Kuran-ı Kerim

En’âm Suresi 100. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

En’âm Suresi 100. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. Kuran Meali ve Tefsiri başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.

En’âm Suresi 100. ayeti ne anlatıyor? En’âm Suresi 100. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri…

En’âm Suresi 100. Ayetinin Arapçası:

وَجَعَلُوا لِلّٰهِ شُرَكَٓاءَ الْجِنَّ وَخَلَقَهُمْ وَخَرَقُوا لَهُ بَن۪ينَ وَبَنَاتٍ بِغَيْرِ عِلْمٍۜ سُبْحَانَهُ وَتَعَالٰى عَمَّا يَصِفُونَ۟

En’âm Suresi 100. Ayetinin Meali (Anlamı):

Buna rağmen tuttular, cinleri Allah’a ortak koştular; halbuki onları da Allah yaratmıştır. Bir de kesin bir bilgiye dayanmaksızın O’na oğullar ve kızlar yakıştırdılar. Allah, onların ileri sürdükleri bütün bu nitelemelerden sonsuz derecede uzak ve çok yücedir.

En’âm Suresi 100. Ayetinin Tefsiri:

Araplar,
cinlerin bir takım ilâhî güç ve kabiliyet sahibi olduklarına inanır,
zararlarından korunmak için önlemler alır, hoşnut­luklarını kazanmaya çalışır,
bunun için cinler adına kurban keserlerdi. Ayrıca on­lar, cinlerin kâhinlere
gökten haberler getirdiğine, şeytanların da şairlere ilham verdiğine inanır;
böylece Allah ile bu gizli varlıklar içinde bir bağ kurarlardı. (bk. Saffât 37/158)
Yine bir kısım câhiliye Arapları şeytanın şer ilâhı oldu­ğuna inanır, melekleri
Allah’ın askerleri, cinleri de şeytanın askerleri sayarlardı. Hâsılı bu âyette
göz­le görülmeyen bazı varlıkların, özellikle cinlerin ulûhiyetine inananların
bu bâtıl itikatlarının doğru olmadığı beyân edilir. Çünkü hem o ortak koşanları
hem de koştukları ortakları yaratan Allah’tır. Yaratılmış olan şeyler nasıl ilâh
olabilir, Yüce Allah’a ne biçimde ortak olabilirler? Yine bir kısım yanlış
itikat sahipleri, hiçbir kesin bilgiye dayanmadan, dile getirdiklerinin yanlış mı
doğru mu olduğuna bakmadan, işin aslını bilmeden, körü körüne Allah’a oğullar
ve kızlar isnat etmişlerdir. Yahudiler Uzeyr’in, Hıristiyanlar Mesih’in
Allah’ın oğlu olduğunu; müşrikler de meleklerin Allah’ın kızları olduğunu
söylemişlerdir. Allah Teâlâ, şânına lâyık olmayan bütün bu isnatların ve
sıfatların hepsinden fazla uzak, çok münezzeh ve çok yücedir.

Çünkü:

En’âm Suresi tefsiri için tıklayınız…

Ayrıca Bakınız.  A'râf Suresi 130. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

En’âm Suresi 100. ayetinin meal karşı karşıya geldirması ve diğer ayetler için tıklayınız…

Kaynak: https://www.islamveihsan.com/

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın