Ramazan Ayında Yapılacak İbadetler
Ramazan Ayında Yapılacak İbadetler
Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için Ramazan Ayında Yapılacak İbadetler ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. Ramazan Ayında Yapılacak İbadetler başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın Ramazan Ayında Yapılacak İbadetler ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.
Ramazan’da yapılacak ibadetleri liste halinde siz değerli okurlarımız için bir araya getirdik. Lakin bu ibadetleri yalnızca Ramazan ayında değil, yaşamın her safhasına yapmamız gerektiğini unutmamalıyız. Salgın virüs sebebiyle evlerimizde kaldığımız şu günlerde önerilen ibadetleriden (iftar vermek, umre) bazılarını bu nedenten şuan için yapamasakda, evlerimizde ailece yahut bireysel Ramazan’da yapılması önerilen ibadetler…
Bu mübârek Ramazan ayında gönlünü Allâh’a, bedenini ibadete vererek, oruç, terâvih, Kur’ân-ı Kerîm, zikir, istiğfar, fitre, zekât, şefkat ve merhamet dolu hizmet ve fedakârlıklarla zamanlarıni güzelce ihyâ edenler, bütün bir yıl bunun bereketine nâil olurlar.
-
TERAVİH NEDİR? TERAVİH NAMAZI İLE İLGİLİ HADİSLERSAHUR NEDİR? SAHURLA İLGİLİ HADİSLERİFTAR NEDİR? İFTARLA İLGİLİ HADİSLERİTİKAF NEDİR? İTİKAF İLE İLGİLİ HADİSLER
Lakin bu mübârek zamana bîgâne kalarak ilâhî rahmetten uzaklaşanlar, yine bütün bir yıl, bu ayrılık ve duyarsızlığın hüsrânına dûçâr olurlar.
Nitekim Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur:
“Cebrâîl (a.s.) bana göründü ve; «Ramazân’a erişip de günahları affedilmeyen kimse rahmetten uzak olsun!» dedi. Ben de «Âmîn!» dedim…” (Hâkim, IV, 170/7256; Tirmizî, Deavât, 100/3545)
Kur’ân Okumak ve Hatim Yapmak
Ramazân-ı Şerîf, Kur’ân’ın-ı Kerim’in nâzil olduğu aydır. Bu ayda Kur’ân-ı Kerim ile ilişkimiz artırmalı ve en az bir mukabeke okumaya gayret etmeliyiz. Kuran okumayı bilmiyorsak bu ayı fırsat bilerek öğrenmeye gayret ettmeli, camiilerde mukabele programlarına iştirak etmeliyiz.
Nitekim Cenâb-ı Hak buyurur:
“Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur’ân’ın indirildiği aydır. Öyleyse sizden Ramazan ayını idrâk edenler, onda oruç tutsun…” (el-Bakara, 185)
Âyet-i kerîmede Kur’ân’ın Ramazan’da indirildiği ve onun hak ile bâtılı, hayır ile şerri, iyi ile kötüyü birbirinden ayırt edecek hikmet ve hakîkat nurlarıyla dolu bir kitap olduğu bildirildikten sonra, bu mübârek aya kavuşanların Kur’ân terbiyesi altında oruç tutmakla mükellef oldukları beyân edilmektedir.
Bu bakımdan Kur’ân ile Ramazan içindeki derin yakınlık ve ince irtibâtın çok iyi idrâk edilmesi îcâb eder.
