A’râf Suresi 202. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
A’râf Suresi 202. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. Kuran Meali ve Tefsiri başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.
A’râf Suresi 202. ayeti ne anlatıyor? A’râf Suresi 202. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri…
A’râf Suresi 202. Ayetinin Arapçası:
وَاِخْوَانُهُمْ يَمُدُّونَهُمْ فِي الْغَيِّ ثُمَّ لَا يُقْصِرُونَ
A’râf Suresi 202. Ayetinin Meali (Anlamı):
Şeytanların kardeşlerine gelince, şeytanlar onları azgınlığa sürükler, bir daha da yakalarını bırakmazlar.
A’râf Suresi 202. Ayetinin Tefsiri:
“Şeytanın kardeşi” (A‘râf 7/202) denilecek kadar inkâr ve günahlara
saplanmış olanlara gelince, dostları olan şeytanlar onları azgınlığa sürükler;
azgınlıklarını daha da arttırırlar. Şeytanın en ufak vesvesesi karşısında
hemen Allah’a sığınan müttakîlerin aksine, bu günahkârların Allah akıllarına
gelmez, böylece azgınlık yapmakta kusur etmez ve bundan geri durmazlar.
Şeytanlar da onların yakalarını bir daha bırakmazlar; onların günah, fesat ve
azgınlık temayüllerini daha da kuvvetlendirirler. Böylelikle onlar şeytanlıkta
azdıkça azar, saptıkça sapar ve helak uçurumlarına yuvarlanır giderler.
Şeytanın
insanlara olan bu düşmanlığı şu âyet-i kerîmelerde dikkat çekici bir üslupla beyân
edilir:
“İblîs şunları dile getirdi: «Beni azdırmana karşılık, yemin olsun ki
ben de kullarını saptırmak için senin doğru yolun üzerinde pusu kurup
oturacağım. Sonra onlara mutlaka önlerinden, arkalarından, sağlarından ve
sollarından sokulacağım. Sen de onların çoğunu şükredici bulamayacaksın.»” (A‘râf 7/16-17)
Artık
şeytanın kardeşi haline gelmiş kâfirlerin durumuna müşahhas bir örnek olması
yönünden şöyle buyruluyor:
A’râf Suresi tefsiri için tıklayınız…
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
A’râf Suresi 202. ayetinin meal karşı karşıya geldirması ve diğer ayetler için tıklayınız…
Kaynak: https://www.islamveihsan.com/