A’râf Suresi 103. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
A’râf Suresi 103. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. Kuran Meali ve Tefsiri başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.
A’râf Suresi 103. ayeti ne anlatıyor? A’râf Suresi 103. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri…
A’râf Suresi 103. Ayetinin Arapçası:
ثُمَّ بَعَثْنَا مِنْ بَعْدِهِمْ مُوسٰى بِاٰيَاتِنَٓا اِلٰى فِرْعَوْنَ وَمَلَا۬ئِه۪ فَظَلَمُوا بِهَاۚ فَانْظُرْ كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الْمُفْسِد۪ينَ
A’râf Suresi 103. Ayetinin Meali (Anlamı):
Sonra adı geçen peygamberlerin ardından Mûsâ’yı mûcizelerimizle Firavun’a ve onun ileri gelen yöneticilerine gönderdik; fakat onlar da diğerleri gibi, emrimizi tutmayıp âyetlerimize karşı zâlimce bir tutum sergilediler. Bir defa daha gör ki, o bozguncuların sonları nasıl oldu!
A’râf Suresi 103. Ayetinin Tefsiri:
Allah
Teâlâ Hz. Mûsâ’yı bir kısım mûcizelerle Firavun ve kavmine peygamber olarak
göndermiştir. Onun risâleti gönderildiği kavmin tümüne şâmil iken (bk. Neml
27/12) burada özellikle “Firavun ve onun ileri gelen yöneticilerine
gönderdik” (A‘râf 7/103) buyurulması,
bunların işleri sevk ve idarede asıl, geri kalanların ise her hususta onlara
tabi olması sebebiyledir. اَلْمَلَأ
(mele’) önceden de geçtiği üzere “bir fikir ve bir karar üzere bir araya
gelip şekil ve görünüş itibariyle gözleri, kıymet ve özen itibariyle
gönülleri dolduran, aklı eren, sözü dinlenen heyet; bir toplumun önde
gelenleri” demektir. Onlar ne derse, halk onu kabul eder ve peşinden giderler.
“Firavun”,
bir kişiyin özel ismi değil, Amâlika kabilesinden Mısır ülkesinin başına geçen
hükümdarlara verilen lakaptır. Nitekim o zamanlar İran hükümdarlarına “Kisrâ”,
Rum meliklerine “Kayser”, Habeşistan krallarına da “Necâşî” denilmekteydi.
Hz.
Mûsâ’nın gösterdiği dokuz mühim mûcize mevcuttur. (bk. İsrâ 17/101; Neml 27/12)
Bunlar; asâ, beyaz el, kıtlık senelerı, ürünlerin azaltılması, tufan, çekirge,
haşerât, kurbağalar ve kandır. Burada asa ve el mûcizelerinden söz
edilmektedir. Diğerleri yeri geldikçe açıklanacaktır. Firavun ve ileri gelen
adamları, Hz. Mûsâ’nın gösterdiği mûcizeleri kabul etmediler, onları inkâr
ederek en büyük zulmü işlemiş oldular. Böylelikle hak yoldan çıktılar.
Bu
âyet bir girizgâh, bundan sonraki âyetler ise bunun tafsilatı olup, o
fâsıkların başlarına neler geldiğini açıklamaktadır:
A’râf Suresi tefsiri için tıklayınız…
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
A’râf Suresi 103. ayetinin meal karşı karşıya geldirması ve diğer ayetler için tıklayınız…
Kaynak: https://www.islamveihsan.com/