onlar gibi hakkı kabule yanaşmayanlar da aynı
biçimde helak olacaklardır. Öncekileri mal ve servetleri Allah’ın azabından
koruyamadığı gibi, bunları da mal ve servetleri asla ilâhî azaptan
kurtaramayacaktır. Öyle anlaşılıyor ki, toplumların ecellerinin gelmesinde
günah ve hatalarının mühim bir yeri mevcuttur. Nitekim Âd ve Semûd kavmi, Kârûn ve
Firavun gibi önceki toplumların helak nedenlerinden bahseden şu âyet ne kadar
dikkat çekicidir:
“Biz bu topluluk ve bireylerden her birini günahları yüzünden
kıskıvrak yakalayıverdik: Kiminin üzerine taş yağdıran bir kasırga gönderdik.
Kimini o korkunç çığlık yakaladı. Kimini yerin dibine geçirdik. Kimini de suda
boğduk. Allah, böyle yapmakla kesinlikle onlara zulmetmedi; lâkin onlar kendi
kendilerine zulmettiler.” (Ankebût 29/40)
Şimdi
de Cenâb-ı Hak, kâfirlerin kendilerini Kur’an’ı inkâra nasıl
şartlandırdıklarını şöyle bir misalle dikkatlerimize sunuyor:
En’âm Suresi tefsiri için tıklayınız…
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
En’âm Suresi 6. ayetinin meal karşı karşıya geldirması ve diğer ayetler için tıklayınız…
Kaynak: https://www.islamveihsan.com/