Peygamber Efendimiz, bilhassa Ramazan ayında Kur’ân-ı Kerîm’e daha fazla özen verirdi. Dostu Cebrâil (a.s.) ile bu ayda her gece Kur’ân-ı Kerîm’i mukàbele ederlerdi. Vefâtından önceki Ramazan’da ise bu mukàbeleyi iki kere yapmışlardı. (Bkz. Müslim, Fedâil 50.) Resûlullah,Kur’ân-ı Kerîm’i, Cebrâil’den (a.s.) sonra bâzı sahâbîleriyle de mukàbele ederdi. (Ahmed, I, 405)
Yine İbni Mesut’tan (r.a.) rivayet edildiğine göre, Resûlullah şöyle buyurdu:
“Kim Kur’ân-ı Kerîm’den bir harf okursa, onun için bir iyilik sevabı mevcuttur. Her bir iyiliğin karşılığı da on sevaptır. Ben, elif lâm mîm bir harftir demiyorum; bilâkis elif bir harftir, lâm bir harftir, mîm de bir harftir.”(Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’ân 16)
- Kur’an okumanın fazileti ile alakalı hadisler için tıklayınız…
Sahur Yapmak
Ramazan ayıda olabilecek olduğu kadar sahur yapmaya gayret etmeliyiz. Sahurların yüksek fazîlet ve kıymeti ile ilgili Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:
“Bir yudum su ile dahî olsa sahur yapınız.” (Abdurrazzâk, Mu sannef, IV, 227/7599)
“Sahur yemeği yiyin, zîrâ sahurda bereket mevcuttur.”(Buhârî, Savm, 20)
- Oruç ve Ramazan’ın fazileti ile alakalı hadisler için tıklayınız…
Faziletine İnanarak Oruç Tutmak
Ramazân-ı Şerîf’in lâyıkıyla ihyâsı yolunda en fazla dikkat edilecek husus, kuşkusuz ki oruç ibâdetidir. Oruç, bize dünyânın fânî nîmetleri elinden alınacak bir âhiret yolcusu bulunduğumuzu hatırlatır.
Resûlullah Efendimiz buyurmuşlardır:
“Oruç tutunuz ki, (madden ve mânen) sıhhat bulasınız!” (Heysemî, 203 III, 179)
Cenâb-ı Hak buyurur:
“Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur’ân’ın indirildiği aydır. Öyleyse sizden Ramazan ayını idrâk edenler, onda oruç tutsun…” (el-Bakara, 185)
İslamın beş şartından birisi olan oruç ile ilgili İbni Ömer’den (r.a.) rivayet edildiğine göre, Resûlullah şöyle buyurdu:
“İslâm beş temel üzerine bina kılınmıştır: Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Resulü olduğuna tanıklık etmek. Namazı dosdoğru kılmak, zekâtı hakkıyla vermek, Allah’ın evi Kâbe’yi haccetmek ve Ramazan orucunu tutmak.”(Buhârî, Îmân 1, 2, Tefsîru sûre(2) 30; Müslim, Îmân 19-22)
Yine Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre Resûlullah şöyle buyurdu:
“Kim, faziletine inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır.”(Buhârî, Îmân 28, Savm 6)
-
Oruç nedir? Detaylı bilgi için tıklayınız….Oruç tutmanın faydaları…
Oruç Tutarken Tüm Uzuvlarımızı Haramlardan Korumak
Sadece mideyi aç bırakmakla kâmil mânâda oruç tutulmuş olmaz. Makbul bir oruç, bedendeki bütün uzuvların, bilhassa da gözün, kulağın ve dilin haram ve şüphelilerden muhâfaza edilerek nefsin dizginlenmesini gerektirir. Lakin böyle bir oruç, kul için Cehennemʼe kalkan olur.
Oruçluyken sabırla aşılması gereken bu imtihanlardan biri, hadîs-i şerîfte şöyle ifade buyrulur:
“Hiçbiriniz oruçlu olduğu gün çirkin söz söylemesin ve kimse ile çekişmesin. Eğer biri kendisine söver yahut çatarsa «ben oruçluyum» desin.” (Buhârî, Savm, 9)
Resûlullah’ın âzatlısı Ubeyd (r.a.) şöyle anlatır:
İki kadın oruç tutuyorlardı. Öğle üzeri bir kimse gelerek dedi ki:
“–Yâ Resûlallah! Şurada iki kadın var, oruç tutuyorlar. Nere deyse susuzluktan ölecekler. (Müsâade buyurun da oruçlarını bozsunlar.)” dedi.
