Kuran-ı Kerim

En’âm Suresi 42. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

En’âm Suresi 42. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. Kuran Meali ve Tefsiri başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.

En’âm Suresi 42. ayeti ne anlatıyor? En’âm Suresi 42. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri…

En’âm Suresi 42. Ayetinin Arapçası:

وَلَقَدْ اَرْسَلْنَٓا اِلٰٓى اُمَمٍ مِنْ قَبْلِكَ فَاَخَذْنَاهُمْ بِالْبَأْسَٓاءِ وَالضَّرَّٓاءِ لَعَلَّهُمْ يَتَضَرَّعُونَ

En’âm Suresi 42. Ayetinin Meali (Anlamı):

Yemin olsun ki, senden önceki ümmetlere de peygamberler göndermiştik, fakat onları yalanlamışlardı. Bunun üzerine biz de onları, belki inkârdan vazgeçip Allah’a yakarırlar diye çetin musîbetler, zorluk ve sıkıntılar içinde bırakmıştık.

En’âm Suresi 42. Ayetinin Tefsiri:

Bu
âyetler de Allah Resûlü (s.a.s.)’i teselli etmektedir. Zira peygamberleri
yalanlamak yalnızca Kureyş müşriklerinin değil, önceki toplumların da genel bir
özelliği idi. Allah onlara da peygamberler göndermişti. Lakin kavimleri onların
davetini kabul etmediler, reddettiler. Bu durum karşısında Cenab-ı Hak onları hidâyete
gelmelerini sağlamak maksadıyla iki yolla imtihan etti: Darlık yolu, bolluk yolu. Bu
âyetlerde birinci yol beyân edilmektedir. Kulluğu kabullenmeleri, ilâhî
emirlere boyun eğmeleri, günahlardan vazgeçerek Yüce Mevlâ’ya gönülden yalvarıp
yakarmaları için onları ilk kez mallarına arız olan kıtlık ve yoksulluklara,
bedenlerine arız olan hastalık ve sıkıntılara maruz kıldı. Maksat, bu menfi
durumlardan ibret alıp intibaha gelerek Hak kapısını bulmaları idi. Lakin
beklenen olmadı. Bu musibetler ve belâlar karşısında kendilerine gelecek yerde
tam aksine inkâr ve isyan çukuruna dalarak kalpleri katılaştı. Şeytan da
yaptıkları günahları gözlerine güzel gösterdi, süsleyip cazibeli kıldı. Ondan
sonraki isyan ve azgınlıkları daha da şiddetli oldu. Çünkü artık onlar üzerinde
baskı ve şiddetin hiçbir terbiye edici özelliği kalmamıştı.

Gelen âyetlerde ise terbiye, ıslah ve imtihan için
tatbik edilen ikinci yol beyân edilir:

En’âm Suresi tefsiri için tıklayınız…

Ayrıca Bakınız.  Tevbe Suresi 21. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

En’âm Suresi 42. ayetinin meal karşı karşıya geldirması ve diğer ayetler için tıklayınız…

Kaynak: https://www.islamveihsan.com/

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın