A’râf Suresi 50. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
A’râf Suresi 50. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. Kuran Meali ve Tefsiri başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.
A’râf Suresi 50. ayeti ne anlatıyor? A’râf Suresi 50. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri…
A’râf Suresi 50. Ayetinin Arapçası:
وَنَادٰٓى اَصْحَابُ النَّارِ اَصْحَابَ الْجَنَّةِ اَنْ اَف۪يضُوا عَلَيْنَا مِنَ الْمَٓاءِ اَوْ مِمَّا رَزَقَكُمُ اللّٰهُۜ قَالُٓوا اِنَّ اللّٰهَ حَرَّمَهُمَا عَلَى الْكَافِر۪ينَۙ
A’râf Suresi 50. Ayetinin Meali (Anlamı):
Cehennem ehli cennet ehline: “Suyunuzdan yahut Allah’ın size ihsân ettiği diğer nimetlerden biraz da bizim üzerimize akıtın” diye seslenirler. Onlar da: “Allah bunları kâfirlere haram kılmıştır” derler.
A’râf Suresi 50. Ayetinin Tefsiri:
Cehennem
ehli orada yine mâhiyetini tam anlamıyla bilemediğimiz bir yolla cennet ehline
seslenir, su ve diğer cennet nimetlerinden, az bir miktar da olsa, kendilerine
ulaştırmalarını isterler. Çünkü çektikleri susuzluk ve açlık sebebiyle buna son
derece muhtaç bir durumdadırlar. Lakin onlardan aldıkları “Allah bunları
kâfirlere haram kılmıştır” (A‘râf 7/50) cevabıyla, bütün ümitlerini kaybeder ve
tam bir yıkım yaşarlar.
Bu
âyet-i kerîme, yeme ve içme gereksiniminin insanda bulunup onu en son terk eden
duygulardan olduğuna delâlet eder. Çünkü cehennemdekiler, o kadar şiddetli azap
ve işkencelerin içinde kıvranırken bile açlık ve susuzluk hissediyor, bunun
için bütün güçleriyle yalvarıyor, acı ve elemlerin zirvesinde oldukları halde
bir yudum su ve bir lokma yiyecek istiyorlar. Halbuki dünya çapında bir insan
şiddetli bir acıya maruz kalınca hemen yemeden ve içmeden kesilir. Demek ki
cehennemde yaşanacak açlık ve susuzluk, diğer azaplardan daha şiddetli
olacaktır. Burada dikkat çeken bir başka husus da şudur: Allah onları azaba
düçar olmaktan kurtarıp ve istediklerini vermeye gücü yettiği halde onlara bir yudum
su içirmiyor. İşte bu Allah’ın rubûbiyet kahrı ve ehadiyet izzetidir. O
dilediğini yapmakta serbesttir. Dünyada kâfirleri irfanından zerre kadar
rızıklandırmadığı gibi, cehennemde de onlara bir yudum su içirmeyecektir. (Kuşeyrî,
Letâifu’l-işârât, I, 336)
51.
âyette cehenemliklerin ateşe mahkum ve cennet nimetlerinden mahrum kalmalarının
gerekçeleri şöyle haber verilmektedir:
› Dinlerini bir
eğlence ve bir oyun edinmişlerdi; din adına oyun ve eğlence türünden şeylerle
meşgul olmuşlardı,
› Dünya yaşamı
kendilerini aldatmıştı,
› Kıyamet günü
Allah’ın huzuruna çıkacaklarını unutmuşlardı,
› Bile bile
Allah’ın âyetlerini inkâr etmişlerdi.
İşte
bundan dolayırden ötürü Allah onları kıyamet günü unutacak; hepsini cehenneme
doldurarak her türlü istek ve feryatlarını yanıtsız bırakacaktır. Böylesi feci
bir âkıbet, tamamen onların yaptıklarının bir cezasıdır. Çünkü önceden Allah
onlara doğru yolu gösteren bir rehber kitap göndermişti:
A’râf Suresi tefsiri için tıklayınız…
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
A’râf Suresi 50. ayetinin meal karşı karşıya geldirması ve diğer ayetler için tıklayınız…
Kaynak: https://www.islamveihsan.com/