Allah Resûlü ondan yüz çevirdi, yanıt vermedi. Gelen kimse sözünü tekrar etti:
“–Yâ Nebiyyallâh! Vallâhi hemen hemen ölecekler!” dedi. Efendimiz:
“–Çağır onları!” buyurdu. Kadınlar geldiler. Efendimiz bir kap istedi. Kadınlardan birine vererek:
“–İçindekileri çıkar!” dedi. Kadın, kabın yarısını dolduracak biçimde kan, cerahat ve et kustu. Diğerine de aynı biçimde emir buyurunca, o da kabı dolduruncaya kadar kan ve taze et çıkardı. Bunun üzerine Resûlullah:
“–Bunlar, Allâh’ın helâl kıldığı şeylerden kendilerini tuttular, onlara karşı oruçlu oldular; haram kıldığı şeylerle de oruçlarını açtılar. Birbirinin yanına oturup, bireylerin etlerini yemeye (gıybet etmeye) başladılar.”buyurdu. (Ahmed, V, 431; Heysemî, III, 171)
- Makbul bir oruç için önemle üstünde durulması gerekenler için tıklayınız…
İftar İçin Acele Etmek ve İftar Vermeye Gayret Etmek
İftar açarken acele etmek gerekir. Nitekim Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre Resûlullah şöyle buyurmuştur:
“Allah Teâlâ şöyle buyurdu: Kullarımın bana en sevgili olanı, oruç açmakta acele davranandır.”(Tirmizî, Savm 13)
Ramazanda bir oruluyu iftar ettirmenin ecri büyüktür. İftarı verme hususunda Zeyd İbni Hâlid el-Cühenî’den rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurdu:
“Kim bir oruçluyu iftar ettirirse, oruçlu kadar sevap kazanır. Oruçlunun sevabından da hiçbir şey eksilmez.”(Tirmizî, Savm 82)
Yine başka bir hadîs-i şerîfte buyrulur:
“Kim bu ayda bir oruçluya iftar verirse, bu onun günahlarının bağışlanmasına, Cehennem azâbından kurtulmasına ve kendi mükâfatından hiçbir şey eksilmeden bir oruç tutma sevâbına daha nâil olmasına vesîle olur.” Bunu işiten sahâbîler:
“–Ey Allâh’ın Elçisi! Hepimiz bir oruçluyu doyuracak kadar yiyeceğe sahip değiliz.” dediler. Resûlullah Efendimiz bunun üzerine:
“–Kim bir oruçluyu bir hurma ile yahut içecek su ile yahut tadımlık bir süt ile iftar ettirirse, Allah ona bu sevâbı verir.” buyurdu. (Ali el-Müttakî, VIII, 477/23714)
- Oruç ve Ramazan’ın fazileti ile alakalı hadisler için tıklayınız…
Teravih Namazı Kılmak
Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre Resûlullah şöyle buyurdu:
“Kim Ramazan’ın faziletine inanarak ve sevabını Allah’tan bekleyerek terâvih namazını kılarsa, geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhârî, Îmân 37 ; Müslim, Müsâfirîn 173, 174.)
