Kuran-ı Kerim

Âl-i İmrân Suresi 55. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Âl-i İmrân Suresi 55. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. Kuran Meali ve Tefsiri başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.

Âl-i İmrân Suresi 55. ayeti ne anlatıyor? Âl-i İmrân Suresi 55. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri…

Âl-i İmrân Suresi 55. Ayetinin Arapçası:

اِذْ قَالَ اللّٰهُ يَا ع۪يسٰٓى اِنّ۪ي مُتَوَفّ۪يكَ وَرَافِعُكَ اِلَيَّ وَمُطَهِّرُكَ مِنَ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا وَجَاعِلُ الَّذ۪ينَ اتَّبَعُوكَ فَوْقَ الَّذ۪ينَ كَفَرُٓوا اِلٰى يَوْمِ الْقِيٰمَةِۚ ثُمَّ اِلَيَّ مَرْجِعُكُمْ فَاَحْكُمُ بَيْنَكُمْ ف۪يمَا كُنْتُمْ ف۪يهِ تَخْتَلِفُونَ

Âl-i İmrân Suresi 55. Ayetinin Meali (Anlamı):

O vakit Allah şöyle buyurdu: “Ey İsa! Seni vefat ettirip kendi yanıma yükselteceğim; inkârcıların kötülüklerinden ve çirkin iftiralarından seni uzak tutacağım; sana tâbi olanları kıyâmet gününe kadar kâfirlere üstün kılacağım. Sonra dönüşünüz bana olacak ve ben de dünya çapında iken anlaşamadığınız konularda aranızda hüküm vereceğim.”

Âl-i İmrân Suresi 55. Ayetinin Tefsiri:

Allah
Teâlâ Îsâ (a.s.)’ı yahudilerin elinden kurtarmış, öldürmelerine mâni olmuş ve
onu kâfirlerin her türlü şerlerinden temizlemiştir. Ona ulaşma ve zarar verme
imkânlarını ellerinden almıştır. Sonra onu kendi katına yükseltmiştir.[1]
Âlimlerin çoğunluğuna göre, Allah onu kudretiyle mânevî semâlardaki hususi
mevkiine kaldırmıştır. Mevzuyla alakalı hadis-i şeriflerin açıkladıği gibi o
kıyametten önce tekrar dünyaya gönderilecektir. Dünyada kaldığı müddetçe
Kur’an’la hükmedecek; haç, domuz vb. gibi yanlış uygulamalara son verecek ve
cizyeyi kaldıracaktır.[2]

55.
âyette Hz. İsa’ya tâbi olanların kıyâmete kadar kâfirlerden üstün bir mevkide tutulacağı
ifade olunmaktadır. Hz. İsa’ya tabi olanlar, onun Allah’ın kulu ve resulü
olduğuna inananlardır. İslâm geldikten sonra, onlar müslümanlardır.
Peygamberimize inanmayan hıristiyanlar ise her ne kadar Hz. İsa’ya tâbi
olduklarını söylüyor olsalar da, Hz. İsa’nın onların bu iddialarını kabul
etmesi aklen ve naklen olabilecek olmadığına göre, bunlar Hz. İsa’ya son derece
muhalefet etmektedirler. Buna rağmen dünya tarihi itibariyle hıristiyanların
devlet ve güçlerinin, yahudilerin durumundan daha üstün ve kuvvetli olduğu
görülmektedir. Yahudilerin ise nerede olurlarsa olsunlar hep sürgün, zillet ve
meskenet içinde oldukları bilinmektedir. (Fahreddin er-Râzî, Mefâtîhu’l-gayb,
VIII, 61-62) Bu âyet yahudilerin kıyamete kadar hep zelil ve makhur
olacaklarını da haber vermektedir. Âyette sözü edilen “üstünlüğ”ün delil ve
hüccet yönünden üstünlük olduğu da söylenebilir. Bu açıdan da yine Hz.
İsa’nın yolundan gidenler kâfirlerden hep üstün olacaklardır.

Kıyâmet
günü inanan ve inanmayan herkes Allah’a dönecek, Allah, dünya çapında anlaşamadıkları
hususlarda onların içinde hüküm verecektir. Burada özellikle Hz. İsa’ya
inananlarla onun peygamberliğini kabul etmeyenler içinde bir hüküm vermenin
kastedildiği anlaşılmaktadır. Cenâb-ı Hak her grup ile ilgili layık oldukları
hükmü verecektir. İnkâr yolunu tutanları, dünya ve âhirette şiddetli bir azapla
cezalandıracaktır. Onların dünya çapında görecekleri cezalar; şavaşılıp
öldürülmeleri, köle edilmeleri, cizye verme mecburiyetinde kalmaları, çeşitli
hastalık ve musibetlere uğramalarıdır. Âhiretteki  cezaları ise küfür ve günahlarının durumuna
göre takdir edilecek olan yakıcı ateştir. İman edip sâlih amel işleyenlere,
mükâfatları tastamam ödenecektir. Kulluktaki ihlâs ve içtenyetlerine göre
amellerinin karşılığı katlanarak kendilerine ikramda bulunulacaktır.

Resûlüm:

[1] Bu mevzu Nisâ sûresi
157-158. âyetlerde daha kapsamlı bir şekilde ele alınmaktadır. Bu nedenle gerekli
açıklamalar orada yapılmıştır. 

Ayrıca Bakınız.  Yusuf Suresi 83. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

[2] İlgili hadis-i şerifler
için bk. Buhârî, Büyû‘ 102, Mezâlim 31, Enbiyâ’ 49; Müslim, İman 242, 243, 247,
Hac 216, Fiten 34, 39, 110; Ebû Dâvûd, Melâhim 12, 14 (4324); Tirmizî, Fiten
21, 54, 59, 62.

Âl-i İmrân Suresi tefsiri için tıklayınız…

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Âl-i İmrân Suresi 55. ayetinin meal karşı karşıya geldirması ve diğer ayetler için tıklayınız…

Kaynak: https://www.islamveihsan.com/

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın