Âl-i İmrân Suresi 102. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Âl-i İmrân Suresi 102. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Bu paylaşımımızda siz kıymetli okurlarımız için Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı bilgiler sunmaya çalıştık. Kuran Meali ve Tefsiri başlıklı konumuzu dikkatli okumanızı öneririz. Yazımızın detayın Kuran Meali ve Tefsiri ile alakalı geniş bir şekilde bilgilere sahip olacaksınız.
Âl-i İmrân Suresi 102. ayeti ne anlatıyor? Âl-i İmrân Suresi 102. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri…
Âl-i İmrân Suresi 102. Ayetinin Arapçası:
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اتَّقُوا اللّٰهَ حَقَّ تُقَاتِه۪ وَلَا تَمُوتُنَّ اِلَّا وَاَنْتُمْ مُسْلِمُونَ
Âl-i İmrân Suresi 102. Ayetinin Meali (Anlamı):
Ey iman edenler! Kudret ve yüceliğine yaraşır bir biçimde Allah’tan nasıl korkmak gerekiyorsa öylece korkun ve fakat O’na gönülden boyun eğmiş müslümanlar olarak can verin.
Âl-i İmrân Suresi 102. Ayetinin Tefsiri:
Takvâ,
birinin günahlardan sakınıp sâlih ameller işleyerek kendini Allah’ın azabından
koruması demektir. Âyette emredildiği gibi gerçek mânada takvâ ise, “Allah’a
mutlak mânada itaat edip, bir an bile olsa isyan etmemeyi; O’na daima şükredip
asla nankörlük etmemeyi ve O’nu daima zikredip hiç unutmamayı” ifade eder. Yine
bunda “Allah yolunda nasıl cihad etmek gerekiyorsa öyle cihad etmek, Allah
yolunda hiçbir kınayıcının kınamasından korkmamak, kendinin ve çocuklarının
aleyhinde bile olsa adâletli davranmak” mânası da mevcuttur. (Kurtubî, el-Câmi‘,
IV, 157-158) Şüphesiz anlatılan bu konuları her insan, fakat gücünün yettiği
ölçüde yapacaktır. Nitekim bu âyet-i kerîme nâzil olunca Ashâb-ı kirâm, buradaki
emrin ağırlığını hissederek: “Buna kim güç yetirebilir?” diye sordular. Bunun
üzerine Yüce Allah, “Gücünüz yettiği kadar Allah’a karşı gelmekten sakının”
(Teğâbün 64/16) âyetini indirerek bu hususa açıklık getirdi.
Âyetteki
“fakat O’na gönülden boyun eğmiş müslümanlar olarak can verin” (Âl-i
İmrân 3/102) ifadesi, hangi halde öleceği kulun elinde olmadığı için, bütün
gücüyle İslâm’ın emrettiği biçimde yaşamayı ve bunda sebât etmeyi
emretmektedir. Allah’tan hakkiyle korkan ve İslâm üzere bir hayat süren
bireylerin de, kesin bir garanti bulunmamakla birlikte, müslüman olarak ölme
ihtimalleri tabi ki yüksektir.
En
mühim takvâ ölçüsü, insanlığın kurtuluşu için maneviyat göklerinden yeryüzüne
sarkıtılmış Kur’an ipine sarılmaktır:
Âl-i İmrân Suresi tefsiri için tıklayınız…
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Âl-i İmrân Suresi 102. ayetinin meal karşı karşıya geldirması ve diğer ayetler için tıklayınız…
Kaynak: https://www.islamveihsan.com/