Peygamber Efendimiz buyurur:
“Allâh Teâlâ Ramazan’da orucu farz kıldı, ben de (terâvîh) namazını sünnet kıldım.” (İbn-i Mâce, Salât, 173)
- Oruç ve Ramazan’ın fazileti ile alakalı hadisler için tıklayınız…
İhlası Muhafaza Etmek
Mânevî bir lutuf mevsimi olan Ramazân-ı Şerîf’te bilhassa rûhâniyetimizi düzeylendirmeye gayret etmemiz îcâb eder. Bu hususta yeğâne geçer akçe de; “ihlâs”tır. İbâdetlerin kemâlini artıran; kalp temizliği, niyet berraklığı ve samîmiyettir. Nefsânî menfaat düşüncelerinin karıştığı, Hak rızâsından gayrı gâyelerin ortak edildiği ibâdetlerden bir hayır umulamaz Nitekim bir hadîs-i şerîfte şöyle buyrulur:
“Nice oruç tutanlar mevcuttur ki, orucundan kendisine kuru bir açlıktan başka bir şey kalmaz! Geceleri nice namaz (terâvih ve teheccüd) kılanlar mevcuttur ki, namazlarından kendilerine kalan, yalnız uykusuzluktur.”(İbn-i Mâce, Sıyâm, 21)
- Amellerde ihlas ve içtenyetin önemi için tıklayınız…
Cemaatle Namaza Daha Çok Dikkat Etmek (Korana virüsü sebebiyle evlerimizde ailemizle cemaat yapabiliriz.)
Beş vakit namaz her Müslüman üzerine farzdır. Lakin namazları cemaatle kılma hususunda gerekli itina gösterilememektedir. Lakin cemaatle namazının özenine dair bir çok hadis-i şerif mevcuttur. Bizler de Ramazan-ı Şerif’te cemaatle namaz hassasiyetimizi daha çok artırmalı tüm namazlarımızı cemaatle kılmaya gayret etmeliyiz.
Peygamber Efendimiz’in, namazı cemaatle kılmaya teşvîk eden hadîs-i şerîflerinden bâzıları şöyledir:
“Cemaatle kılınan namaz, kiflinin yalnız kıldığı namazdan yirmi yedi derece daha fazîletlidir.” (Buhârî, Ezân, 30)
“Kim, sabah-akflam câmiye gider gelirse, her gidip gelişinde Allâh Teâlâ, o kimseye cennetteki ikrâmını hazırlar.” (Buhârî, Ezân, 37)
Allâh Resûlü, cemaate devam husûsunda ihmalkârlık gösterenlere karşı son derece tâvizsiz davranmıştır. Nitekim bir gün:
“Kim, müezzini işitir ve kendini engelleyen bir özrü olmadığı hâlde cemaate gitmezse, münferiden kıldığı namaz (kâmil bir namaz olarak) kabûl edilmez.”buyurmuştu. Ashâb-ı Kirâm:
“–(Ey Allâh’ın Resûlü!) Özür nedir?”dediler. Efendimiz:
“–Tehlike korkusu yahut hastalıktır.”buyurdu. (Ebû Dâvûd, Salât, 46/551)
-
Tüm namazların kılınışı için tıklayınız…Cemaatle namazın fazileti için tıklayınız…
Teheccüt Namazı Kılmak
Allâh Teâlâ, teheccüd namazını Peygamber Efendimiz’e husûsî olarak farz kılmıştır. Bizler de Ramazan-ı Şerif içinde sahura kalktığımızda en az 2 rekat teheccüd namazı kılmaya gayret etmeliyiz. Nitekim âyet-i kerîmede şöyle buyrulur: “Gecenin bir bölümünde da sâdece sana mahsus bir fazlalık olmak üzere Kur’ân ile teheccüd namazı kıl. Umulur ki Rabbin seni Makâm-ı Mahmûda eriştirir.” (el-İsrâ 17/79)
Teheccüd namazı ile alakalı Resûlullâh buyurdular:
“Gece namazına devam ediniz. Zira bu sizden önceki salihlerin ibadetidir. Çünkü gece ibadeti, Allah’a yakınlık günahlara kefaret olup insanı bedeni hastalıklardan korur ve günahlardan uzaklaştırır.”(Tirmizi, Deavât, 101)
“…Farzlar dışında en faziletli namaz, gece namazıdır.” (Müslim, Sıyâm, 203)
Yine Allah Resûlü buyururlar ki:
“Cebrâîl (a.s) geldi ve şöyle dedi: «…Hiç şüphe yok ki, mü’minin şerefi (değeri) teheccüd namazındadır…»”(Cem’u’l-Fevâid, I. 335)
- Tüm namazların kılınışı için tıklayınız…
Dua Etmek
İbâdetlerin özü olan duâ da, kulun benliğinden sıyrılarak Rabbine sığınmasıdır. Allâh ile kul içinde en mühim bir mânevî bağ durumundadır. Bu bağı koparanlar, Hak katındaki değerlerini de zâyi etmiş olurlar. Ramazan ayında bilhassa gecelerde ve oruçlu iken rabbimize yalvarmalı ve ona sığınmalıyız.
Nitekim âyet-i kerîmede buyrulur:
“(Resûlüm!) De ki: Sizin (kulluk ve) yalvarmanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin?!..” (el-Furkân, 77)
-
Kur’ân’da geçen peygamber duaları için tıklayınız…Hadislerde geçen dualar için tıklayınız….Tüm duâları kapsayan duâ için tıklyaınız…
Tevbe ve İstiğfar Etmek
Ramaza ayı af ve mağfiret ayıdır. Ramazân-ı Şerîf’i lâyıkıyla ihyâ edenler, sayısız nîmetlere nâil olurlar. Ona duyarsız kalanlar ise, dehşetli bir mahrûmiyete dûçâr olurlar. Zîrâ hadîs-i şerîfte Peygamber Efendimiz şöyle buyurur:
“Cebrâîl (a.s.) bana göründü ve; «Ramazan’a erişip de günahları affedilmeyen kimse rahmetten uzak olsun!» dedi. Ben de «Âmîn!» dedim…”(Hâkim, IV, 170/7256; Tirmizî, Deavât, 100/3545)
Yine Hazret-i Peygamber: “Ben, günde yüz kere istiğfâr ederim…” (Müslim, Zikir, 42) buyurmuşlardır.
-
Tevbe nasıl yapılır? Tevbe ve istiğfar duaları….Seyyidü’l-İstiğfâr Duası için tıklayınız…
Salat-u Selamı Çoğaltmak
Ahirette Peygamber Efendimiz’e yakın olmak için her daim salavat getirmelidir. Ramaza-ı Şerif’te salavatlarımızı çoğaltabiliriz. Nitekim Ayet-i kerîmede buyrulur:
“Şüphesiz ki Allâh ve melekleri, Peygamber’e çokça salât ederler. Ey müminler! Siz de O’na salevât getirin ve tam bir teslimiyetle selâm verin!” (el-Ahzâb, 56)
Abdullah bin Mesut Hazretlerinden rivâyet edildiğine göre Resûlullah şöyle buyurmuştur:
“Kıyâmet günü bireylerin bana en yakın olanı, bana en fazla salât ü selâm getirenidir.” (Tirmizî, Vitir, 21/484)
-
Salavat nasıl getirilir? Öğrenmek için tıklayınız…Peygamberimize nasıl selam verilir? Tıklayınız…
Allah Teâla’yı Daha Çok Zikretmek
Ramazan Ayında Rabbimizi zikretmeye daha çok önem verilmelidir. Âyet-i kerîmede buyrulur:
“Kendi kendine, yalvararak ve ürpererek, yüksek olmayan bir sesle, sabah-akşam Rabbini an. Gâfillerden olma!” (el- A’râf, 205)
Bu hususta Allâh Resûlü şöyle buyurur:
“Allâh’ı sevmenin alâmeti, Allâh Teâlâ’yı zikretmeyi sevmektir.” (Suyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr, II, 52)
- Zikrin çeşitleri için tıklayınız…
Son On Gün İtikafa Girmek
Ramazan’ın son on gününde dünya işleriyle ilgiyi kesip camiye kapanarak ibadetle uğraşmaya denir. Peygamber Efendimizin de son on günde itifkafa girdiğine dair birden çok hadis-i şerif mevcuttur.
Hz. Ayşe’den rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber, vefat edinceye kadar Ramazan’ın son on gününde itikâfa girmiştir. Vefatından sonra eşleri itikâfa girmeye devam ettiler. (Buhârî, İ’tikâf 1; Müslim, İ’tikâf 5.)
Yine Hazret-i Ayşe anlatıyor:
“Resûlullah Ramazan ayında ibâdet husûsunda diğer aylarda görülmeyen bir gayret içinde olurdu. Ramazan’ın son on gününde ise kendisini çok daha yüksek ibâdete verirdi. Bu günlerde geceyi ihyâ eder, âilesini uyandırır ve izârını bağlardı. (Yâni ibâdet için çalışmalarını tamamlar ve büyük bir azimle Hakk’a yönelirdi.)” (Buhârî, Fadlu Leyleti’l-Kadr, 5; Müslim, İ’tikâf, 8)
- İtikaf nedir? Nasıl itikafa girilir?
Kadir Gecesini Aramak
Kadir gecesi, Cenâb-ı Hakk’ın, ümmetler içinde yalnızca ümmet-i Muhammed’e müstesnâ bir ikrâmı olarak lutfettiği, en zengin mânevî hazinelerden biridir. Onun ihtişam ve azameti, kıymet ve özeni, müstakil bir sûre-i celîle ve bir çok hadîs-i şerîflerle müjdelenmiştir.
Rabbimiz bu gecenin şânını şöyle beyan buyurur:
“Biz onu (Kur’ân’ı) Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir gecesi, bin aydan hayırlıdır. O gecede, Rablerinin izniyle melekler ve Rûh (Cebrâil), her iş için iner dururlar. O gece, esenlik doludur. Tâ fecrin doğuşuna kadar.” (el-Kadr, 1-5)
Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurdu:
“Faziletine inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek Kadir gecesini değerlendiren birinin geçmiş günahları bağışlanır.”(Buhârî, Îmân 25, 27, 28, 35, Savm 6, Terâvih 1, Leyletü’l-kadr 1; Müslim, Müsâfirîn 173-176.)
-
Kadir gecesi yapılacak ibadetler için tıklayınız…Kadir gecesi ile alakalı ayet ve hadisler…Kadir gecesi belirtileri nelerdir?
Zekat Vermek
Zekât, belli bir miktarın üzerinde mala sahip olan zenginlerin, hicrî takvime göre senede bir defa mallarından % 2,5 nisbetinde Allah için vermeleridir. Zekât; yoksullere, yoksullara, zekât toplayan memurlara, gönülleri İslâm’a ısındırılacak olan kimselere, hürriyetlerini satın almaya çalışan kölelere, borçlulara, Allah yolunda çalışanlara ve yolda kalanlara verilir. (et-Tevbe, 60) Zekat vermek Ramazan ayına mahsus değildir. Ramazan ayının dışında her hangi bir ayda da zekat verilir. Lakin Ramazan ayı ibadetlerin ve amellerin katlandığı bir ay olduğundan yoksul fukarayı gözeterek daha fazla sevap alabilmek için genelde zekatlar Ramazan ayında verilmesi uygun görülmüştür.
- Zekat nedir? Kimlere verilir? Nasıl hesaplanır?
Fitre Vermek
Ramazan Bayramı’na yetişen ve temel gereksinimlerinin dışında belli bir miktar mala sahip olan Müslümanların kendileri ve velâyetleri altındaki bireyler için yerine getirmekle yükümlü bulundukları mâlî ibadete fitre denir. Ramazan ayı içinde fitreleri vermek gerekir.
Abdullah İbn Ömer’den (r.a.) şöyle dediği nakledilmiştir:
“Hz. Peygamber fıtır sadakasını (fitreyi) köle, erkek, kadın, ufak ve büyüklere farz kılmış ve insanlar (bayram) namazına çıkmadan önce verilmesini emretmiştir.” (Buhârî, Zekât, 76; Müslim, Zekât, 12 .)
- Fitre nedir? Fitre bedeli ne kadar?
Sadaka ve İnfakları Çoğaltmak
Amellerin ecrinin katlandığı Ramazan ayı içinde zekat ve fitrelerden ayrı olarak bolca yoksul fukaraya sadaka vermeli ve indak etmek gerekir.
Zira âyet-i kerîmede Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır:
“O (takvâ sahipleri) ki, bollukta da darlıkta da Allah için infâk ederler (harcarlar)…” (Âl-i İmrân, 134)
Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre Resûlullah şöyle buyurdu:
“Sadaka vermek malı eksiltmez. Kul başkalarının hatalarını bağışladıkca Allah da onun şerefini arttırır. Kim Allah için alçak gönüllü davranırsa, Allah da onu yükseltir.” (Müslim, Birr 69. Ayrıca bk. Tirmizî, Birr 82)
- Sadaka Nasıl Verilir? Tıklayınız..
Ramazan Umresi Yapmak (Koronavirüs bundan dolayı bu sene ertelenen bir ibadet)
İmkanı olanlar için Ramazan ayı içinde umre yapmak çok faziletlidir. Nitekim Abdullah İbni Abbâs’tan rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurdu:
“Ramazan ayında yapılan umre, tam bir hac sayılır, yahut da benimle birlikte yapılmış bir haccın yerini tutar.” (Buhârî, Umre 4)
- Umre nasıl yapılır?
Bayram Gecelerini İhyâ Etmek
Bayram gün ve geceleri de ince ruhların kavrayabileceği, derin ve duygulu gönüllerin sezebileceği nûrânî tecellîlerle doludur.
Hadîs-i şerîfte buyrulur:“Ramazan ve Kurban Bayramı gecelerini, sevâbını Allah’tan umarak ibâdetle ihyâ edenlerin kalbi, -bütün kalplerin öldüğü günde- ölmeyecektir.”(İbn-i Mâce, Sıyâm, 68)
- Bayram gecesi ne yapılır?
Ramazan Ayının Önemi Nedir?
Rabbimiz, kullarının ebedî saâdeti için; hayat takviminde, ilâhî rahmet, af ve mağfiretin âdeta tuğyân ettiği birtakım mânevî kazanç mevsimleri tâyin buyurmuştur. Bu mevsimlerin en bereketlisi, hiç kuşkusuz ki Ramazân-ı Şerîf’tir. Zîrâ:
-
Hidâyet rehberimiz Kur’ân-ı Kerîm, bu mübârek ayda indirilmiştir.Müstesnâ bir rûhî olgunluk vesîlesi olan oruç ibâdeti, bu aya mahsus bir farz kılınmıştır.Bin aydan hayırlı olan Kadir Gecesi, Ramazan geceleri içinde lutfedil miştir.Bu ayın geceleri; iftar, terâvih ve sahurlarla bereketlendirilmiştir.Çeşitli ihtiyaç ve mahrûmiyetler içinde kıvranan muzdarip gönüller, en fazla bu ayın gelişiyle ümit ve sevince gark olurlar. Zîrâ zekât, sadaka ve infak gibi ibâdetler, tebessümü unutmuş nice yüzleri bilhassa bu ayda sürûra kavuşturur.Bu ayda ulvîliklerin ve cennetlerin kapıları açılır.Günahlardan korunmak, kötülüklerden el çekmek sûretiyle cehennem kapıları kapanır.Şerler ve şeytanlar da, kâmil mü’minlerin takvâ zincirleriyle bağlanır.
Böylelikle mü’minlere ebedî saâdet kapılarını açan Ramazan; bütün bir ümmetin ikbal kapılarını da aralar.
Kaynak: https://www.islamveihsan.com/